Mustafa Kemal Ulusu

Belediyelerimiz, spor ve futbol

06 Nisan 2019 Cumartesi

1984 yılında TFF Başkanı olduğumda ilk işim dünya ve Avrupa futbolu ile entegre olabilecek çalışmaları başlatarak, Türkiyemde futbolu en üst düzeye getirerek, önce Avrupa’da sonra da dünyada Türk futbolunu sıralamalarda ilk üç içine muhakkak sokmaktı. Çünkü Türk gençliğinde büyük bir futbol kabiliyeti olduğunu biliyordum, işte bunu iyi imkânlar, kaliteli tesisler ve de eğitimcilerle de desteklersen başarılı olmama şansı hiç olamazdı.
İlk önce Almanya Federasyon Başkanı ile direkt temaslarda bulundum, bilahare FIFA Başkanı Havalange’ı ikna edip ülkeme getirerek yapmak istediklerimi anlattım ve de yardım istedim. Bana tek bir öneride bulunarak dedi ki: “Başkan önce ülkendeki tesisleri en kaliteli hale getir, bunun için güçlü bir ekonomi gerek, Başbakanla ilişkilerin güçlü, bunu halledersin, sonra hocalarını en iyi şekilde yetiştir, kulüplerin altyapılarını organize etmelerini koordine et ve tüm ülkede profesyonel ve amatör futbolu düzenli bir şekilde oynat, hakem camiasının itibarını ve kalitesini muhakkak yükselt, federasyon başkanı olarak yönetiminle futbol camiasının güvenini sağla ve durmadan, dinlenmeden çalış, göreceksin ki, önce ülkende sonra da dünyada başarı kesin gelecek, biz Brezilya’da bunu sağladık ve gördüğün gibi dünyanın en güçlü futboluna sahibiz.”
Bunların hepsini tatbik ederek işe başladım ve devam ettim, ama her ne kadar rahmetli Özal’dan çok büyük maddi güçler elde ettiysem de Anadolu’ya futbolu yaymak için kuracağım Türkiye Profesyonel 3. Ligi için daha güçlü bir desteğe ihtiyacım vardı, bu sebeple “devlet millet elele” sloganını prensip edinerek, il, ilçe halkı ve belediyeleri de olayın içine sokarak ve de tüm Türkiye’yi dolaşarak, ilk defa Profesyonel Türkiye Ligi’ni 140 takımla kurdum. Futbol büyük bir ilgiyle tüm Türkiye’de bir şölen havasında oynanmıştı.
Bu ligin amacı ülkeye profesyonel futbolun heyecanını getirerek futbolu sevdirmek ve buradan yetişecek gençleri de profesyonel takımlarımıza kazandırmak, kısaca Türk futbolunun altyapısını bu ligde oluşturmaktı ve bunu tam 5 yıllık bir kalkınma planı içine de yaymıştık. Ama devrin spor bakanının şahsımı yıpratma politikasının Özal’ı da sıkıntıya sokacağını düşünerek istifa etmemle birlikte, bu müthiş projenin hedefleri ortadan kaldırılınca, bırakın Türk futbolunun ilerlemesini, gerileyerek bugünkü perişan durumlara kadar geldi.
Özet; o dönem Türk futbolunun içine belediyeleri sokmam, benden sonra maalesef yalnış yönetimlerle, bugün siyasetin profesyonel futbolun içine girmesine ve çok haksız rekabetlerin doğmasına sebep oldu. Bilhassa ve iktidara gelen tüm partiler bunu acımasızca lehlerine kullandılar.
Yeni İstanbul Belediye Başkanımıza, İstanbul Belediyesi bünyesinde futbol ve tüm branşlardaki takımların profesyonel şubelerini kapatarak, sadece amatör futbol ve diğer branşlarda, Türk futbolunun ve sporunun altyapısına hizmet vermesini sağlamasını tavsiye ediyorum.
Sayın belediye başkanımızla bu hususlarda seçimden önce biraz konuşmuştuk, inşallah koltuğuna oturduktan sonra bunları kendisiyle detaylı olarak görüşeceğim. İstanbul’un sporda başta futbol olmak üzere tüm Türkiye’ye örnek bir belediye olmasına elbirliğiyle elden geldiği kadar çalışmamız gerektiğine inanarak, sevgili başkanımıza gönülden başarılar diliyor ve candan kutluyorum.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tarihi sınavdayız 3 Nisan 2020
Sınıfta kaldık 27 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları