Kibir kötülükleri saklayan bir pelerindir!

07 Nisan 2019 Pazar

Herkes bilir ki, kibir insanın gözlerini kör eder, bu nedenden tüm din öğretileri, tüm ahlak öğretileri kibri reddeder. AKP’liler “neden biz böyle bir yenilgi aldık?” diye çok fazla düşünmesinler, bizzat Tayyip Erdoğan ve hemen hemen tüm yüksek mevkideki AKP’liler kibir pelerinine öyle bir sarıldılar ki, gerçeklik duygusunu yitirdiler. Ve kendi aralarında da kibir yarışına başladılar.
Görmediler, çünkü onlara göre kibir kendi yaptıklarını saklayan bir pelerindi, çocukları din kisvesi altında hacı hocanın tecavüzüne uğrayan anaların, babaların, kardeşlerin acısını hissetmediler. Hatta onlar yoktular. Öyle bir an geldi ki, Türkiye’nin en çok para yiyen kurumu Diyanet fetvalarının kendilerini, dürüst olmaya çalışan, aklı hiçbir dalavereye basmayan halka karşı koruyacağını zannettiler. Halk onlar için güdülmesi gereken, ağzına vur lokmasını al cinsinden bir insan kalabalığıydı, öyle ki işte üç kuruşluk bir bez torba içinde, üç kuruşluk çayı tükürür gibi önlerine atarsın, hop oylar cebinde!
Hele de o kadınlar, evinde oturması, sadece kuluçka makinesi olması istenen o kadınlara ne oluyordu? Nerede bir kadın öldürülmüş, çat onlar orada, nerede bir çocuk tecavüze uğramış çat onlar orada! Ey siz kimsiniz lan! Eksik etekler! Görmediler o eksik eteklerin çocuklarına sahip çıktıkları, hemcinslerine sahip çıktıkları gibi bu ülkenin sularına, topraklarına, tohumuna sahip çıktıklarını görmediler, kibir gözlerini kör etmişti çünkü, tüm dayanışmalar onlara kadın aklının bir fantezisi gibi geldi. Jandarmadan cop yiyen, sokaklarda saçlarından tutulup sürüklenen kadınların fotoğraflarına bakıp bastılar kahkahayı! Metreslerine o gün bir yüzük daha aldılar, onlar en erkek, en güçlü, en iş bitirenlerdi! Hayat onlara güzeldi, atanamadığı için intihar eden gençler için, “sizde hiç akıl yokmuş” dediler, “bulsaydınız bir torpil atansaydınız!”, “bak biz kendi bacılarımızı, kendi kızlarımızı önemli yerlere yerleştiriyoruz. Eh onlar bunu hak ediyorlar, çünkü onun babası benim, ben güçlüyüm!”
Bir kadın yakacak odun parası olmadığı için küçük çocuklarının yanı başlarına çalışır halde bir fön makinesini koydu, sonra öbür odaya geçip kendini astı. Ve hiçbirinizin içinde bir dal kırılmadı. Şöyle düşünmüşleriniz de vardır, “kendini asacağına E5’e çıkıp kamyoncuları bekleseydi”.
Binlerce, onbinlerce çalışanı bir gecede bir kararnameyle işsiz ve geleceksiz bıraktınız. Ve kendi gücünüze hayran kaldınız. “Sürünün bakalım!” İnsanlar öylece kaldılar, gittikleri her işyerinde sizden korkan işverenler onları kapının önüne koydu. İşverenler sadece onları kapının önüne koymadılar, gelip size yalvardılar “patron ne olur benim vergi borcumu sil”, “patron ne olur güç durumdayım bana bir ihale!” Onlar yalvarırken mest oldunuz, işte patron kısmı ayağınıza gelmişti. “Hadi senin vergi borcunu sildim, hadi sana şu ihaleyi verdim” diyerek gücünüzden deliler gibi hoşnut oldunuz, herkes elinizdeydi. Siz en büyüktünüz!
İşte kibir öyle bir şeydir, tarih kibir yüzünden batan imparatorluklar, krallıklar ve devletlerle doludur. Çünkü kibir gözü kör etse de, bir zaman için yapılan kötülükleri örtse de hayat bildiği biçimde akıp gider. Sizin vicdanınızı bir toz kadar etkilemeyen pek çok olay, o küçümsediğiniz (dürüst insanlar) insanlar tarafından unutulmaz. Tam tersi usul usul birikir. Kendimden misal vereyim, Tayyip Erdoğan’ın Antep’teki mitingine görevli olarak gitmiştim. Orada konuşurken kendisine bir pop yıldızına duyulan hayranlık gibi hayran olan kadın seçmenlerine Berkin Elvan’ın annesini yuhalatmıştı. Bunu hiç unutmam. Koskoca kadınlar ergen kızlar gibi kendilerini parçalarcasına yuhalıyorlardı. O kadın kalabalığının çığlıkları kibirden başı dönen iktidar mensuplarına ballı börek gibi gelmiştir ama kimilerinin de yüreğinde derin bir sızı olarak bugünlere kadar yaşamıştır, her zaman da yaşayacak. Şaşırdınız değil mi, pelerin yırtıldı mı? Artık ayyuka çıkan yolsuzluklarınız, adam kayırmalarınız, kocaman bir dağ oldu ve bu dağ her yerden görülüyor ve ülkesini, çocuklarını, komşularını seven insanlar, ülke bu dağın altında kalmasın diye size bir fırsat veriyor, kabul edin artık çırılçıplak gözümüzün önündesiniz!
Yıl 2019. 15 yıldır ilk kez gücünüzden şüphe etmeye başladınız, o nedenle parti içi hizipler artık birbirlerini acımasızca parçalayacaklar. Öyle olur, birileri birilerine kazık atarak daha güçlü olduğunu göstermek ister; bu bir doğa yasası. Ve ansızın kömünist başkan bir kenti yönetmeye başlar, sürekli terörist diyerek yok etmeye çalıştığınızı birileri, dışarı kısacık bir mesaj gösterir, dalavere yapmak için harekete geçtiğinizde hiç de geri adım atmayan bir topluluk görürsünüz. Kibir yapacağını yapmış, yüreğinizi kemirmiş ve gülümseyerek yoluna devam etmiştir, yeni kurbanlar bulmak için.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları