Erdener Yurtcan

Genel Af Nedir, Ne Değildir!..

22 Kasım 2013 Cuma

Hukuk kitaplarını açınız, genel af tanımını bulunuz. Tanım kısaca şöyle der: Suçun bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasıdır genel af. Bu tanımın içinde neler var? Önce bir suçlamayla ceza soruşturması ya da ceza yargılaması sürüyorsa, soruşturma kapatılır, dava düşürülür. Şayet kişi suçlu bulunmuş ve cezaevindeyse, salıverilir; değilse infaz başlamaz. “Bütün sonuçlarıyla af” ne anlama gelir? Suçla oluşan diğer hukuki sonuçlar da ortadan kalkar. Suç faili kamu görevlisi olup da görevden ihraç edildiyse göreve geri döner. Aynı sonuç okuldan ihraç edilen öğrenci için de geçerli olur. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Bu arada küçücük bir hatırlatma: Genel af bir ülkede tüm suçların affedilmesi değildir. Genellikle amaçlanan, tüm sonuçların kaldırılmasıdır. Bu bağlamda genel af yetkisi TBMM’nindir. TBMM bu yetkisini kullanırken genel affın kapsamını belirlemek yetkisine sahiptir, yani hangi suçların affedileceğini TBMM belirler. Anayasada bu yetki kullanılırken üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile karar vermek mecburiyeti vardır. Bu, 330 milletvekilinin oyu demektir.
Genel af konusu geçen hafta gündeme geldi; Başbakan’ın Diyarbakır gezisinde söyledikleri bu kavramı çağrıştırdı. Başbakan dedi ki: “İnsanlar dağdan inecek, cezaevleri boşalacak. Bu günleri göreceğiz.” Basın ve medya bu sözleri yorumladı. Cezaevleri nasıl boşalır, tabii ki afla. Demek ki Başbakan affı anlatmak istedi. Sonra yorumlar başladı, kimler çıkar, kimler kalır ekseninde. Sonra Başbakan ve yakın çevresi açıklama yapmak mecburiyetinde hissettiler kendilerini. Yakın zamanda af beklenmesin, Başbakan gönlünden geçenleri söyledi.
Bu noktada eleştirim var. Bu sözleri ülkenin Başbakan’ı söylediği zaman, insanlar buna hemen inanırlar. İnanmakta da haklıdırlar, çünkü bu sözler ülke yönetiminde söz sahibi olan bir lidere aittir. Ayrıca af suç faili için de sanık için de hükümlü için de bir umuttur. Devletin kendilerini bağışlamasıdır, terim yerindeyse, geçmişe sünger çekmektir. Bu nedenle de hassas bir zemindir. Bu hassasiyeti tartmak gerekir.
Genel af konusunda dönüp biraz geriye baktığımızda, Cumhuriyet tarihimizde genel af yöntemine çoklukla başvurulduğu bir tarihsel gerçektir. Ancak bu tavırda daha sonra değişiklik yaşandı. Bunda özellikle kişilere karşı işlenen suçların affında ortaya çıkan sakıncalar etkili oldu. Suçun mağduru bendim, devlet değildi. Ben affetmiyorum, devlet nasıl affedebilir ki, eleştirisine cevap vermek kolay değildi. Daha sonra genel af kavramı dile getirilmeksizin, kişilere şartla salıverme olanağı tanınarak cezaevlerinin boşaltılması sonucu yaratıldı.
Genel aftan söz ederken, bu kavramla bağlantılı bir hususu da belirtmek uygun olacaktır. Doktrinde bunun adı “affı reddetme hakkı” olarak belirtilir. Konu kısaca şudur: TBMM bir yasayla genel af çıkarır. Bu yasanın içinde, soruşturması ya da yargılaması süren failler için özel bir norm öngörülür. Bu normda kişinin affı reddetmek hakkı olduğu belirtilir. Bu olanak suçsuz olduğunu ortaya koymak isteyen kişiler düşünülerek yaratılmıştır. Kişi bu hakkı isterse kullanır. Sonuçta suçlu bulunursa, af kendisi hakkında yine uygulanır. Geçmişte bazı genel af yasalarında bu hak tanınmıştı. Ülkemizde halen yargılaması süren önemli olaylar dikkate alındığında, bir genel af yasası çıkarılırken yargılanan çok kişinin affı reddetme hakkından yararlanmak isteyecekleri hususunun göz önünde bulundurulması uygun olacaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İçimden Geldiği Gibi... 19 Aralık 2013

Günün Köşe Yazıları