Maço YÖK

01 Mart 2019 Cuma

19 Şubat’ta Cumhuriyet’te yer alan habere göre:
Özgecan Aslan’ın katledilmesi üzerine 2016’da YÖK “Yükseköğretim Kurumları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi” yayımlamıştı.
Ancak gerici medyanın baskısı üzerine YÖK, skandal bir şekilde Tutum Belgesi’nden geri adım attı.
YÖK Başkanı Saraç “2015 yılında hazırlanan bu tutum belgesinde kadına yönelik her türlü eşitsizlik ve adaletsizliği önlemeye yönelik yürütülen bu çalışmalar kavramı adı altında dile getirilmiştir...

...Ancak gelinen süreçte bu kavrama, (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği) murat edilenin dışında farklı anlamlar yüklendiği ve bu yüklemelerin ‘toplumsal değerlerimiz ve kabullerimizle mütenasip olmadığı ve toplumca kabul görmediği’ hususunun göz önünde bulundurulması gereği ortaya çıkmıştır” dedi.
Eşitlik yerine aile kavramı.
Saraç, “Bugün itibarıyla tutum belgesinde ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ kavramı çıkarılarak güncelleme yapılmasına ilişkin çalışmalar son aşamasına gelmiş olup yakında üniversitelerimize duyurulacaktır. Kadın çalışmalarına yönelik derslerin müfredatını ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ değil ‘Adalet Temelli Kadın Çalışmaları’ anlayışı içerisinde belirlemeye ve verilmekte olan ders, konferans ve seminerlerde Türk toplumunun aile kavramı başta olmak üzere sahip olduğu üstün değerlerin öne çıkarılmasına özen göstermesi gerekmektedir” dedi.
Bu geri adım üzerine Orhan Bursalı 24 Şubat 2019 tarihinde bir eleştiri yazısı yazdı:
“Büyük bir geri adım attı YÖK... 2016’da üniversitelere gönderilen, adaletli-eşitlikçi, kadınlara karşı yapılan ayrımları reddeden Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusundaki bildiriyi, iki yıl sonra geri çekti ve yerine, kadınlara karşı adaletli tutum gibi bir yeni yaklaşım konacağını açıkladı...” “...Anlaşılan iki yıldır YÖK üzerinde büyük baskı uygulandı. Tabii unutmayalım ki, ‘kadın-erkek eşit olur mu’ diyen YÖK’ün üst amiri Cumhurbaşkanı var. En gerici medyanın saldırıları ve yayınları var.
Sonuç, Yekta Bey’in büyük geri adımı oldu, ‘Cinsiyet eşitliği toplumsal değerlere uygun değil’ gibi, kadim erkek toplumun kadınları baskı altına alan uygulamalarına yönelik çalışmaların ‘Adalet temelli kadın çalışmaları’ olarak düzeltileceğini açıkladı...”
Özrü kabahatinden büyük!
Orhan Bursalı, 26 Şubat’ta şöyle bir not yayımladı: “YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, önceki yazımla ilgili görüşlerini paylaştı.
Özetle, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği kavramı üzerinde bir toplumsal uzlaşma olmadığının görüldüğünü, ayrışma yarattığını, kavramların uzlaştırıcı olması gerektiğini, aslında kendilerinin görev alanlarının da ‘toplumun bütününü’ değil, Akademik dünyamızı ilgilendirdiğini ve bu nedenle de terimde bir düzeltmeye gitmek istediklerini açıkladı. ‘Ama 2016’da açıklanan içeriğe tamamen sadığız. Amacımız, Akademi dünyamızda kadınlara yönelik taciz, istismar, şiddet gibi baskılara son vermek ve akademide kadın görünürlüğünü arttırmaktır. Bu konuda hiçbir tereddütümüz yok. LGBTİ gibi açılımlarla da bir ilgimiz olamaz...’ ”

***

12 Eylül 1980 darbesi döneminde Üniversiteler, 1982 Anayasası’ndan bile önce, İhsan Doğramacı tarafından kurulan YÖK ile ilkokul derekesine indirgenmişti...
Anlaşılan AKP bunları şimdi, sıbyan (sübyan) mektebine dönüştürüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları