Deniz Yıldırım

Ekonomi muhalefete, beka MHP’ye yaradı

03 Nisan 2019 Çarşamba

31 Mart yerel seçimlerini siyasal ve sayısal sonuçlara göre iki düzeyde değerlendirmek gerek. Bugün siyasal sonuçlara bakalım.
En önemli sonuç İstanbul ve Ankara’da 25 yıl sonra yerel iktidarın el değiştirmesidir. Bu iki şehir AKP iktidarına uzanan sürecin ilk işaretleriydi, semboliktir. Siyasal kırılma yaratacağını şimdiden söylemek mümkün.
Dahası, Türkiye nüfusunun en yoğun yaşadığı ilk altı şehrin beşi muhalefet yönetiminde artık. Bu altı şehirden sadece İzmir muhalefetin elindeydi. Listeye İstanbul, Ankara, Antalya ve Adana eklendi. AKP ve MHP belediyeleri CHP’nin öncülüğündeki ittifaka geçti.
Önemli, çünkü bir yandan AKP’nin yenilmezlik büyüsü iyiden iyiye bozuldu; diğer yandan ülke nüfusunun üçte birinden fazlası bu beş büyükşehirde yaşıyor. Toplam büyükşehirlerin nüfusu içinde ana ağırlık, muhalefetin elindeki belediyelere geçti. Muhalefet açısından asıl sınav, iktidar açısındansa asıl korku burada başlıyor. Zira muhalefetin yerel yönetimini aldığı tüm şehirlerde bir sonraki seçimde genel oyu da artıyor. Şimdi muhalefetin yerel başarı öyküsüyle aynı süreci bu büyük kentler aracılığıyla hızlandırması mümkün. Diğer yandan iktidarın başta İstanbul olmak üzere birçok belediyenin maddi kaynaklarından mahrum kalmasının etkileri düşündüğümüzden daha fazla olacaktır. Özetle yerel gibi görünse de, bu şehirlerin sonuçları hep genele etki eder. Engellemek isteyeceklerdir.
Siyasi açıdan asıl mesajsa bellidir; seçmeni “her şeyi tek adam belirler” propagandasıyla sindirmek, tercihinden döndürmek mümkün olmadı. Ankara’da Mansur Yavaş seçilirse görevden alırız”, Mardin’de “Ahmet Türk seçilirse dosyaları elimizde hazır, harekete geçeriz”, İstanbul’da İmamoğlu için “ekonominin patronu benim, çalışamaz” cümleleriyle özetlenebilecek iktidarın “tek adamlık siyaseti”, farklı görüşlerden, partilerden geniş bir seçmen bloku tarafından reddedildi. Türkiye’yi muhalefete “illet, zillet, çete” diyerek yönetmeye kalkmak; medyayı tekelleştirmek de yetmedi. Bu siyasetin ekonomik krizin etkilerini en fazla yaşayan büyük şehirlerde sürdürülmesi durumunda çözülmeyi hızlandıracağı neredeyse kesindir.

Kazananlar kimler?
Seçime yön veren iki ana kampanyaya, yani “beka” ve “ekonomi” merkezli stratejilere bakarak, kazananları daha detaylı ele alalım. Açık sonuç şu: AKPMHP ittifakı, özellikle ücretli çalışanların yoğun yaşadığı; işsizlik ve pahalılık krizinin daha derin hissedildiği büyük kentlerde oy kaybına uğradı. İstanbul’da 24 Haziran’da yüzde 51 olan Cumhur İttifakı (AKP-MHP) oyu, 31 Mart’ta ilçe belediye meclis seçimlerinde AKP ortak listesinde yüzde 45’e geriledi. Dahası, Kocaeli’nde yüzde 60’dan 52’ye, Bursa’da yüzde 57’den 49’a, Ankara’da yüzde 54’ten 48’e, Samsun’da yüzde 68’den 56’ya, Gaziantep’te yüzde 64’ten 52’ye, Kayseri’de yüzde 72’den 58’e düştü. Anlamı şu: Türkiye nüfusunun üçte ikisinin yaşadığı büyükşehirlerde AKP-MHP ittifakının “beka” stratejisi yetmedi; ekonomi belirledi; ittifak oy ve hatta belediye kaybetti. Özellikle Mersin, Adana, İstanbul gibi metropollerde Kürt seçmenlerin de iktidar blokundan uzaklaşmasına yol açtı beka söylemi.

Diğer yandan büyükşehir olmayan, kırsalın da hâlâ belirleyici olduğu Orta Anadolu, Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu hattında AKP-MHP ittifakı önemli kayıp yaşamadı. Bu bölgelerde beka söyleminin etkili bir tutkal işlevi gördüğü anlaşılıyor. Ancak biraz daha yakından bakınca tablo ilginçleşiyor. Zira bu şehirlerin çoğunda AKP de MHP de ayrı aday çıkardı; dolayısıyla ittifak yoktu. Özellikle İl Genel Meclisi seçim sonuçlarını karşılaştırdığımızda, Amasya, Tokat, Nevşehir, Yozgat, Erzincan, Kastamonu, Kütahya, Çankırı, Aksaray, Karabük, Gümüşhane gibi şehirlerde AKP’nin oyunun düştüğünü ve MHP oyunun anlamlı ölçüde yükseldiğini görüyoruz. Bu da sözü geçen şehirlerde beka stratejisinin AKP’den MHP’ye oy kayması yarattığı, ittifak içinde AKP’den MHP’ye geçişliliği artırdığı anlamına geliyor.
AKP-MHP ittifakıyla seçime girilen büyükşehirlerde muhalefete oy ve dahası belediye kaybedilmiş; AKP ile MHP karşı karşıya iki adayla yarıştığındaysa MHP oy artırmış veya AKP’den belediye almış. Bunu cumartesi ayrıca açacağım; özel olarak önemli. AKPMHP toplam oyunun yüzde 51.6 olarak sunulmasının hatalarını da anlatarak.
Özetle beka söylemi ittifakta MHP’ye, ekonomi söylemi ise muhalefete yaradı. Siyasi söylemlerin/stratejilerin getirisinde de, belediye sayısında da en fazla kaybı olansa AKP. Evet, AKP hâlâ birinci parti; ama zayıflama işaretleri artık çok daha güçlü.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Cumhuriyet’e veda 4 Haziran 2022

Günün Köşe Yazıları