Prof. Aksoy: Bir yurtseverlik anıtı!

31 Ocak 2019 Perşembe

29 yıl önce bugün 31 Ocak 1990’da Anayasa Hukuku Profesörü Muammer Aksoy, Ankara’da evinin önünde uğradığı alçakça bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü.
73 yıllık ömrüne büyük eserler ve mücadeleler sığdıran Prof. Aksoy, şu sözcüklerle yan yana yaşadı:
Atatürk, tam bağımsızlık, hukuk devleti...
Yaşamı boyunca doğru bildiği değerlerin yücelmesi için mücadele etti.
En yurtsever insan işini en iyi yapan insandır.
Prof. Aksoy işini iyi yapmakla yetinmedi, topluma önderlik etmek için de çalıştı, çırpındı.

***

Prof. Aksoy katledilmeden yedi ay önce Haziran 1989’da çok “tehlikeli” bir iş yaptı; Atatürkçülük ile düşünceyi birleştirdi, Atatürkçü Düşünce Derneği’ni (ADD) kurdu. Ord. Prof. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’ndan Prof. Bahri Savcı’ya, Uğur Mumcu’dan Doç. Bahriye Üçok’a kadar 40’ı aşkın ödünsüz yurtseverle birlikte kurduğu derneğin temel amacı, adı üstünde düşünce üretmek, ülkenin geleceğine kafa yormaktı.
O dönemde Cumhuriyet Ankara Bürosu’nun haber müdürüydüm. Muammer Hoca, arada bir ikinci sayfa için yazı getirirdi. Başı karlı bir dağ gibi içeri girerdi.
Prof. Aksoy’un hedef seçilmesinde önemli etken Atatürkçülükle düşünceyi birleştirmek için çıktığı yoldu. 1990’lı yıllarda katledilen aydınlarımızın başlıca özellikleri arasında ADD’ye gönül vermiş olmaları vardır. 21 Ekim 1999’da katledilen yazarımız Prof. Ahmet Taner Kışlalı’nın bir sorumluluğu da ADD Genel Başkan Yardımcılığı idi.
ADD 2000’li yıllarda da adeta terör merkezi gibi gösterilmek istendi. Bugün ADD’yi kurucu genel başkanı Prof. Aksoy’a layık bir biçimde ayakta tutanlara selam olsun!

***

Dün yazıya başamadan önce Başkent Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Topluluğu (ADT) üyeleri ziyaretimize geldi. Her biri pırıl pırıl gençler, günlük siyasi gelişmelerin ötesinde ülkenin geleceğine kafa yormak için bir araya gelmişler.
Bugün 80 kadar üniversitede ADT var. ADD’den bağımsız olarak üniversite gençliği içinde sesini yükselten öğrencileri dinlerken aklıma ister istemez Prof. Aksoy’un idealleri geldi. Böyle bir gençlik hayal ediyordu.
Onca olumsuzlukların arasında gelecekten umutlu olmak için de çok etken var.
Bu topraklarda Mustafa Kemal’ler tükenmez...
Mustafa Kemal’in tam bağımsız, laik, demokratik, hukuk devleti için çıktığı yol zaman zaman engellerle karşılaşsa da devam eder.
Bu yolda canını ortaya koyanlar yeni kuşakların sönmez meşaleleri olurlar...
Noktayı Prof. Aksoy’un 18 Şubat 1963’te Cumhuriyet’te yayımlanan yazısından bir paragrafla koyalım:
Sınırsız bir hâkimiyet -kime ait olursa olsun ve kimin tarafından kullanılırsa kullanılsın- istibdat ve tahakküme götürür. Mutlak olan her güç, hürriyetin ve dolayısıyla insan mutluluğunun düşmanıdır... Yüzde 51’in istibdadına demokrasi denilemez...”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları