Ücrete Zam İşe Son!

17 Eylül 2014 Çarşamba

12 Eylül’de Meclis’ten geçip iki saat içinde cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra yürürlüğe giren torba yasanın ne getirdiği, ne götürdüğü günlerdir tartışılıyor.
Daha da tartışılacak. Çünkü, Meclis’e 61 madde olarak giren, geçirdiği doğum evrelerinden sonra 148 maddeye ulaşan torba yasa; hem pek çok yeni uygulamayı beraberinde getirdi hem de mevcut 70 yasayı değiştirdi.
Artık buna torba demek mümkün değil. Çuval desek, çuvallama anlaşılır...
Belki de kazan demek en iyisi.
Ne istiyorsan koy kazana...
İktidarın istediği herkes kazana...
Eskiden yasa yapma tekniği diye bilinen, pek çok eksiği de olsa kör topal uygulanan yöntemler vardı. Onların tümü eskide kaldı, şimdi yenisi var. Kim ne istiyorsa yazsın getirsin, alt alta koyalım, Meclis’te parmak gücüne dayanıp uygulamaya koyalım. Yanlış olduğu anlaşılırsa, yeni torbada değiştirelim.
Hükümet çevrelerinden gelen haberlere göre kimi değişiklikler bu torbaya yetişmemiş. Ekim başında bir torba daha hazırlanacakmış. Güya Başbakan, “artık torba yasa çıkarmayalım” diyesiymiş ama, Meclis’teki AKP damarları şimdiden kolları sıvadı.

***

Son torbayı birkaç ana gruba ayırmak mümkün.
Toplumun önemli bir kesiminin beklentisi ceza, prim, vergi ve benzeri alanlarda gelecek aflardı.
Türkiye’deki vergi sisteminin özü şudur:
Vereni mahvet, vermeyeni affet!
Halkımızın vergi kaçıracağı dikkate alınarak çok yüksek oranlar konuyor. Devletimiz diyor ki: “Benim halkım nasıl olsa gerçek beyanda bulunmaz. Bulunduğu kadarından çok yüksek vergi alayım.”
Bu standardın dışında olan, yani her şeyini dürüstçe beyan eden kişinin o vergilerin altından kalkması gerçekten zor. Kayıt dışı iş yapması olanaksız kurumlarsa zımnen hükümet onaylı hızlı girişimcilerle nasıl rekabet edeceğini hesaplamak zorunda.
Sonuçta afların çoğu çıktı, kalanı önümüzdeki aylarda mutlaka çıkacak. Zira haziranda seçim var!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Bundan sonra af çıkmayacak” demiş ama, kendisinin dahi inandığını sanmıyoruz.
Vergi silmeden ceza silmeye kadar her türlü silmeye alışıktık ama, hükümet yeni bir tür daha çıkardı. Şöyle özetlenebilir: Mahkemelerin verdiği kararları silme...
Şaşırmamayı öğrendiğimiz için bu da oldu, demekle yetiniyoruz.
Mahkemeler, kamu vicdanının kaldırması olanaksız kimi özelleştirmeleri iptal etmişti.
Hükümet de mahkeme kararlarını iptal etti.

***

Torbanın kamuoyu önünde de kabul görmesi için kullanılan başlıca konu Soma’ydı. 301 madencinin ölümünün ardından tepkileri azaltmak için bir dizi yenilik ilan edildi. Bunların başında madencilerin çalışma sürelerinin 36 saate inmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretin asgari ücretin iki katına çıkması, emeklilik yaşının 55’ten 50’ye çekilmesi geliyordu.
Dünyanın en ağır işini yapan madencilerin daha iyi koşullarda çalışmasını kim istemez. Ancak yasanın getirdiği yükümlülükler orta ölçekli işletmelerin kaldıracağı cinsten değildi. Bu nedenle daha yasa çıktığı gün 4500’ü Zonguldak’ta olmak üzere 10 binden fazla işçi işsiz kaldı.
Hükümet bu sonucu bilerek mi yasayı çıkardı bilmeyerek mi?
İkinci şık daha masum olanı. Soma acısını unutturmak için aceleyle bunu gündeme getirmiş olabilir.
Bilerek yaptıysa, o zaman akla şu geliyor:
Küçük maden işletmelerini bitirip tekeller oluşturmak.
İşçiye düşen de şu oluyor:
Ücrete zam işe son!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları