Türkel Minibaş

Sürü Etkisine Dikkat!

30 Eylül 2008 Salı

Bayram bayram sürü meselesi de nerden çıktı, Kurban Bayramı da değil demeyin. Canım sıkın biraz dişinizi!

Kaldı ki, sürü dediğiniz çeşit çeşit. Ramazan sürüleri var, boy boy iftar çadırlarında halkı birbirine kırdırtan... Bayram sürüleri var, başbakanın, bakanların etek dibine yapışıp birbiriyle nüfuz yarışına sokan. İbadet sürüleri var, iktidar partisinden ihale koparabilmek için sıra sıra saf tutup hacca giden.

Sonra hepimizin çok iyi bildiği seçimlerde kitleler halinde sandık başına gidip sürü başının söylediği yere parmak ya da damga basan, sandık sürüleri var!..

Ama, bugünlerde en moda olanı çıkar sürüleri ile linç hukuku sürüleri!..

Çıkar sürüleri, iç ve dış sermaye odaklarının kendilerinin yok etmek istedikleri hedeflere saldırmak üzere örgütlenirler. Bazen Uşakın Eşmesinde ya da Kaz Dağlarını talan eden madencilere, bazen Karadenizdeki bir nükleer santralın yapılmasına karşı çıkanların peşindedirler. Onlar tam anlamıyla bir avcı sürüdür.

Linç hukuku sürüleri mi? Onları görmek için uzağa gitmeye gerek yok. Televizyon ekranlarına, gazete köşelerine bakın yeter. Hâlâ onları tanımakta zorluk çekiyorsanız Elias Canettinin Kitle ve İktidaradlı kitabına bir bakıverin:

Yapılanlar aslında hukukun reddidir. Kurbanın hukuka layık olduğu düşünülmez. İnsanlar arasındaki alışılmış biçimlerin hiçbirine uyulmaksızın, bir hayvan gibi yok edilir. Kurban, görünüş ve davranış bakımından katillerinden farklıdır ve katillerin kendileriyle kurban arasında hissettikleri bu uzaklık ona hayvan muamelesi yapmalarını kolaylaştırır. Kurban, kaçışı sırasında onlara yakalanmamayı ne kadar uzun becerirse, katillerin oluşturduğu sürünün gözü de o kadar dönmüş olur.(s.116)

Tabii ki, burada kurbanın kim olduğu önemli değil. Bu çok önemli biri de olabilir, sıradan halktan biri de; önemli olan linç hukukunun gerçekleşerek sürüye düşman olarak gösterilen avın avlanmasıdır.

Sürü deyince sakın ola ki aklınıza kavalın namesine kapılıp çobanın peşi sıra giden koyunlar gelmesin. Efendim, sürü dediğiniz:

Öncelikle sayıca fazla olmak isteyenlerden oluşur. Sürüye her yeni katılım, sürünün gücünü arttıran çok önemli bir katkıdır.

Aynı hedef doğrultusunda bir araya geldiklerinden sürünün üyeleri birbirini çok iyi tanımak ve de kollamak zorundadırlar.

Ganimetin paylaşılması sırasında çıkarlarını koruyabilmeleri, saldıracakları avın özelliklerini iyi bilmelerine bağlıdır.

Sürü ve sürünün varlığı karşılıklı birbirine bağlıdır. Sürüyü oluşturanlar yaşamda yer aldığı sürece sürü de varlığını devam ettirir. Törenler, ritüeller, anma günleri hep bu varlığı devam ettirmek adınadır.

Dikkat ederseniz, bugünlerde piyasalarda da benzer bir durum yaşanmakta. Hedge fonların sürü güdüsüyle azgelişmiş ülke fonlarına nasıl saldırdığını hatırlayın!..

O tarihlerde ABDde mortgage fonlarından kaynaklanan kriz İMKB de dahil tüm dünya borsalarını etkilerken, finansal piyasanın yarattığı medya sürüleri endişelenmeye gerek olmadığını.. etkilenmenin finans piyasalarıyla sınırlı kalacağını söyleyip duruyordu. Bu köşede ise, aksi savunularak krizin emtia piyasalarına uzanacağı sürekli vurgulanmıştı. Çünkü:

Kısa zamanda konut piyasalarında mortgage üzerinden yüksek getiri elde eden hedge fonları için daha kolay nemalanacak adreslerin aranma zamanı gelmişti.

Küresel kuraklığın yaygınlaşması da dikkate alındığında emtia piyasaları zorunlu ihtiyaç ürünlerini sağladığından hedge fonlar için cazip bir adresti.

Hedge fonları köpekbalıkları sürüleri halinde piyasalara saldırırken Türkiye piyasaları hedge fonların sıcak para içindeki etkinliğini dikkate almadığı gibi!.. Sıcak parayla yaratılan büyümenin cazibesine daha fazla kapılmıştı.

Dahası, ekonominin kurmayları yüksek faiz oranlarının büyülü ortamının sıcak para sürülerini tutmaya yetmediğini bir türlü idrak edemedi. Bugün, bu idraksizliğin bedeli ödenmekte. Dış sermaye en ufak kırılganlık karşısında ülkeyi terk etmenin yolunu arıyor. Siyasi açıdan daha emin bulduğu, en azından Pakistan paylaşımından uzak duran yeni ülkelere yelken açıyor.

Zayıf ya da serseri dediklerimizin yanında güçlü olanların da aynı eğilimi gösterdiğine bakılırsa yatırım piyasalarında da sürü etkisi başladı. Nasıl başlamasın ki! Sermayenin varlığı da aynen sürü gibi küçük ve büyük ölçekli üyelerinin varlığına bağlı. Hepsinin de hedefi kârını maksimize etmek üzerine kurulu olduğundan saldıracakları avın özelliklerini de iyi biliyorlar.

Hele bizim gibi tasarrufların GSYİHye oranının hâlâ düşük düzeyde seyrettiği, özel kesim borçlarının dış borçlanmayı riske ettiği, enflasyonun yeniden çift haneli rakamlara ulaştığı ülkelerde!

Sürülerin saldırganlığından uzak bir Şeker Bayramı geçirmeniz dileğiyle, mutlu bayramlar!..

[email protected]

www.turkelminibas.net



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları