Önce tapu, sonra tabut!

12 Şubat 2019 Salı

İstanbul Kartal’da 8 katlı binanın iskambil kâğıdı gibi çökmesi, şehircilikte geldiğimiz noktanın özetidir. Binanın yıkılmasının ardından alınan ilk önlem de AKP’nin tipik icraat yöntemiydi:
Yayın yasağı!
Binanın yapımında kullanılan malzemeden kaçak çıkılan katlara kadar her şey kuraldışı ama, “imar barışı” bütün sorunları çözmüş. Sorunların konuşulmasını yasaklamak başlıca çözüm yolu olduğu için Kartal olayında da aynı yöntem izlendi.
Dün, çöken binanın çevresindeki 8 binanın daha yıkımına başlandı. Şişli’de 3 binada çatlak görüldüğü için boşaltma kararı alındı. Rize’de 1 bina tehlikeli olduğu için zabıt tutuldu.
Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki günlerin haber konularından biri bu olacak. Her gün hangi şehirde kaç binanın sorunlu olduğu listelenecek.

***

Bir yıl öncesine gidelim. Geçen yıl bu zamanlarda AKP, Türkiye’deki binaların yüzde 60’ının ruhsatsız olmasını dikkate alarak, buradan nasıl gelir elde ederim arayışına girdi. Pek çok kavram gibi “barış” sözcüğünü de kirletti. Kaçak yapıları kayıt altına almayı, “imar barışı” diye sundu. Başvurular önce hazirana kadardı. Sonra iki ayda bir uzatıldı, uzatıldı... 31 Aralık 2018 en sondu, yine uzatıldı. 19 Ocak günü Şehirleri Betonlaştırma Bakanı açıkladı; 9 milyon 687 bin kişi imar barışına başvurmuş, bundan 17 milyar lira gelir elde edilmiş.
2012 yılında 6.5 milyon binanın depreme dayanıksız olduğu saptanmış, kentsel dönüşümle yenilenmesi benimsenmişti. O dönem para, binaları yıkıp şehri dönüştürmekte vardı. 24 Haziran öncesinde de binaları yıkmayıp sağlam raporu vererek para toplamayı seçtiler.
2012’de yıkılmalı dedikleri binalara, 2018’de parayla “yapı kayıt belgesi” verdiler.
Akıl alır şey değil...
Mafyanın bile kendi içinde ahlakı vardır!

***

Gelelim madalyonun öteki yüzüne... Ankara’da, hatta Türkiye’de gayrimenkul sektörü deyince ilk akla gelen uzmanlardan Salim Taşçı ile konuşurken, müteahhitliği şöyle özetledi:
Adam bir yıl karpuz işinden çok para kazanıyor. Düşünüyor bu parayı nasıl değerlendirsem, diye. En iyi para yapsatta var... Müteahhitlik yapmaya karar veriyor...
Evet, müteahhit olmak bu kadar kolay...
Türkiye’deki müteahhit sayısı 400 binin üzerinde. Bütün Avrupa’nın on katı. Almanya’daki sayı 4 bin bile değil.
Hükümet, “Kaçak yap, ben affederim” diyor.
Müteahhit, “Yapıp satarım, parama bakarım” diyor.
Vatandaş, “Parası neyse verelim, ruhsatımızı alalım” diyor.
Gerçekten işin hakkını veren müteahhitlerin buna dur demesi gerekiyor.
Onlar da susacaksa, kendilerine bir reklam metni önerimiz var:
Bir tapu alana, dört tabut bedava!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Seçimden sonra! 26 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları