Adalete bakarken!

31 Mart 2019 Pazar

Seçim günü seçimle ilgili yazı yasak.
Ben de kendi kendi­me “Seçimi bırak, adalete bak!” dedim...
Ve adalete bakarken Cumhuriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni sevgili dostum, Eskişehir CHP Mil­letvekili Utku Çakırözer’in Mart Ayı Raporu’nu gördüm.
Rapordan bazı alıntılar aşağıda.

***

“4 gazeteci toplamda 11 yıl 5 ay 14 gün hapis cezası aldı.
19 gazeteci 500 yıldan fazla hapis cezasının talep edildiği yargılamalarda haberlerini sa­vunmak zorunda kaldı.
Gazeteciler hakkında yeni soruşturmalar açıldı. Hatta gazeteciler zorla gözaltına alın­mak istendi.”
‘EREN ERDEM KARARI İS­TİNAFTA DÜZELTİLMELİ’
“Eski milletvekilimiz ve Parti Meclisi üyemiz Eren Erdem, 274 gündür özgürlüğünden mahrum.
Eren Erdem hakkında, bu ayın başında 4 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Skandallarla dolu bir yargı­lama süreci sonucunda verilen skandal kararın itiraz mercile­rinde adil bir kararla düzeltil­mesini bekliyoruz.”
‘AYM BAŞVURULARI 2.5 YILDIR BEKLİYOR’
“Meslektaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları birey­sel başvuruların birkaç tanesi hariç çok büyük bir bölümü yaklaşık 2.5 yıldır bekletiliyor.
AYM’den çıkan diğer kararlar ışığında bu meslektaşlarımızın başvurularının da bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz.”
‘ASIL MESELE BU’
“Her gün ekranlarda olan, fikirlerini ulusal gazetedeki kö­şesinde yayımlayan, yeri yurdu belli olan bir gazeteci neden apar topar gözaltına alınmak isteniyor?
Her gün vatandaşların ya­rısını hain, terörist, adi ilan edenler hakkında sessiz kalan yargı, Ayşenur Arslan gibi namuslu, dürüst gazeteciler söz konusu olduğunda her türlü hukuk ilkesini göz ardı ederek rahatlıkla soruşturma açabiliyor.
Türkiye’nin asıl meselesi bu.”
SAVCILARA KİM İZİN VE­RİYOR’
Çakırözer, Sözcü Gazete­si iddianamesini yazan savcı­nın daha önce hüküm aldığı­nı; Ali Bulaç, Şahin Alpay gibi yazarların da aralarında bu­lunduğu gazeteciler hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen ve Barış Akademisyenleri soruşturma­larını da yürüten savcının da açığa alındığını anımsattı:
“Böylesine ağır ithamla suç­lanan bir savcının, gazetecile­rin, akademisyenlerin soruştur­malarını yürütmesine kim izin veriyor?”
‘İDDİANAMELER SİLAHA DÖNÜŞMEMELİ’
“İddianamelerin ve mahke­me kararlarının bir silaha, tu­tukluluk sürelerinin kesinleşmiş mahkeme kararlarından önce bir cezalandırma aracına dö­nüşmemesi gerekiyor.”

***

Bu güzel pazar günü yapı­lan seçimin adalet, barış ve dostluk içinde geçmesini ve ülkemiz için yararlı sonuçlar vermesini umut ediyorum.
DİLERİM BÜTÜN SEÇMEN­LER OYLARINI KULLANIR VE KENDİLERİNİ YÖNETECEK BAŞKANLAR İÇİN TERCİH­LERİNİ BELİRTİRLER.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları