Akıl ve Okul

22 Ekim 2014 Çarşamba

Türkiye’de kurumsallaşmak, özellikle yazboz tahtasına dönen eğitim sisteminde kalıcı bir değer oluşturmak çok zor. Ama ülkemizde bu zor koşullara rağmen eğitimde bir marka, hatta efsane olmayı ve sürdürmeyi başaran çok değerli okullarımız var.
Çoğu ortaöğretim kurumu olan ve hemen hepsi yüz yılı devirmiş eğitim abideleri arasında, 1856 yılında açılan, Cumhuriyet’in kuruluşundan öteye de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanan Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, en eskisi değildir.
Ama bu kurumun, 1481’de kurulan Galatasaray, 1783’lü Saint Benoit, 1846’lı Saint Pulcherie, 1870’li Saint Joseph, 1884’lü İstanbul Erkek Lisesi ile yaşta ya da başta eşdeğer tüm diğer eğitim kurumlarından bir farkı vardır:
Notre Dame de Sion, Türk edebiyatına en silinmez damgayı vurmuş, en az üç romana kurgu sahnesi olmuş; edebiyattan sinema filmi ya da TV dizisine, görselliğe de yansımış bir okuldur.
Reşat Nuri Güntekin’in 1922’de yayımlanan unutulmaz Çalıkuşu romanı, yazın tarihimize Notre Dame de Sion’un adını altın harflerle geçirmekle kalmadı, şanını sinema ve TV ekranlarına taşıdı.

***

Bu özgün kurumun yetiştirdiği belki de son çalıkuşu, çünkü son yatılı sınıfı mezunlarından olan benim, 2003’te yayımlanan Bir Gün Gece adlı romanımın “sığınağı” da Notre Dame de Sion Lisesi ve gazeteci kahramanımın adı, Feride’ydi…
En son, Doğan Yurdakul’un Manşeti Yıkın romanıyla edebi sahne oldu, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi.
Belli başlı bu eserlerin dışında, pek çok başka yapıtta da anıldı.
İstanbul’un Harbiye semtinde üç avluya açılan bir kale biçiminde inşa edilen muhteşem lisede, benim kuşağım ve öncekiler kışla yaşamı sürdük. Ama öğrencilerine tüm yaşamlarını biçimleyecek çelik gibi bir çalışma disiplini veren, zaten almayanı da kapıya koyan o kışlada, sanata ve kültüre daima önemli bir yer ayrılır, öğrencilere güzel sanatlar merakı aşılanır, her dalda uygulama olanağı sunulurdu. Şahsen kültür birikimim Notre Dame de Sion’un attığı temeller üzerinde yükselmiştir.

***

Kışlayken bile romanlar esinleyen ve sanatçılar yetiştiren efsane lise, yaklaşık on yıl önce göreve başlayan sonuncu Fransız müdürünün yönetiminde, kozasından çıkan kelebeğe, kurbağadan prense, kışladan kültür abidesine dönüştü.
Yann de Lansalut, bir adam neyi değiştirebilir sorusunun “Her şeyi!” yanıtını oluşturan bir kişilik. O gelmeden önce geçip giden onlarca yöneticiden hiçbirinin beceremediğini başardı, okul binasını tepeden tırnağa yeniledi. Restorasyon çalışmaları sırasında, yarım yüzyıldır kullanılmayan kilise, olağanüstü bir konser salonuna, eski kütüphane güzel bir sergi salonuna dönüşürken, kurulan yeni ve görkemli kütüphane de iki kat üzerine yayıldı. Kışla okulumuz, sınıfları, spor ve dinlence mekânlarıyla artık dünyanın en modern eğitim kurumlarından biri.

***

Yann de Lansalut, 2008’de NDS Edebiyat Ödülü’nü yaratarak, yazın tarihine geçen okulu nihayet yazarlarla bütünleştirdi. Bir yıl Türkçeye çevrilen Fransız bir yazara, ertesi yıl bir Türk yazara ödül veriliyor.
Yine 2008’de genç ve çok başarılı Şef Orçun Orçunsel yönetiminde NDS Orkestrası kuruldu. Okulda her ay en az üç konser veriliyor ve başta Fransa, pek çok ülkeden dünya çapında müzisyenler katılıyor, klasik müzik ve caz konserlerine.
Her yıl, üç büyük sergi açılıyor Notre Dame de Sion’un La Galerie’sinde. Türkiye’ye geldiğinden beri gerek sanatçıların, gerekse sanatseverlerin hayranlığını kazanan okul müdürü Lansalut’nün öncülük ettiği kültür etkinliklerinin sonuncusu, 2013’te başlatılan OrchestraSion Uluslararası Piyano Yarışması. Geçen kasım ayında, 13 ülkeden müzisyen yarışmacıları ağırladı, lise.
Yann de Lansalut, “Sanat eğitimi, gerçek bir eğitim politikasının önceliği olmalıdır” diyor.
Amin!

GÜNÜN SÖZÜ
“Sanat zorluklardan doğar, mücadeleyle beslenir ve özgürlükten ölür.”
ANDRE GIDE

 

 

G NOKTASI


Notre Dame de Sion Fransız Lisesi’nin sanat galerisi La Galerie, yarından öteye kapılarını Daniel Colagrossi’nin Çizgilerle Yemekler* sergisiyle açıyor.

Fransa’nın dünya çapında kutlanan “Lezzet Haftası” çerçevesinde düzenlenen sergi, hem profesyonel aşçı, hem de çok sayıda sanat eseri ve kitaba imza atmış “Şef” Colagrossi’nin mutfakta pişirdiği yiyecekleri göz iştahına sunduğu çini mürekkebi desenlerinden oluşuyor. Japon ressam Hokusai’ydan etkilenen sanatçı, ilk yemek desenlerini Alafranga Türk Sofrası (Boyut, 2011) kitabını resimlemek için yapmış ve yayımlamıştı.
Fotoğrafları ve resimleriyle 20 yıldan beri yazılarıma, kitaplarıma eşlik eden Daniel Colagrossi’nin, kişiliğimin örsü NDS’de sergi açmasından çok mutluyum!

* Sergi, 23 Ekim’den 30 Aralık 2014’e kadar pazar hariç her gün saat 11 ile 18 arasında gezilebilir. Adres: NDS Fransız Lisesi, Cumhuriyet Cad. 127, Harbiye/İstanbul.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Deli Şair’e vefa 17 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları