Sanal Âlem... Gerçek Âlem... İlahi Âlem

14 Ekim 2014 Salı

Yabancı gazeteciler grubuna geçen hafta dert yanmıştı:
- Gün geçtikçe internete daha çok karşı oluyorum...
Oysa gazetecilere, gazetelerden bir türlü havuza atamadığı bir avuç gazeteden yakınması gerekiyordu.
Öyle yapmadı.
Asıl tehlikeyi çoktan fark etti.
insan boşuna cumhurbaşkanı olmuyor.
Kültürü de bilgisi de sınırlı diyebilirsiniz ama zekâsına, hele de sezgisine ve deneyimine artık kimse söz söyleyemez.
Gördü ki işten attırmakla, içeri attırmakla gazetecilerden kurtulmanın olanağı yok.
Artık herkes gazeteci...
Elinizde bir telefon varsa haber de sizsiniz, haberci de...
Can yakan, can sıkan her şeyi, her olayı haber yapabiliyorsunuz.
Çevrenize, ülkenize hatta dünyaya yayabiliyorsunuz...
İnternet insanlığın ufkunu gelecek çağlara açacak bir mucize...
Henry Kissinger’in “Tarihte yazı ve matbaadan sonraki en önemli icat!” demesi boşuna değil.
Bizimki her geçen gün daha da karşı olmasın da kim olsun?
Ama bu karşıtlık inşallah bilgisayar dağıttığı öğrencilerimize bulaşmaz.
Çünkü bilgisayar, internet demek!..

İnternetteki Cinlik
Derken bir haber önümüze geliyor.
Milli Gazete yazarı ve ilahiyatçı Nurettin Yıldız, kadınların internette fotoğraflarını paylaşmasına kızmış ve şöyle demiş:
“Duyarlı Müslüman bir hanım, internet gibi insandan cine kadar herkese açık ve bir daha kapatılamayan bir ortama fotoğraflarını nasıl koyabilir.”
Ve eklemiş:
“İnternette cinler de var!”
Ne tür cinler olduğunu açıklamıyor.
Çünkü o cümleden sonra mayınlı alan başlıyor.
İnternette cinler var demek...
Öğrencilere bilgisayar dağıtmanın da şeytanlık olduğunu söylemek demek.
Yeni HSYK düzeninden sonra bu tür yazılar ...
Mayınlı arazide körebe oynamak demek...

Endişeye Hacet Yok
Son yıllarda bizim yargı kararlarında kullanılan bir deyim var:
“Hayatın olağan akışı...”
İşbu akış içinde, bizdeki iktidar sahiplerinin siyasi, idari ve adli pislik yapma olasılığı bir finonun metro vagonunda kaka yapma ihtimalinden çok çok daha fazladır.
Kaldı ki ülkemizde internet kullanımı ve yurttaşların birbirini uyarma alışkanlığı henüz Güney Kore düzeyine ulaşmamıştır.
Özet mi?
Sanal âlem için henüz endişelenmeye gerek yok.
Hele hele Sayın Cumhurbaşkanı’nın her geçen gün internete daha çok karşı olmasına hiç hacet yok.

Def’i Hacet Var...  
Çok şükür hukuk fakültelerinde torba yasalarla yaratılan mevzuat çakallıkları okutulmuyor.
İnternetin getirdiği yeni iletişim düzeninin yarattığı yeni toplumsal kültür ve yeni sosyolojik ve siyasal gerçekler ele alınıyor.
Sayıları üçü beşi geçmese de dünyanın en önde gelen üniversiteleri ile yarışan üniversitelerimiz var.
Buralarda internet sosyolojisi, internet hukuku dersleri veriliyor.
Dersler yeni başladı.
İlk derste öğrencilere Güney Kore’de yaşanmış bir internet vakası örnek olay olarak sunuluyor.
İstasyonlardan birinde metroya elinde küçük bir fino köpeğiyle bir genç kız giriyor. Kız bir koltuğa ilişirken finosunu yere bırakıyor.
Köpek hemen oracığa kakasını yapıyor.
Finoyu kucağına alan kız hiç istifini bozmadan oturuyor.
Yaşlıca birkaç yolcu genç kızdan köpeğin pisliğini temizlemesini istiyorlar.
Genç kız duymamış gibi yapıyor.
İkazlar artıyor.
Ama genç kız arsız bir biçimde “kendi işinize bakın!” demekle yetiniyor.
Bunun üzerine bir delikanlı cep telefonu ile genç kızı, köpeğini ve yerdeki pisliğin fotoğrafını çekiyor.
Ve “İt - Kaka - Genç Kız” etiketiyle birkaç satır ekleyip anında da ülkenin en popüler blog sitesi Ko-rean’a gönderiyor.
Ülkenin gündelik yaşamından resimler, olaylar ve yorumlar veren sitedeki haber bir iki saat içinde “gae-ttong-nyue (dog shit girl)” etiketi ile başka sitelere de yayılıyor.
Ardından da TV’ler ve gazetelere...
Derken ertesi gün gazeteler kızın adını ve kimliğini bulup haber yapıyorlar.
Artık metroda çekilen resimden genç kızın taşıdığı çanta, taktığı saat ve giydiği elbise bile sanal âlemin yorum malzemesi oluyor.
Öğrencisi olduğu okul genç kızın kaydını siliyor.
Ve bu noktada tüm ülkede yeni bir tartışma başlıyor:
“Bir genç kızın özel hayatı internetin tecavüzüne uğruyor. Yasalar buna engel olmuyor!”
Zaten olması da kolay değil.
Güney Kore’de her türlü icat var.
Ama Torba Yasa’yı henüz bulamamışlar.
Zaten kamuoyunda farklı bir görüş ağırlık kazanıyor:
“Köpeğinin pisliğini temizlemeyen, üstelik küstah tavır takınan birinin özel hayatı korunmayı hak etmez!” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Küçükpazarlı Kemal 17 Mart 2024
Vakıa vakası! 10 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları