Tunç Soyer’in tarım politikası...

24 Mart 2019 Pazar

1980’lerden beri tanıdığım, sosyal demokrat çizgisini hiç bozmadan mücadelesini sürdüren, 61 yaşında kaybettiğimiz Yücel Özen’in Tire’deki ailesine başsağlığına giderken Canlı beldesinde mola verdik. Kahvede çiftçilerle sohbet ediyoruz. Toprak rengi yüzündeki çizgileri yılların nişanı gibi taşıyan İbrahim Ağabey, “Erdoğan’a söyleyin” dedi, durdu. Arkasını nasıl getirecek diye beklerken, gazetecilik diliyle manşetlik bir cümle kurdu:
“Sigarayı yasaklıyor güzel de, ithal tohum sigaradan daha zehirli...”
Sözün devamı da vardı:
“Yabancılar bize tohumu hastalığıyla birlikte satıyorlar... Sonra da üstüne tarım ilacı satıyorlar... O zehirli ilaçlar da ürettiğimizin içine işliyor...”
Yücel Özen’i kanserden kaybetmiştik. Taziyede konu şöyle dile geldi:
“Kanser buralarda grip kadar yaygın hale geldi. Yediğimiz zehir, içtiğimiz zehir...”

***

Dün sabah, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer’in kentin bütün muhtarlarıyla düzenlediği buluşma vardı. Balçova’daki toplantıda konuşan Soyer, söze mega projelerden, İzmir’e dikeceği dev binalardan değil, tarımdan girdi.
Aziz Kocaoğlu’ndan bayrağı devralmaya hazırlanan Soyer, tarım konusuna ayrıca kafa yorduğunu her fırsatta hissettiriyor. Soyer, Kocaoğlu’nun başlattığı kırsal kalkınma modelini daha da ileri götürmeye kararlı. Bu tablo, CHP’nin kırsal kesime mesafeli olduğu algısını da büyük ölçüde ortadan kaldıracak. Kırsal kalkınma projelerini ana hatlarıyla paylaşalım:
- Alım garantili üretim... Aziz Başkan’ın başlattığı süt alım projesini dört katına çıkaracağız ve genişleteceğiz. Üreten, nasıl satarım kaygısında olmayacak.
- Makine parkı hizmeti... Başta traktör olmak üzere üreticinin gereksinim duyduğu tüm tarım makinelerini içeren bir park olacak. İhtiyacı olan belli sürelerle alıp alıp kullanacak.
- Yerli tohum garantisi... Seferihisar’da bir avuç yerli buğday tohumunu çoğalttık. Bugün 500 dönüme ekiyoruz. Bunu daha da ileri götüreceğiz.
- Tarım kooperatiflerinden alım yapacağız. Kadınların kurduğu kooperatiflere ağırlık vereceğiz.

***

Soyer, tarımdaki gelişimi tüm toplumun gelişiminin bir parçası olarak özümsemiş. Yaşadığı, halen belediye başkanlığını yaptığı yörenin gerçeklerine ilişkin de çarpıcı bir örnek verdi:
20 yıl önce mandalinanın kilosu ortalama bir liraydı, bugün de bir lira. Ama bu zaman diliminde gübreden mazota girdiler iki haneli rakamları aşan düzeyde arttı.
Neden?
Mandalina işlenmeden sadece mevsiminde tüketildiği için. Buna çare aramışlar, Seferihisar’da bulmuşlar. Mandalinayı dilimleyip 58 derecede 12 saatte kurutmuşlar. Hiç besin değerini yitirmeden mandalina kurusu üretmişler. Bunları geliştirmeyi planlıyor.
Soyer, tarım deyince şunları da vurguluyor:
- Cumhuriyet kurulduğunda ilk iş üzüm, incir, ne üretebildiyse ihraç etti. Bunların geliriyle fabrikalar kurdu. Şimdi o fabrikaları sattılar, tarım ürünlerini ithal etmeye başladılar.
Soyer’in daha ileri götürmeyi planladığı İzmir tarımsal kalkınma deneyimi Türkiye’ye örnek olacak nitelikte...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları