1 Mart Tezkeresi... Dün, bugün, yarın!

03 Mart 2019 Pazar

16 yıl önce bugünlerde Türkiye’nin, hatta dünyanın gündemi ABD’nin Irak’ı işgal hazırlığıydı. ABD bunu Türkiye üzerinden yapmak istiyordu.
Bunun için gerekli olan hükümet tezkeresi 1 Mart 2003 günü TBMM’de oylandı. Tezkere iki ana maddeden oluşuyordu; ordumuzun yurtdışına gönderilmesi, yabancı askerlerin Türkiye topraklarında bulundurulması.
ABD, tezkerenin geçeceğinden o kadar emindi ki; Güneydoğu Anadolu’da tarlalar kiralamaya, 600 kişilik rehber ordusu kurmaya, 62 bin askerini Türkiye’ye yerleştirmek için hazırlıklar yapmaya başladı.
Bunun fiili anlamı Türkiye’nin de işgaliydi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer durumu en net görenlerdendi ve bütün gücünü kullandı. Meclis’te de CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, oylama öncesi kapalı oturumda zaman sınırını da zorlayarak tezkerenin kabul edilemezliğini anlattı.
Meclis’te sadece AKP ve CHP vardı. Sonuçta tezkere reddedildi. Dört günlük yoğun trafikten sonra 5 Mart’ta daha dar kapsamlı bir tezkere kabul edildi.

***

Dün 1 Mart tezkeresi geçseydi bugün ne olurdu?
Bu o dönem çok tartışıldı. Sözü eğip bükmenin gereği yok; ABD, bugün Suriye’de ne yapıyorsa Türkiye’de de onu yapardı.
Amerikan askerleri İskenderun’dan başlayarak Güneydoğu bölgemize yerleşecekti. Buradaki bütün hassasiyetlerimiz ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) hedeflerinin parçası haline gelecekti.
1 Mart tezkeresinin gerçeğini gören kişilerin ve kurumların gücü o günden bugüne erozyona uğratıldı. En büyük güç kırımını parlamento yaşadı. Bugün Amerika benzer şey istese Meclis iznine gerek yok; bu yetki Cumhurbaşkanı’nda!
Baykal’a 2010’da kurulan kumpasta 2011’de başlayan Suriye olaylarının da payı olduğu yorumu Ankara’da sık yapılır.
Bu hafta ilginç bir örnek yaşadık; ABD Başkanı Trump’ın ağırlıklı olarak Ortadoğu’dan sorumlu danışmanı ve damadı Kushner Türkiye’ye geldi. Saray’da 2 saat Erdoğan’la görüştü. Erdoğan’ın yanında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu değil, sadece damat Berat vardı.
Ülkeden ülkeye değil, aileden aileye ilişki!

***

Dünü ve bugünü anlattık; yarın ne olur?
ABD, Fas’tan Afganistan’a uzanan BOP sahasında, Meclis’lerle, yurtseverlik refleksi olan kurumlarla uğraşmak istemiyor. Karşısında tek kişi olsun; istediği kararı aldırsın!
Bu tehlikeye açık bir yarın var.
100. yılına girdiğimiz kuruluş felsefesinin kökleri günceldir. Elimizde en güçlü kurum olarak şu var:
Toplumsal bilinç...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları