Olaylar Ve Görüşler

YSK’nin başarısız sınavı

08 Nisan 2019 Pazartesi

Yasada açık olmasına karşın kurum, delil olmadan karar verdi

YSK başkanı çaresizlik içinde kıvranıyor. Oysa, gerginliği yüzünden okunan YSK Başkanı Sadi Güven, görev süresi uzatıldığında bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyordu.

Yerel seçimler öncesinde AKP büyük şehirleri kaybedeceğini anladığı için torba kanununa geçici bir madde eklemek suretiyle YSK üyelerinin görev sürelerini uzattığını, bunun anayasaya aykırı olduğunu, hukuken meşru olmayan bir seçim yapılacağını, YSK’nin aldığı her kararın yok hükmünde olacağını 15 Şubat günü bu köşede yazmıştım.
Seçimler yapıldı bitti. Kazananlar kaybedenler belli oldu. Ancak büyük şehirlerde seçimi kaybeden AKP’lilerin itirazları bitmiyor. YSK ise her itirazı kabul ediyor.
Seçim yasasına göre sadece seçime itiraz etmek yetmez, itiraz dilekçesine maddi delillerin de eklenmesi gerekir. Gerekçesi ve delili olmayan yazılı itirazlar incelenmez. Seçim yasasının emredici hükmü böyle diyor. Özellikle İstanbul’da görünen şu, yapılan her itiraz yazılı ve görsel delil şartı aranmadan kabul ediliyor, oylar tekrar tekrar sayılıyor.
Seçim öncesi YSK görevini yaptı mı? Yasaya göre siyasi partilerin TRT’deki propagandaları bir defada iki dakikadan az olamayacağı gibi bir günde toplam süresi on dakikayı geçemez. Cumhurbaşkanı, AKP genel başkanı sıfatıyla il il gezdi. Her meydanda konuştu. TRT dahil yandaş kanalların tamamı AKPi genel başkanının konuşmalarını canlı yayımladı. Yüksek Seçim Kurulu, en ufak bir uyarıda bulunmadı. Basına yansıdığı kadarıyla televizyon yayımlarında AKP’ye ayrılan zaman 52 saat, muhalefete ise 5 saat. Bu durumda seçimlerin eşit şartlarda yapıldığını kimse söyleyemez. YSK, adaletsiz seçim yarışını sadece seyretmiştir. Seçim sonuçları AKP’nin istediği gibi çıkmayınca, YSK birdenbire görevini hatırladı ve AKP’lilerin yaptığı her itirazı delil şartı aramadan kabul etti.
YSK’nin görev süresinin basit bir torba yasa ile uzatılmasının nedeni şimdi daha iyi anlaşılmaktadır. AKP’ye, YSK şimdi lazım oldu. Seçim öncesi YSK yasal görevini yerine getirmeye kalksaydı, AKP genel başkanından azar işiteceğini biliyordu. Bu nedenle sustu. YSK başkanı çaresizlik içinde kıvranıyor. Gerginliği yüzünden okunuyor. YSK Başkanı Sadi Güven geç kaldı. Görev süresi uzatıldığında bunun anayasaya aykırı olduğunu biliyordu. Görevi kabul etmeyecek ve derhal istifa edecekti. Ancak YSK Başkanı anayasaya aykırı olduğunu bile bile görevine devam etti. Şimdi bocalıyor. Ne yapacağını bilemiyor. Bundan sonra nasıl bir karar verirse versin ağır eleştirilere uğrayacağının farkında. Bu eleştirilere katlanmaya mecbur, AKP’liler, YSK Başkanı’nın görev süresini uzatırken bu günleri hesap ettiler. Yeni bir YSK ile seçime giderlerse neyle karşılaşacaklarını bilmedikleri için böyle bir riski göze alamadılar. Şimdi yandaş YSK’yi kullanıyorlar. YSK başkanı buna katlanmaya mecbur.
Anayasaya göre YSK’nin kararları kesindir. Geçerli yazılı bir delil olmadan yapılan tüm itirazları baştan itibaren reddetseydi görevini yapmış olacaktı ve demokrasiye, demokratik seçimlere küçük de olsa bir katkı sağlamış olacaktı. YSK Başkanı bunu yapmaktan neden korktu? Neden AKP’nin seçim bürosu gibi çalışmaya devam ediyor?
Muhalefet tarafından seçim sonuçlarının sandık sandık izleneceğini, ıslak imzalı tutanakların anında genel merkeze bildirileceğini hesap edemediler. Geçen seçimlerde sandıkların kapanmasına az bir zaman kala mühürsüz oyların geçerli sayılacağına karar veren YSK başkanı bu kez aynı hatayı yapmadı.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun 22 bin oy önde olduğunu bizzat YSK Başkanı duyurdu. Tüm sandıklar açıldığı ve sonuçlar belli olduğu halde neden seçim sonuçları açıklanmadı? Acaba AKP adayı önde olsaydı sonuçların açıklanmasını bu kadar geciktirebilir miydi? YSK, seçimlerin tarafsızlığına başından itibaren gölge düşürmüş ve yargıç güvencesi altında yapılan bu seçimlerde başarısız bir hukuk sınavı vermiştir.

Av. EROL TÜRK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları