Diyanet ve Kültür!

12 Mart 2019 Salı

Bu yıl, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi, geçen yıla kıyasla 7.7 milyar liradan, yüzde 34 artışla, 10.4 milyar liraya çıkarıldı. Diyanet bütçesi; Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji bakanlıkları dahil, 29 kurumu geride bıraktı, MİT bütçesinin ise beş katı oldu!
Ama kültürler ülkesi Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 2019 bütçesinde, ancak yüzde 4 artışla, 4.2 milyar lira ödenek ayrılabildi. Bu bütçenin, yalnızca “Kültür” için değil; “Turizm” ile birlikte olduğunu da unutmayalım!

***

Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl; 6 bin imam, 3 bin Kuran Kursu öğretmeni ve 500 de müezzin olmak üzere, 9.500 kişiyi işe alacağını açıkladı...
Önceki yıl, Bütçe Tasarısı’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın arkeolog ve sanat tarihçisi kadrolarına 2 bin kişi alımını Maliye Bakanlığı reddetmiş, ancak 200 kişi alınabilmişti.
Türkiye’deki üniversitelerin 74’ünde “arkeoloji” fakültesi ya da “bölümü” var. Bazı üniversitelere başvuru, düş kırıklığı yaratmıştır. Örneğin bazı üniversitelerde açılan arkeoloji kontenjanlarına karşılık yapılan başvuruları şöyle:
Aksaray’a 60 kişi yerine 3, Ardahan’a 60 yerine 3, Bartın’a 50 yerine 4, Bilecik Şeyh Edebali 60 yerine 1, Bitlis Eren’e 40 yerine 1, Kafkas Kars’a 40 yerine 2, Kütahya Dumlupınar 60 yerine 3, Sinop 40 yerine 1, Zonguldak Bülent Ecevit’e 60 yerine 3...
Genel rakama bakacak olursak arkeoloji öğrenimi için 4 bin kişilik kontenjan olduğu halde, ancak 1600 öğrenci kayıt yaptırmış! Neden arkeolojiye başvuru yok? Çünkü diplomalı işsiz olmak istemiyorlar!

***

Türkiye’de 31’i yabancı ve 122 kadar Türk arkeologlarca olmak üzere, 153 noktada “bilimsel arkeolojik kazı” yapılıyor. Bu kazılar, genellikle yaz aylarında 45 - 60 gün sürüyor. Yerli kazıların süresini, Kültür Bakanlığı’ndan gelen “ödenek” sınırlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Gelecek yıl, en az 20 kazı yerinin 12 aya (365 güne) ve 2023’te ise, tüm kazı alanlarının bu kapsama çıkmalarını destekleyeceğiz!” dedi.

***

Diyelim ki şimdilik 20 kazı alanı, Türk kazı başkanının ders verdiği üniversitenin il sınırları içinde ve denetim altında... Peki, yurdun çeşitli müzelerindeki “müzeciler”, bu kazılarda “hükümet temsilcisi” olarak görevlendirilmiyorlar mı? Demek ki “hükümet temsilcilerinin” görev yaptıkları müzelerde, işleri bundan böyle 1-2 ay değil, 12 ay aksayacak!
Kazıların 12 ay uzaması halinde; örneğin İstanbul’daki bir üniversitenin kazı başkanı profesör Van’da, Ankara’daki kazı başkanı Diyarbakır’da nasıl kazı yapabilecek, üniversitesinde nasıl ders verebilecek, nasıl bilimsel yayın yapabilecek? Tabii hangi bütçeyle?
Ya yabancı arkeologların Türkiye’ye gelip gitmeleri nasıl olacak?

***

Bakan Ersoy müjdeyi verdi! Bu amaçla arkeoloji, sanat tarihi, antropoloji, epigrafi, eskiçağ tarihi ve restorasyon dallarında “120 uzman” alınacakmış!
Diyanet 9500 kişi alıyor, ama Sayın Bakan, gelecek yıl 120 kişinin alınacağı ile övünüyor! Ne demeli?
Galiba bundan sonra arkeoloji, sanat tarihi, antropoloji, epigrafi, eskiçağ tarihi ve restorasyon mezunları, ister istemez Diyanet İşleri Başkanlığı’na “müezzin” olmak için başvuracaklar?

***

Sabah gazetesinde “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın, bakanlığının Göbeklitepe’ye çevre düzenlemesi ile birlikte 10 milyon Avro yatırım yapıldığını açıkladığına” ilişkin bir haber yayımlandı.
Neden “TL” değil de “Avro” diye düşünürken, yanıt internet üzerinden, Avrupa Birliği’nin (AB) Ankara’daki Büyükelçiliği’nden geldi...
Açıklamada AB’nin “Göbeklitepe ve çevre düzenlemesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na 7.7 milyon Avro yardım yapıldığı” ve Büyükelçi Vekili Angel Gutierrez Hidalgo’nun da açılış törenine katılacağı bildiriliyordu...
Her nedense, Varank’ın açıklamasında “AB’nin önemli katkısından” söz edilmiyordu!

***

UNESCO, Göbeklitepe’yi geçen yıl Dünya Miras Listesi’ne aldı. AKP Reis-i Umumisi Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında “2019’un Göbeklitepe Yılı” ilan edildiğini açıklamıştı.
8 Mart’ta Göbeklitepe’nin önemini anlatan bir konuşma ile “Göbeklitepe Yılı”nı açtı. Göbeklitepe’ye maddi ve manevi katkılarda bulunanlara teşekkür etti. O da Varank gibi AB’nin adını anmadı... Acaba, AB Reis-i Umumisi, AB Temsilcisi Hidalgo ile törende karşılaştı mı? Karşılaştıysa, AB’ye teşekkür etti mi?

***

AKP Reis-i Umumisi’nin, Göbeklitepe’de, açılış törenini yapmasına çok sevindim... Neden mi? Demek ki, arkeolojik kazılar “çanak çömlek” olayı değilmiş! En azından bu gerçeği öğrenmiştir... Göbeklitepe döneminde “çanak çömlek” daha icat edilmemişti... Acaba, bu nedenle mi bu törene katılındı?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları