Olaylar Ve Görüşler

Prof. Dr. Bedia Akarsu’yu anarken

27 Ocak 2019 Pazar

İlhan Selçuk’un en sevdiğim sözlerinden biri şuydu: “Her insan kendi heykelini kendi yapar.” Bu söze bayılırdım. Prof. Dr. Bedia Akarsu bunu başarıyla gerçekleştirmiş kişilerden biri olarak bilinir.

Bugün Atatürk devrimcilerinin yılmaz savunucusu, Cumhuriyet gazetesinin sürekli yazarı kaybettiğimiz değer, Prof. Dr. Bedia Akarsu’nun doğum günü.
Kayıplarımız olmadan önce her yıl hocamın doğum günü Kaypmaz’ların evinde kutlanırdı. Oktay Akbal, Ayla Akbal, İlhan Selçuk, Sami ve Mehçure Karaören, Tahsin Yücel, Gülçin Yücel, Tüten Anğ, Sabahattin Batur ve eşi Tansel Hanım veya hocamın gelmesini arzu ettiği diğer dostları onunla birlikte olmak için bizde toplanırlardı. Bu toplantılar akşamüstü başlar ve gecenin nasıl bittiği anlaşılmadan sonlanırdı. Bir sonraki toplantının yeri ve tarihi kararlaştırıldıktan sonra sıra vedaya gelirdi. Uzun yıllar birlikte olmuş bu eski dostların birbirinden ayrılması hiç de kolay olmazdı.
İlhan Selçuk’un en sevdiğim sözlerinden biri şuydu: “Her insan kendi heykelini kendi yapar.” Bu söze bayılırdım. Prof. Dr. Bedia Akarsu bunu başarıyla gerçekleştirmiş kişilerden biri olarak bilinir.

Birikimlerini aktardı
1943 yılında bitirdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünde Macit Gökberk, Vehbi Eralp, Hilmi Ziya Ülken, Mustafa Şekip Tunç, Mazhar Şevket İpşiroğlu Takiyettin Mengüşoğlu gibi çok değerli hocalardan eğitim alarak mezun olduktan sonra doktorası için gittiği Almanya’da Joachim Ritter, Dr. Hans Georg Gadamer ve Alfred Weber’le çalıştı. Kazandığı birikimlerini üniversite öğrencilerine aktardı, kitaplar ve makaleler yayımladı.
Wilhelm von Humboldt’ta Dil-Kültür bağlantısı, Max Scheler’de Kişilik Problemi, Modern Toplumda Kadın, Ahlak Öğretileri I: Mutluluk Ahlakı, Ahlak Öğretileri II: Kant’ın Ahlak Felsefesi, Atatürk Devrimleri ve Yorumları, Felsefe Terimleri Sözlüğü, Çağdaş Felsefe Atatürk Devrimi ve Temelleri gibi.
Kitapları Felsefe Bilimi ile ilgili olan üniversitelerde ve bu konulara merakı olan kişilerce okunmaktadır.
Prof. Bedia Akarsu emekliliğinden sonra 1998’de davetli olarak gittiği Çukurova Üniversitesi’nde iki yıl konuk profesör olarak görev aldı; Anadolu’da yaptığı bu bilimsel çalışmalar onu mutlu etmişti. 1997’de Mersin Üniversitesi kendisine onursal doktora unvanını verdi.
Türk Dil Kurumu’na ilgisinin 1950’lerden önce başladığını ve Nurullah Ataç’ın önerisiyle üye olduğu, 1963’te yönetim kuruluna seçildiğini, Behçet Kemal Çağlar, Necati Cumalı, Oktay Akbal, Salah Birsel, Cahit Külebi, Akşit Göktürk, Berke Vardar, Metin And ile 1983 yılına kadar birlikte çalıştığını anlatırdı.
Toplantılara katılma amacıyla İstanbul- Ankara yolunu trenle aldıklarını, yol boyunca Oktay Akbal, Sami Karaören ve kendisinin hiç durmadan, art arda şiir okuduklarından söz ederdi. “Ankara’ya vardığımızda kendimizi sanki şiir yarışmasından çıkmış hissederdik” dediğinde Sami Bey ve Oktay Bey bunu doğrulardı. 2000 yılında Betül Çotuksöken ve Doğan Özlem’in hazırladığı Bedia Akarsu Armağanı adlı eseri imzaladıktan sonra bana “Bütün arkadaşlarıma teşekkür ederim çok güzel makaleler ve beni tanımlayan yazılar yazmışlar ama ben en çok Adnan Binyazar’ın yazısını beğendim Ayşe” demişti.
2016 yılında Cumhuriyet gazetesi köşesinde Ahmet Cemal, Bedia Akarsu için bir yazı yazmıştı. Hocam yazıyı kesmiş çekmecesine koymuş ve ziyaretim sırasında bana bir iki kere okutturmuştu. O gün insanları yaşarken mutlu etmenin ne kadar güzel olduğunu düşünmüştüm.
Canan Yücel Eronat İstanbul’a gelişlerini İKSV’nin konserlerine denk getirmeyi severdi. Aya İrini bahçesindeki buluşmalar, sohbetler harikaydı. Hocamı tanıyan arkadaşlarının toplantı mekânı oluverirdi yüzyıllık çınar ağaçlarının altı. Aynı buluşmalar Cumhuriyet gazetesinin Yunus Nadi Ödülleri törenlerinde de yaşanırdı.
Hocam Bülent Ecevit’le olan görüşmelerinde Ecevitlerin alçak gönüllülüklerini ve Ecevit’in isteği ile kısa sürede basılan Çağdaş Felsefe kitabını zevkle anlatırdı. Bedia Akarsu 1978-1979 yıllarında Ecevit Hükümeti döneminde Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın danışman kurullarında görev almıştır. 10 Kasım 1995’te ilk gerçekleştirilen “İstanbul Üniversitesi Atatürk Ödülü” kendisine verilmişti.

Akarsu ve sanat
10 Eylül 2005 gününün sabahı Tekirdağ’da yazlıktayken hocamdan bir telefon aldım. “Ayşe, Hoca Ali Rıza’nın 75. ölüm yılı nedeniyle kapsamlı bir retrospektif sergi var. Saat 17.00’de Dolmabahçe Sarayı’nın bahçesinde buluşalım” dedi. Eşimin Ağrı Dağı tırmanışında olduğunu ve arabamızın olmadığını, '67elemeyeceğimi söylediğimde, “aa ne olacak, atla şehirlerarası otobüse gel” dedi. Gittim. Birlikte olağanüstü bir sergi gezdik. Hocam için sanat çok önemliydi. Fazıl Say’ı dinlemek için Ayla Akbal ile Viyana ve Rotterdam’a gitmişti.
2016 yılının Ocak ayının sonuna doğru Bedia hocamın sağlığı bozulmuştu. Darüşşafaka’nın “Nursing Home”da yoğun bakımda tedavi oluyordu. 21 Ocak Çarşamba günü hocamın ziyaretine gittim. Onun sağlığına kavuşması için emek verenlerle birlikte doğum günü pastasını keserek 95. yaş gününü kutladık. Mutluluğunu paylaştık.
24 Şubat günü yine gittim. Onunla uzun uzun sohbet ettim. Bu sohbet tek taraflıydı. Uzun süre ellerini avuçlarımda okşadım, okşadım. Komadaydı. Bir ara sağ elimin orta parmağını, parmaklarıyla sıktığını hissettim. Ne garip hocamın anlattıklarımı duyduğu hissine kapıldım. Ziyaretimden birkaç saat sonra hocamın aramızdan ayrıldığını haber verdiler. Yıkılmıştım. Aydın kesimi en güzel kalemlerinden birini yitirmişti.
Bedia Hocam, Topağacı’nda kırk beş yıl yaşadığı aile evinden Darüşşafaka’nın Rezidansına taşınırken, dalları balkonunu aşan görkemli çınar ağacından ayrılacağı için üzgündü. Bu ağaç uzun yıllar önce, apartmanın alt katında yaşayan, bir tıp fakültesi öğrencisi tarafından ince bir dal olarak bahçeye dikilmişti. Hocam bu ağacın bilgeliği anlattığını söylerdi. Şimdi mevsim kıştı. Çınar ağacında bir tek yaprak yoktu. Ama baharla birlikte yeşil sürgünler oluşacaktı. Tıpkı hocamın kitaplarını okuyarak aydınlanacak gençler gibi.

Bugün 27 Ocak 2019
Prof. Dr. Bedia Akarsu’nun doğum günü. Onu dostlarıyla anmak istedim.  

Prof. Dr. Ayşe Kaypmaz /Öğretim üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları