Öztin Akgüç

Kuklalar - oltalar

06 Mart 2019 Çarşamba

Emperyal, yayılmacı güçler, ülkeler üzerinde ekonomik, siyasal, kültürel hatta askeri üstünlük kurmak, başat güç haline gelmek, ülkeleri kendi emelleri doğrultusunda yönlendirmek için çeşitli araçları kullanırlar. Borçlandırma, sermaye yatırımları ile ülkenin üretim gücünü, finansal sistemini kontrol altına alma yaygın kullanılan araçlardır. Ülkenin üretim ve finansal kurumlarında başat güç haline gelip, ülke borç kapanına da sıkıştırıldığında, ülkeyi yönlendirme kolaylaşır.
Borçlandırma, dış ticarette tek yönlü liberalleşme, özelleştirme, sermaye yatırımları ile ülkeyi ekonomik ardından da siyasal açıdan kontrol altına alma etkili yöntem olmakla beraber; uygulayabilmek, gerekli ortamı yaratmak için yönlendirilen istekler doğrultusunda hareket eden kuklalar da bulmak gerekir. Emperyalistlerin etkili aracı, ne askeri güçleri ne teknolojik üstünlükleri ne de sermayeleridir. En etkili araçları, ülkelerde buldukları veya yarattıkları kuklalardır.
Ülkelerde gerçek solcular, gerçek vatansever milliyetçiler, ülkemizde de gerçek Atatürkçüler (Kemalistler) emperyalizme karşıdır. Emperyalizm kendine karşıt güçleri etkisizleştirmek, hedef kitleleri şaşırtmak, yönlendirmek için, ipleri ellerinde kuklaları sahneye sürerler, solcu, milliyetçi, Atatürkçü kisveye bürünürler. Rollerini inandırıcı oynayabilmeleri için, zaman zaman emperyal güçlerle mücadele ediyor izlenimini verebilmek için, yapay çekişmeler, danışıklı uyuşmazlıklar da sahnelenir. Emperyal, güçler, kuklalara karşıymış gibi görüntü vererek de desteklerler.
Gösteride, kuklalara, ortaoyununda olduğu gibi “Pişekâr, Kavuklu” rolleri de verilir. Pişekâr, Kavuklu ile anlaşmalı olarak, antiemperyalist söylemlerle oyunu açarak, oyunu emperyalist güçlerin istekleri doğrultusunda yönlendirir.
Oyunu sahneleyebilmek için kukla, kukla destekçileri bulmak gerekir. Oltalar atılır, oltaya vuracak balık aranır. Yem, bazen akçeli, bazen bir orun, bazen bir ödül, bazen bir övgü, kamuya abartılı, övgülü bir tanıtım da olabilir. Emperyalizmin, insani gelişmişlik endeksi yüksek olmayan, eğitim düzeyi görece düşük ülkelerde etkili bir aracı da din istismarıdır. Din istismarı ile kuklalara destek sağlanırken, gerçek solculara, gerçek milliyetçilere karşı da bir cephe oluşturulur.
Oltaya daha çok bilgi düzeyi yetersiz, kişiliği gelişmemiş, kolay yönlendirilebilen, hırsları liyakatlerini aşan, kendilerinde bazı yetenekler vehmeden, kişisel çıkar güdüleri, beklentileri yüksek, ürkek, eziklik duygularını örtmeye çalışanlar yakalanır. Kuklalar, yalnız politika sahnesinde değil, asker ve sivil bürokraside, iş âleminde, medyada, eğitim kurumlarında rol alırlar. Emperyal güçler, kuklalara cömert davranırken; karşıtlarını, mahiyeti meçhul şekilde yaşamalarına son verme dahil, özgürlükleri kısıtlama, maddi yokluklar yaratma, işsiz bırakma, dışlama gibi çeşitli şekillerde cezalandırır.
Kukla düzme milliyetçinin, solcunun, gerçeğinden ayırt edici özellikleri, davranışları vardır. Tutarsızlık; inanmış olanın yaşam boyu belli bir çizgisi olurken, kuklalarda zaman içinde söylem, eylem tutarsızlıkları, çelişkiler gözlenir. Kuklalar belirli bir inanç, tutarlı duruş sergilemezler.
Kuklalar, rollerini başarıyla oynadıkları sürece ödüllendirilir. Emperyal güçler, performanslarını beğendikleri kuklaları uzun süre sahnede tutarlar. Kuklaların sahnede kalma süreleri rollerindeki başarılarına bağlıdır. Uzun süre sahnede kalmak da bir tür ödüllendirmedir.
Kuklalar, onurlu olmayı, erdemli bir davranış olarak görmediklerinden; kendi onurlarını koruyamadıkları gibi, ülkenin saygınlığını da koruyamazlar.
Türkiye’nin, emperyal güçlerin oltasından kurtulması, ekonomik bağımsızlığına kavuşması için dik durması, özverili davranmasının yanı sıra, kuklalara doğru tanı koyarak, onların ayartılarına da kapılmaması gerekir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları