Olaylar Ve Görüşler

Çamur at izi kalsın...

13 Mart 2019 Çarşamba

İktidar ve Cumhur İttifakı, bizden yana olanlar ‘yerli ve milli’, olmayanlar ise terörle işbirliği içindeler algısıyla propaganda yürütüyor. Bu siyasetin tutmadığını anketlerde görüyoruz. Halkın en önemli sorunu ekonomi... Halk geçim derdinde... İşsizlik ve yoksulluk ciddi boyutlarda...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri için il il geziyor, mitingler yapıyor. Her mitinginde, Cumhur İttifakı dışındaki tüm partileri “terörle işbirliği” yapmakla, Kandil’den talimat almakla suçluyor.
“Zillet ittifakı” diyor...
Sonra da bu konuşmaları yandaş kanallar ekranlardan halka ulaştırıyor. Yandaş yorumcular ekranlarda yorumlar yapıyor.
Yandaş ve yanaşma medya manşet yapıyor.
Böylece yerel seçim öncesinde “çamur at izi kalsın” siyaseti üzerinden kamuoyunda algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Bu strateji ile aynı zamanda diğer ana konuların gündemde çokça yer almasının da önüne geçmeye çalışıyor.

Kitleleri gündemden uzaklaştırıyor
Tenceresi boş, cüzdanı boş, ekonomik krizin altında her geçen gün daha da ezilen seçmenleri ana gündemden uzaklaştırmaya çalışıyor.
Bu nedenle “zillet ittifakı” diyor.
Bu nedenle tüm muhalefeti terör ile işbirliği içinde olmakla suçluyor.
Elinde somut bir kanıt var mı? Yok.
Fakat kamuoyu, yakın geçmişte Oslo’da, İmralı’da, Dolmabahçe’de terör örgütü ile iş tutanın kim olduğunu biliyor.
O dönem terör örgütünü lideri için hangi siyasilerin nasıl övgüler düzdüğünü de biliyor.
Öcalan’ın mektubunu, Diyarbakır’da Nevruz’da okutanın İnönü olmadığını da biliyor. Valilere “açılım süreci zarar görmesin, operasyon yapmayın” talimatını kimin verdiğini de biliyor.
Habur yargısı da henüz hafızalardan silinmedi.
Barzani bayrağının İstanbul ve Ankara’da Türk bayrağı ile yan yana gönderde dalgalanmasını sağlayanın kim olduğunu da iyi biliyor.
O günlerde PYD lideri olan Salih Müslim’i Ankara’da kırmızı halılarla karşılayanları da biliyor. Anadolu Ajansı’nın Kandil’e basın toplantısına gönderildiğini de unutmadı.
Bunlar somut, fakat meydanlarda “konsolidasyon” sağlamak için söylediği sözlerin hepsi soyut. Ve toplumun yarısını suçlayıcı bir söylemdir.

Konsolidasyonun ardından itiraf
Bunu kendisi de, “Henüz istediğimiz konsolidasyonu sağlayamadık” sözleri ile itiraf ediyor.
“Cumhur İttifakı içinde yer alan AKP ve MHP tabanını henüz tam anlamıyla bir araya getiremedik, birleştiremedik” demek istiyor.
“Millet İttifakı içinde ayrışmalar yaşanmasını sağlayamadık” demek istiyor.
Bu nedenle; “zillet ittifakı”, “Kandil’den talimat alıyorlar”, “Terörle işbirliği yapıyorlar” tarzı söylemlerini giderek daha da artıracağa benziyor.
Birkaç gündür bu “topa” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da girdi. Hafta sonu partisinin Trabzon’da seçim çalışmalarına katılan Bakan Soylu, “Elimizde öyle istihbaratlar var ki...” diyerek MİT’in de devrede olduğunu açık etti.
“Konsolidasyonu sağlamak” için yarın bir “kumpas” dahi kurabilecekleri çok da ihtimal dışı değildir.
Çünkü iktidarda kalmayı “beka sorunu” olarak görüyorlar.
AKP tabanından kopmalar var.
MHP tabanı henüz bütünüyle Cumhur İttifakına destek vermiyor.
Bu açıdan konsolidasyon önemli, “beka sorunu” gündemde...

Bu siyaset tutmayacaktır
Bu nedenle Cumhur İttifakı adeta yeni “Vatan Cephesi” gibi konumlandırılıyor. Bizden yana olanlar “yerli ve milli”, olmayanlar ise terörle işbirliği içindeler algısı için çaba harcanıyor.
Bu siyaset anlayışı tutar mı?
Henüz tutmadığı görülüyor. Anketlerde halkın en önemli sorununun ekonomi olduğu görülüyor. Halk geçim derdinde... İşsizlik ve yoksulluk ciddi boyutlarda...
Cep delik cepken delik...
Her geçen gün kriz daha da derinleşiyor. Ne demişler: “tencere iktidarları götürür.”
Bunu bildikleri için “konsolidasyon” diyorlar. “Beka sorunu” diyorlar. “İstikrar” diyorlar...
Adeta tüm muhalefeti “terörist” göstermeye çalışıyorlar.
Kazanmak için ellerindeki devlet gücü ile medya gücü ile her şeyi yapıyorlar.
Giresun Yavuzkemal beldesinde, AKP’den istifa ederek bağımsız aday olmak isteyen Abdullah Önal’ın karşısına, Espiye ilçesinden aynı isim ve soy isim ile başka bir bağımsız aday çıkarmak da bunun işaretidir.
Bursa’da sahte afişler ile yapılanlar da...
Sahte anket şirketlerinden telefonla seçmene yöneltilen sorularda...

Artık bitti!
Fakat bunların şimdilik tutmadığı görülüyor.
Örneğin Karabük’te AKP adayı ile MHP adayı arasında yaşanan sert tartışmalar “konsolidasyon” sağlanamadığını gösteriyor.
Tavan farklı, seçmen tabanı farklı...
Erdoğan da bunu gördüğü için il il seçim gezileri yapıyor. Meydanlarda iktidarın istikrarı için, bekası için ve Cumhur İttifakı içinde konsolidasyonu sağlayabilmek amacıyla “zillet ittifakına” yükleniyor!
Hem de “atış serbest” mantığı ile...
Anket sonuçları giderek daha da manipülatif adımlar atabileceklerini göstermektedir.
İçişleri Bakanı Soylu’nun sözleri buna işaret değil mi?

Hilmi Taşkın / Eğitimci - Yazar



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları