Olaylar Ve Görüşler

İzmir’e bir kent sembolü gerek

17 Mart 2019 Pazar

Her kentin onunla bütünleşmiş birkaç kent sembolü vardır. İzmir için genelde Abdülhamit’in tahta çıkışı anısına yaptırılan saat kulesi fotoğraflarda, tanıtımlarda kullanılır. Ama kabul edelim ki bir Sydney’in deniz kıyısındaki opera binası ya da New York’un girişindeki Özgürlük Heykeli, Viyana’nın devlet opera binası gibi uluslararası nitelikte değildir.
Tunç Soyer planları ile vizyonu ile ve yaptıkları ile son derece yetenekli bir belediye başkanı. Çok büyük olasılıkla 1 Nisan’dan sonra İzmirimizin de yeni yüzü. Seferihisar’da gerçekleştirdikleri ve kısa da olsa beraber olduğumuz toplantıda anlattıkları, uzun süredir unuttuğumuz kültür sanat duygusunu da İzmir’e kazandıracağına beni şahsen inandırdı.
İşte Soyer’den ve yeni belediye meclisinden canı gönülden beklediğimiz, İzmir’de yaşıyor olmasak bile oraya gittiğimizde müthiş bir kültür sanat sarayını kente kazandırması. Hatta deniz kenti olan İzmir’in iç bölgelerine doğru değil de aynen Sydney’deki gibi denize yakın, dikkat çeken mimarisi ile dünyaya kenti duyurması. Öyle bir bina hayal ediyorum ki içinde sadece opera bale tiyatro değil, kültür merkezlerinin 7 gün 24 saat canlı olduğu, aynı anda 3-4 temsilin yapılabildiği, kütüphanelerinden kent müzesine kadar büyük bir kompleks. Kent ile özdeşleşecek muazzam, hepimizin gurur duyacağı yaşayan bir bina.
Aynısını Ankara için de dilemek isterim. Fakat maalesef Atatürk’ün kurduğu kent, planından son derece uzaklaşan bir kent ve oluşturulan halk yapısı ilk aşamada buna izin vermez gibi gözüküyor. Fakat İzmir, artık Türkiye’nin birçok konuda öncü kenti olacağı için Ankara’dan Adana’ya, Karadeniz kentlerine kadar onların da bu yaşayan binalara öncü olmasına ilham verecektir diye düşünüyorum
Bakanlık destekler mi böyle bir projeyi? Gerçekçi olmak gerekirse kendisinden olmadığı için tabii ki de hayır. Ama İzmir’in özkaynaklarının buna yeteceğini tahmin ediyorum. İşin içine kimseden korkmayan, üzerlerine vergi müfettişleri baskısı hissetmeyen dünya markası sponsorlar mutlaka girmek zaten isteyeceklerdir.
300-500 kişilik küçük salonlar İzmir gibi uluslararası kent olmaya aday bir kente yakışmıyor, yetmiyor. Kültür sanatın olmadığı, sergilenmediği, pazarlanamadığı bir kente örneğin cruise turizmi ile gelen gemi yolcularını 24 saatten fazla kent içinde tutmak için dahi yapılması gerekli enfes bir projeye Tunç başkanın hayır diyeceğini sanmıyorum.
Pardon... Bu arada Soyer’in belediye başkanlığını kalemim sürçtü şimdiden sanki ilan ettim. Tashih yapmayayım artık o da öyle kalsın. Ama karşılığında da hemen İyonya kültürüne yakışır şu kültür sanat merkezini, Sydney’e meydan okuyacak kompleksi de görmek istediğimizi söyleyelim.  

Av. AHMET KEMAL ŞENPOLAT



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları