Cüneyt Arcayürek

Tezkereyle Başlayan Zorlu Günler...

02 Ekim 2014 Perşembe

Günlerdir gündemde.
Tepeden tırnağa devleti yönetenler askerle yaptığı uzun toplantılardan sonra; koalisyona Türkiye’nin ... katılımının esaslarını içereceği sanılan tek bir tezkere hazırlayıp Meclis’in onayına sundular.
Tezkere ilk bakışta Türkiye’nin saldırılar karşısında nasıl korunacağını içeriyor.
Koalisyona sağladığı tek kolaylık “yabancı askerlerin geçişlerine izin vermek”.
Örneğin tezkerede, IŞİD’e karşı ABD ve Fransa gibi devletlerin uçaklarına, İncirlik ve benzeri havaalanlarını kullanmalarına olanak tanınacağına ilişkin açıklayacağı bir satıra rastlanmıyor.
Yabancı askeri güçlerin Güneydoğu illerinde konuşlanması olasılığına gelince:
Bu, hangi koşullarda ve herhalde hükümetin uygun göreceği durumda izne bağlı olacak...
...ancak bizim katılmayacağımız ısrarla açıklanan kara harekâtı olursa, o zaman veya şimdi nedeni bilinmeyen gereksinmelerle yabancı askerlerin Suriye ya da Irak’a geçmelerine, ülkemizde konuşlanmalarına izin verilecek...
...ve de yine herhalde örneğin ABD’nin Türkiye’nin eğitmesini istediği Suriyeli askerlerin konuşlanması için bu özelliğin ve ne ki diğer konuların tezkereye konulmasındaki nedenlerin sorulması ve yanıtlanarak kamuoyunun aydınlatılması gereken birer konu gibi gözüküyor.
Zaten Başbakan AD, adını değiştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında, tezkerenin asıl amacının koalisyona katılımın esaslarını içermek değil; “ülkemizin ulusal çıkarları ve güvenliği” olduğunu söyledi.

***

Öyleyse?
Hükümet sözcüsünün de açıkladığına göre, Türkiye toprakları olan ve Türk askerinin koruduğu Süleyman Şah Türbesi’ne beş km. yaklaşan IŞİD güçleri saldırırsa, tezkere gereği TSK derhal bu saldırya karşı harekete geçecek ve..
...bu, TSK şayet karadan bir müdahale yapacak olursa Türk tank ve kara birliklerinin Suriye topraklarına girmesi demek olacak!..

***

Daha önceki aylarda Türk istihbarat servisi, asker ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yaptığı, medyaya sızdırılan gizli toplantıda, Süleyman Şah Türbesi’ne olası bir saldırıya Türkiye’nin nasıl müdahale edeceğinin müzakere edildiği biliniyor.
Bu bilgilerin ışığında, hükümet sözcüsünün türbeye IŞİD’in yaklaştığını resmen açıklamasındaki anlamı değerlendirirsek:
Türkiye’nin kendi topraklarını savunmak ve korumak anlamına gelen Süleyman Şah Türbesi harekâtı, TSK’nin IŞİD’le karşı karşıya gelmesi ve terör örgütüne karşı savaşmaya başladığının kanıtı olmayacak mıdır?

***

Şimdi kimi gelişmelere bakınca Kürt siyasal hareketinin IŞİD’le savaştan yararlanmayı düşündüğü gibi bir sonuç da çıkıyor.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş; bir ara terör örgütüyle kardeşi örgütle birlikte çarpışan PKK’ye silah vermemizi istemişti.
Biraz da alaylı tepkilerle karşılaştı; şimdi ise “Türkiye’nin bütün halklarının, tabii murat ettiği Türk ve Kürtlerin el ele verme günüdür” diyor.
IŞİD’e karşı, sınırımızdaki Suriyeli Kürtleri ve kentlerini korumak için asker kullanmamıza karşı çıkıyor; herhalde içinde askeri malzemenin de olacağı yardım yapmamızı istiyor.
Ama HDP Eş Genel Başkanı, Irak ve Suriyeli Kürtlere yapılması gereken silah dahil yardımlardan söz ederken Güneydoğu’da hâlâ PKK’nin bugüne dek 50’ye yakın okulu yakmasını ve yol kesmeler başta birçok PKK azgınlığını eleştiren tek cümle söylemiyor.
Hâlâ tepeden dayatmalarla bakıyor olaylara. Kürt çalar, Türk oynar havasında!

***

Yeni bir dış siyasetin izlerine işaret eden tezkereyi AKP çoğunluğu onaylar ama bu tezkereyle Türkiye daha pek çok iki arada bir derede kalabilir.
Üstelik uluslararası ilişkilerde köprülerin altından daha çok sular geçecek gibi...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları