Türkiye 1’den büyüktür!

01 Nisan 2019 Pazartesi

31 Mart yerel seçimleri tarihe, seçmenin her şeye ama her şeye karşın iradesini ortaya koymakta direndiğini gösteriyor.
Bu sonuçlar, demokrasi mücadelesinin zaferidir. Seçmen, “Ben Türkiye belediye başkanıyım. Kim seçilirse seçilsin, karar verici benim” dayatmasına karşılık şunu demiştir:
Türkiye 1’den büyüktür!
Sandığa katılım ve sonuçlar, seçmenin sorumluluğunu önemli ölçüde yerine getirdiğini gösteriyor.
Bir seçimin temel özelliği şudur:
Propaganda sürecinin adil olması, yarış koşullarının eşit olması, seçim takvimi boyunca tüm aşamaların tartışmasız biçimde hukuka uygun olması...
Bunların hiçbiri yoktu.
Tam tersine iktidarın rakiplerine her türlü tehdidi savurduğu, tüm muhalefetin terörist ilan edildiği, bir parti genel başkanının, “İşte cezaevi çantam” diye mitinge çıktığı bir prangalı propaganda dönemi geçirdik.
Bu tablodan adaylar da payını aldı; eğer Cumhur İttifakı dışındaki adaylar seçilirse, görev yapamayacakları en üst perdeden seslendirildi. Onları bekleyen en hafif yaptırım, görevden alınmaktı.

***

Bütün bunlara karşın seçmen sandığa gitti. Zira şöyle bir anlayış da fısıltı gazetesinin manşetlerinde yer alıyordu:
Artık seçimlerin bir anlamı yok. Bu iktidar gitmez!
Bu ve benzeri yaklaşımlarla birlikte katılımın düşük olabileceği konuşuluyordu.
Dün gördük ki; seçmen iradesini ortaya koymada yüzde 83-85 gibi yüksek bir oran sergiledi.
Ankara’da Mansur Yavaş ipi göğüsledi. İstanbul, bu satırları kaleme alana dek, kıl payı Ekrem İmamoğlu’nundu.
Anadolu’dan gelen sonuçlar, CHP’nin Adana, Mersin, Antalya, Artvin, Ardahan, Bilecik, Bolu, Kırşehir gibi illeri iktidarın elinden aldığını gösteriyor. Genel olarak Karadeniz’in il merkezlerinde ve önemli ilçelerinde iktidara yönelik bir uyarı dikkati çekiyor.
Sanki, haritada CHP’nin Ege’ye sıkışmışlığı sona eriyor; Karadeniz, Akdeniz ve hatta Marmara da ekleniyor.
İlk sonuçlar Güneydoğu’da da seçmenin tehdide karşı, kendi iradesini ortaya koyduğunu gösteriyor.

***

31 Mart yerel seçimleri tarihe şu başlıklarla geçecek:
Tarihin en kötü dilli seçimi... Birincilik İçişleri Bakanı’nda, sonra Erdoğan geliyor. Tarım Bakanı’nı da yabana atmamak gerek. Halk kendisinden daha çok hayvan beslenmesi için destek İstiyor, o husumet besliyor.
Tarihin en kara propagandalı seçimi... Çamur at, izi kalsın, sözü yaya kalır. Bir iktidar düşünün ki, terörist sayısını artırmak için çırpındıkça çırpındı. İzmir’de son gün Tunç Soyer’e yönelik kara propagandaya PTT’nin de alet edilmesi utanç verici...
Tarihte medyanın en vahşi kullanıldığı seçim... Medya iktidar dışındaki adaylar için tam bir mahkeme olarak kullanıldı. Masumiyet karinesinin yerini mahkûmiyet karinesinin aldığı, insanların peşin suçlu ilan edildiği bir süreç yaşadık.
Bütün bunların üstüne seçmenin ciddi bir bölümünün iktidara dur demesi, demokrasi mücadelesi açısından çok önemlidir.
Seçmen, “Biz bu iktidara mahkûm değiliz, güçlü bir seçenek önümüze düşsün” demiştir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları