Eleştiri mi, hakaret mi? Yoksa anayasal suç mu?

28 Şubat 2019 Perşembe

Parlamenter Demokrasi’deki “Tarafsız Cumhurbaşkanı” için yapılmış olan yasal düzenlemeler, “Ucube Anayasa”ya göre artık parti genel başkanı ve taraflı olan cumhurbaşkanı için de sürdürülünce ortaya garip ve hukuka uygunluğu tartışmalı uygulamalar çıktı.

***

Hangi eleştirinin hakaret niteliği taşıdığı çok tartışmalı bir konu. Örneğin önce, https://www.evrensel. net/haber/278576/hakaret-yokpolitik- bir-elestiri-yaptik adresindeki şu habere bakalım.
“Prof. Dr. Baskın Oran, Erdoğan’dan 4 ayrı konuşmasında akademisyenler için sarfettiği “alçak, zalim, kapkaranlık, cahil, tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş” gibi sözler nedeniyle toplam 10 bin TL manevi tazminat talep etmişti.
Erdoğan’ın avukatları, mahkemeye sundukları cevap dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’ içtihatlarını örnek göstererek Erdoğan’ın sözlerinin düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu savunmuştu.
Cevap metninde, Erdoğan’ın şu zamana kadarki söylemleriyle hayli çelişen bir tanımla, ifade özgürlüğünün ‘devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgiler ve düşünceler için de geçerli olduğu ve bunlar olmaksızın demokratik toplum olmayacağı’ belirtildi.”
Mahkeme heyeti bu savunmayı kabul ederek, davayı reddetmişti.

***

Şimdi bir de dün Cumhuriyet’te yer alan şu haberi anımsayalım:
“Bir yurttaşın ihbarı üzerine Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, emekli bir kadın öğretmen Ü.N. hakkında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan iddianame düzenledi.
Üstelik soruşturmayı işbölümü gereği Basın Savcılığı değil, terör ve darbe suçlarına bakan Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu yaptı.
53 yaşındaki emekli öğretmen Ü.N’ye dava açılmasının nedeni ise Facebook hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yaptığı iddia edilen 7 paylaşım oldu.
İddianamede suç olarak gösterilen paylaşımlar, Erdoğan’ın attan düşme fotoğrafının “O yiğit adamlar güzel atlara binip gittiler, o sondaki binmeyip başımıza kaldı” yazısı ve ağlayan yüz emojisiyle yayımlanması, “Müge’ye söyledim, senin diplomanı da bulacak!” şeklinde yazının bulunduğu fotoğraf, “Müslüman yılbaşı kutlamaz kilise açar. Bk. Demir Kilise” yazılı yorum oldu.
‘İçinizden düşünün’
Emekli öğretmenin Erdoğan’ın yanında asker kıyafetli kız çocuğu bulunduğu haldeki fotoğrafının üzerine “Çocuklara ölüm vadaden bir cihan padişahı...” şeklinde yorum yapması da hakaret olarak iddianamede yer alırken, yine AKP Genel Başkanı’nın padişah kıyafeti giydirilmiş ve başına ağaç şeklinde kavuk bulunduğu halde resminin yanına “Basın Özgürlüğü” şeklinde yorumla paylaşılması suçlama olarak yöneltildi.
Erdoğan’ın yer aldığı ve üzerinde “Düşünmeyin demiyoruz düşünün... Ama içinizden düşünün” yazılı karikatür paylaşımı da iddianameye “delil” olarak girdi.
Eleştirilere ikinci dava
Savcılık, bu davayla da yetinmedi. Emekli öğretmenin diğer paylaşımlarıyla ilgili ise “halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alanen aşağılama, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama ve kurul halinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret” suçlarından başka bir dava açıldı. Bu dava ise Ankara Batı 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.”
Bu davaların nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz.

***

Sanıyorum yorumsuz alıntıladığım bu iki haber, genel olarak eleştiri ve hakaret, özellikle de cumhurbaşkanına hakaret suçlamaları hakkındaki belirsizliği yeterince ortaya koymaktadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları