Basın Nereye Gidiyor? (14)

12 Şubat 2019 Salı

Ankaralı gazeteci Şinasi Nahit Berker’in ünlü “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur...” sözünden hareketle “gazeteci doğanları” anımsıyorduk... Sonrasında “gazeteci doğmayanlara!” değinmiştik. Şimdi de özellikle “kamu bankaları” ile yoğunlaşmasına yönelik “ufuktaki tehlikelere” değineceğim...

***

2018’de, Ziraat Bankası, “2.3 milyar lira zarar ettiğini” açıkladı!
“Tarımı desteklemekle yükümlü” Ziraat Bankası, “İktidarı desteklemek için” işadamı, sonradan gazete patronu olan Erdoğan Demirören’e aracı olmuş, 650 milyon dolarlık (yaklaşık 3.4 milyar lira) krediyi, “2 yıl ödemesiz devri, 10 yıl vade ve (açıklanmayan) düşük faizle” sağladı!
Osmanlı’nın Niş kenti valisi Mithat Paşa, çiftçilerin, tefecilerin elinden kurtarılması için devlet yardımının gerektiğini, bu yardımın halk hareketiyle desteklenmesinin önem taşıdığını düşünerek 1863’te Ziraat Bankası’nın çekirdeği olan “Memleket Sandıkları”nı kurdu.
1916’da Ziraat Bankası hakkında çıkarılan yasanın 1. maddesi ise şöyleydi:
“Ziraat Bankası çiftçilere kolaylık sağlamak ve tarımın gelişmesine yardımcı olmak için kurulmuştur.”
Görevleri ise gereğinde tahvil çıkarmak, tarım işletmelerine ortak olmak, tohumluk, hayvan, tarım araçlarını sağlamak, peşin ya da kredili olarak çiftçilere vermek, satın aldığı toprakları çiftçilere dağıtmak olarak öngörüldü.
Günümüzde aşırı zararlı iken nasıl oluyor da, bu olağanüstü krediyi tarım alanına değil de, kapsamı dışındaki bir kuruma açabiliyor?
Ziraat Bankası’nın görevi; köylüye ve tarıma mı, yoksa iktidarın yönlendirmesiyle “basının patronlarına” mı kredi açmak?

***

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Etibank’ı bir “kamu bankası olarak” 1935’te “Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını değerlendirmek, sanayinin gereksinimi olan madenleri çıkarmak, enerji üretmek ve bankacılık işlemlerini yapmak amacıyla” kurdu.
Etibank 1998’de özelleştirildi. Sabah gazetesinin sahibi Dinç Bilgin’e devredildi. Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu da ortak oldu...
Sonrasında Bilgin ve Mutlu’nun bileklerine kelepçe takılarak DGM’ye gönderildiler... Bilgin, 2016’da Etibank’ı zarara uğratmak ve 1 milyon liralık nitelikli zimmet suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı...
Bugün Etibank nerede?

***

1933’te Atatürk, halkın ve ordunun giyim ve ayakkabı gereksinimini karşılamak amacıyla ve banka konumunda Sümerbank’ı da kurdu.
Dikkat edin, Etibank’a da Sümerbank’a da ad olarak “zart zurt bankalar” demedi, Anadolu tarihini herkese anımsatmak için Eti (Hititler) ve Sümerlerin adlarını koydu!
2. Dünya Savaşı’nın ekonomik bunalımı, yoklukları içinde Sümerbank yalnızca halkın giysilerini değil, ordunun üniformalarını ve postallarını da sağladı.
Niteliksiz donanımları yüzünden ekim ayında 2 askerimiz donarak ölmedi mi? Bu askerlerin üniformalarını bugün kim dikiyor?
1995’te özelleştirilen Sümerbank bugün nerede?

***

Şimdi de gözler Türkiye İş Bankası’na dikildi!
Reis-i Cumhur, AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Kumandan Recep Tayyip, geçen hafta partisinin grup toplantısında, her zamanki gibi “Atatürk” soyadını ağzına almadan şöyle konuştu:
“İş Bankası masada... Bunu unutmayın. Gazi Mustafa Kemal’in CHP’ye değil Hazine’ye tahsisi vardır. Bu İş Bankası, Hazine’nin malı olacaktır, bu parlamento bu tarihi kararı da Allah’ın izniyle alacaktır!”
Çünkü!
İş Bankası, 2018’de 6.8 milyar lira net kâr elde etti. Aynı dönemde, bankanın öz kaynağı 46.6 milyar liraya ulaştı... Ekonomiye 402.8 milyar lira kredi açtı... Mevduatı bir önceki yıla kıyasla yüzde 20.4 artarak 245.3 milyar liraya çıktı.
İş Bankası’nın, 2018’de Türkiye ekonomisine desteği 351.6 milyar lira oldu, yine özel bankalar arasındaki önderliğini sürdürdü.
Kaynak yapısını çeşitlendirmek ve fonlama maliyetlerini yönetmek amacıyla mevduat dışı kaynakları etkin bir biçimde kullanarak, yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda menkul kıymet ihracı ve kredi sağlama yoluyla borçlanma işlemlerini de başarıyla sürdürdü.
Ne var ki Erdoğan’ın açıklaması piyasaya bomba gibi düştüğünde, İş Bankası hisseleri değer yitirmeye başladı. Saat 12.05’te 5.95 TL olan hisse fiyatı saat 12.20’de 5.90 TL’ye, 12.53’te ise 5.59’a düştü.
Bu durumda “Gölge etmeyin, başka ihsan istemez...” denilmez mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları