Kul Hakkı

22 Eylül 2014 Pazartesi

Siyasal İslam siyasetin tamamına giderek yerleşiyor; egemen oluyor. İktidarıyla, muhalefetiyle ana akım siyasetin, kültür kaynakları, kullandığı kavramlar ve söylemi de buna göre biçimleniyor, içerik kazanıyor.
Kul hakkı deyiminin siyasetin dilinden düşmemesi; bu bağlamda AKP iktidarının ısrarla kul hakkı yemekle suçlanması, bu sürecin en son ve ilginç örneklerinden yalnızca biridir.

***

Çağımızda kul hakkı olmaz, insan hakkı olur!
Kapitalizmin nüfus kâğıdı sayılan 1789 tarihli Fransız Yurttaşlık Hakları Bildirisi’nden bu yana, kul hakları değil, insan hakları vardır!
Başlangıçta, özgürlük ve eşitlik ile temellendirilen insan hakları hızla yayıldı, hemen her ülkede benimsenir oldu; 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Bildirgesi’ne dönüştü. İnsan hakları, özellikle sol düşüncenin güçlenmesinin etkisiyle ekonomik içerik kazandı, genişledi, çalışma hakkı, eğitim hakkı, sendika hakkı, sosyal güvenlik hakkı gibi haklarla genişledi, yakın yıllarda da bilgi edinme ve çevre hakkıyla tamamlanmaktadır.
AKP iktidarının insan hakları karnesinin ne kadar zayıflarla dolu olduğu ve bu kırık notlarının nasıl sürekli olarak düştüğü, yalnızca yerli ve yabancı basın-yayın yorumlarına değil, uluslararası belgelere de konu olmaktadır. AKP ideolojisi, insanı yalnızca kul gördüğünden, temel insan hakları kavramından çok uzaktır.

***

AKP iktidarı hukuku siyasallaştırarak hak kavramının yaşam suyunu kesmiştir. Önümüzdeki günlerde yapılacak HSYKHâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimi bunun canlı tanığıdır.
AKP iktidarı, hakların en kutsalı olan yaşam hakkını ortadan kaldırıyor, emekçiler yeraltından gökdelen tepelerine uzanan her yerde ölümlerden ölüm beğeniyor.
Yazıları nedeniyle cezalandırılan onca kişi AKP iktidarında düşünce özgürlüğünün yerinde yeller estiğinin göstergesidir. İslamın Sünniliğin dışında kalan mezheplerine ters bakılmaktadır.
AKP iktidarının sözlüğünde yurttaşların çalışma hakkı hiç yer almıyor; eğitim hakkı, geçen hafta AİHM’nin zorunlu din dersi olmaz içerikli kararının AKP hükümetince reddedilmesiyle bir kez daha kanıtlanmıştır ki, eğitim hak olmaktan çıkmış ve zorla dindar nesiller yetiştirilmesine dönüşmüştür. Bu, ayrıca temel insan haklarının çiğnenmesidir; ancak ne yazık ki güçlü bir tepkiyle karşılaşmıyor. İnsan hakkını kul hakkına dönüştürenler, bu konuda da ağızlarını açamıyor. Sendikal hakların kullanımı, tamamıyla ilgili sendikanın AKP’ye yakınlık derecesine bağlıdır; sosyal güvenlik ise zekât ve sadaka ile geçiştirilmek isteniyor. AKP, ne bilimsel araştırma özgürlüğü tanıyor ne de bilgi edinme hakkı! AKP için temiz çevre hakkı, rant için çevreyi yağmalama hakkı anlamını taşıyor!

***

Kul hakkı kavramı insanı sadece kul olarak algılayabilir; bu nedenle tanımı gereği insan hakkını içeremez; kulun hakkı ise kendisine verilen kadar olur; hak kavramıyla bağdaşmaz. Hiç kimse, halk bunu anlıyor yutturmacasına sığınmasın; özgürlükçü düşüncenin çekirdeğinde insan hakkı olur; orada kul hakkının yeri olmaz.

***

Kul hakkı örneğinde görülmekte olduğu gibi, siyasal İslam söyleminin, kullanılan dili, deyimleri, örnekleri ve imgelemleriyle yerleşip yaygınlaşması, ülke siyasetinin alanını olağanüstü daraltıyor ve çok ilkel bir düzeye indiriyor.
Aslında AKP iktidarı da kul hakkı yemiyor, insan hakkı yiyor!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları