Mucize çocuklar, muhteşem gençler...

17 Ocak 2019 Perşembe

Nâzım Hikmet’in yaş gününde bir sergi, bir konser:

 

Önceki akşam Nâzım Hikmet’in 117. yaş günü için kentin çeşitli kurumları seferber olmuştu. Kutlamaların hepsi birbirinden değerlidir... Benim katıldığım etkinliği ancak “mucize” diye açıklayabiliyorum. Çünkü ev sahibi çocuklar ve gençlerdi! Ortaya bir iş koyan çocuklar ve gençlerdi! Geleceğe yönelik umut veren, sevinç veren, sağduyu ve akıl veren çocuklar ve gençlerdi! Akşamın sonunda nice duygu patlamaları yaşandıktan sonra biri söyle diyordu: “Nâzım Hikmet burada olsaydı, bu çocukların, bu gençlerin her birini tek tek kucaklardı.” Ama hiç kuşkunuz olmasın Nâzım oradaydı ve her birini tek tek kucakladı, bağrına bastı.... Baştan başlıyorum.

Düş gücü ve yaratıcılık
Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’ndeyiz. Hazırlıkları bir yıl süren Nâzım Hikmet Vakfı girişimi, Türkiye PEN Yazarlar Derneği ve Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği’nin katkılarıyla gerçekleştirilen serginin açılışındayız.
7-14 yaş arasında çocukların, Türkiye’nin çeşitli yörelerinden (Tunceli, Denizi, İzmir-Foça, Samsun vb.) ya da çok uzaktan (Vietnam, Hindistan vb.), hemen komşudan (Yunanistan, Rusya vb.) yapıp yolladıkları barış resimleri... Şairin “Hiroşimalı Kız Çocuğu” şiirinden yola çıkmış resimler...
Keşke hepsini tek tek anlatabilsem: Karanlığı itenler... Bombaları elleriyle durdurmaya çalışanlar... Resim içinde resim yapanlar... Şekere binmiş uçanlar... Dünyayı avuçlarıyla sarıp ısıtanlar, dünyanın gözyaşlarını dindirenler... Farklılıkları bir arada yoğuranlar... Elinde fırça hayatı gökkuşağı rengine boyayan çocuklar...
Her resmin önünden ayrılmakta güçlük çekiyorum. Kimi belli ki teknik çalışmış, renkleri coşturmuş. Kimi çok acemi, bir çizgiyle işi halletmiş... Ama hepsi içten, dürüst ve sahici... Hepsi düş gücünü kanatlandırıyor ve düş gücünün nasıl yaratıcılığa dönüşebileceğini ortaya koyuyor.
Dileğim, Nâzım Hikmet Evi’nde iki kata yayılan bu serginin Türkiye’nin tüm kentlerini dolaşması...

Farklı besteler farklı yorumlar
İşte Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nin sahnesindeler... Pırıl pırıl gençler. Kızlı erkekli 40 genç sahnedeler... Hepsi El Sistema eğitiminden geçmiş. Hepsi kendilerini, çevrelerini müzikle değiştirmiş, dönüştürmüş. Kendileriyle, toplumla barışık gençler.
Edirnekapı’da kurulduğu 2005 yılından bu yana 7 bin çocuk ve gence karşılıksız müzik eğitimi veren, barışın sesini müzikle yayan, Barış İçin Müzik Vakfı’nın “Barış İçin Müzik, Orkestra ve Koro”su yerini aldı.
Onlar da en az dinleyiciler kadar heyecanlı. Salzburg, Londra, Atina, Leipzig, Milano’da ya da Zorlu, Lütfi Kırdar gibi dev sahnelerde konser vermiş olabilirler, ama Nâzım Hikmet Evi’nde çalıp söylemek başka bir duygu diyorlar...
Koro şefi Ceyda Çekmeci kısa bilgi veriyor... Orkestra şefi ve bestelerin orkestrasyonunu yapan Felix Briceno zaman zaman maestro kürsüsünü Ceyda’ya bırakacak...
“Kız Çocuğu”yla başlıyor konser (Beste: Ozan Baysal)... “Kanatları Gümüş Yavru Bir Kuş”u (Mesut Cemil) “Çiçekli Badem Ağaçları” (Mahmut Abra) izliyor. İlk andan salonu avuçlarının içine alıyorlar... Derken bir sürpriz: Ceyda, dinleyiciler arasında oturan “Ychorus” topluluğunun elemanlarını sahneye çağırıyor.
Çok sesli, çok dilli, çok renkli, Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü kökenli bu vokal topluk, sahneye çıkıp gençlerle güç birliği yaptığında millet coşuyor. Orkestra susuyor, sadece koroyla kanatlanıyoruz... Hasan Hüseyin Korkmazgil’in o muhteşem dizeleri “Haziranda ölmek Zor” şiirinin bestesi Hüsnü Arkan’ın. (Grup Yorum’dan dinlemiş olabilirsiniz)
Zülfü Livaneli bestesi “Karlı Kayın Ormanı”nı; Volkan Akkoç bestesi şakacı bir şarkı “Ceviz Ağacı” izliyor. Polis farkında değil ama biz her şeyin farkındayız diyorum içimden... Ve konser Nâzım’ın Müevver’in yaş günü için yazdığı, ama gençlerin Nâzım’ın yaşgününe uyarladığı “Yapraklara Dallara” (Beste: Mahmut Abra) şarkısıyla sona eriyor...
“Yapraklara dallara, yeşillere allara, nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.”
Uyumun, ahengin, yaratıcılığın, ustalığın, niteliğin, coşkunun egemenliğinde bir akşamdı. Yarının daha güzel, daha güvenli olacağı umudunu içimize yerleştiren gençlere teşekkür ediyoruz...

NOT - Yarın İzmir Konak Belediyesi ve TAKSAV’ın “Yazarlar Yazarları Ağırlıyor” etkinliğinde Barış İnce’nin konuğuyum... '59olu düşen okurları saat 18:00’de Türkan Saylan Kültür Merkezi’ndeki söyleşiye, sohbete beklerim...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları