Demokrasiyi yıpratma ve askıya alma çabaları

11 Nisan 2019 Perşembe

Siyasi tarihimize “koyu gri ara dönem” olarak girecek günler maalesef sürüyor. Çantada keklik diye gördükleri maçı 5-4 kaybeden takımın, önce VAR’a koşması, ardından hakemi kuşatması, sonra da maçı yeniden oynatması için Federasyon’a ve Spor Bakanlığı’na baskı yapması kadar absürt bir durumla karşı karşıyayız. Şu farkla ki, siyasete bu durumu uyguladığımızda, maçı kaybetmiş veryansın eden takımın başkanı, aynı zamanda Merkez Hakem Komitesi Başkanı, Futbol Federasyonu Başkanı ve Gençlik ve Spor Bakanı ve... Cumhurbaşkanı! Abartmadığımı biliyorsunuz değil mi?
Seçimi kaybeden taraf, geçmişte bu konuda söylediği her şeyi yok sayarak ve inkâr ederek seçimleri baştan yaptırtmak için bütün yollara başvuruyor! Tüm ülkede oyların tekrar sayılmasını isteselerdi, yine de tatmin olmazlardı! “Kazanana kadar seçim”, tabii biraz “yenilen pehlivan güreşe doymazmış” atasözüne dönüyor! Biz Haziran 2015 sekmesi dışında, her seçimde yenildik de ne oldu? Göz göre göre trafolara kedi girdi, ışıklar gitti, bilgisayarlar aksırdı, bir şekilde kaybettik. Yolumuza devam ettik! Özal’ın nasihati lazım bunlara “alışırsınız alışırsınız!”.

‘Olağanüstü itiraz’ kartını nerelerden çıkardınız?
Alışmayı denemeye bile hazır değiller! “Gönül Belediyeciliği kazandı”(!) başlıklı komedi filminin afişleri, İstanbul’un dört bir yanında asılı! Sormak lazım Binali Bey’e, kazandıysanız, tebrikleri kabul ediyorsanız, nedir bu çırpınışlar, bilmediğimiz başka konular mı var? “Atı alamayanın Üsküdar’ı oldubittiye getirme çabaları”nın son algı operasyonları!
Çırpınışlar derken, AKP’nin seçim felaketi sonrası acilen tedavüle soktuğu yeni yüzü Ali İhsan Yavuz, Büyükçekmece için “olağanüstü itiraz dilekçesi”ni devreye soktuklarını bildirdi! Böylece iktidarın kendine sakladığı bir son dakika silahı ile tanışmış olduk! “Olağanüstü itiraz”... “Muhteşem Süleyman” gibi bir şey herhalde... CHP, seçimlere yıllardır tepki verirken neden bu son dakika formülünü cepten çıkarmalarını onlara fısıldamadınız? Kaç yıldır komşusunuz parlamentoda! Hepimiz yeni duyduk bu zihni sinir procenizi... Hiç merak ediyor musunuz, şayet bu “olağanüstü itiraz” cinliğini yapan CHP olsaydı, AKP yönetimi alay etmek için ne yaratıcı formüller bulurdu, düşünebiliyor musunuz? Ben yandaş medya kalemşöründen en tepeye kadar neler söylenirdi duyar gibi oluyorum!
Durumu kurtarmak için icatlar bitmiyor: “Efendim dağları taşları arazileri seçmen yazdırmışlar, tespit ettik.” Güler misiniz ağlar mısınız? Yahu tereciye tere mi satıyorsunuz, bunlar bizim argümanlarımız, üstelik bizim itirazlarımız hep gerçekti! Hani hayali ve sahte seçmen yoktu, dünyanın en güvenli seçmen kütüğü bizdeydi? Ben size yardım edeyim, daha yazmaya devam edebilirsiniz: “Aynı daireye 84 kişi sığdırmışlar; ölülere oy kullandırmışlar; 130 yaşında seçmenler varmış.” Bakın bizim argümanlarda daha çoook malzeme var!

Bu yeni kanun nerede yazılı?
Evvelsi gün, Sayın Cumhurbaşkanı, 10 milyonu aşkın bir seçmenin olduğu bir İstanbul’da, 13-14 bin oy farkla seçimi kazandım havasına girmeye hakkı yokturdiyerek ağzındaki baklayı çıkarıverdi! Yani seçim sonuçlarını iptal etmek için, yaratıcı bir ara buluş! Ben de bir tweet attım bunun üzerine: Sayın Cumhurbaşkanı’na sormak lazım: ‘İllerin nüfus yoğunluğuna göre seçimlerde atılması gereken fark’ çetelesi var da, bizim mi haberimiz yok? Mesela kendi yazdığınız anayasada buna değinen bir kavram mı var?” Henüz ne kendisinden, ne sözcülerinden, ne de yandaş medyadan bir yanıt alamadım. Gelirse söz, sizlerle paylaşırım!
Dün sabah Meral Akşener ve Kemal Kılıçdaroğlu beraber basın toplantısı yaptılar, canlı. Bunu ne CNN Türk, ne Habertürk, ne de NTV yayımlıyor. Şark demokrasisi mi dersiniz, penguen medya mı dersiniz, halka saygısızlık mı dersiniz, başını kuma gömmüş çıkarcılar mı dersiniz, bilmiyorum! Neyse, orada Meral Hanım, basit ve güzel bir soru sordu iktidara: Siz aynı zarftan çıkan Belediye Genel Meclis Seçimi ve İlçe Belediye Başkanı seçimlerini kabul ediyorsunuz da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile ilgili oy pusulasına nasıl itiraz ediyorsunuz?” Bu soru da aynen benim beklediğim yanıtsız soru gibi iktidarın ileti kutusunda yerini aldı. Eminim AKP’nin heyecanlı genel başkan yardımcısı kendisine bir yanıt verirse, Meral Hanım da hepimizi bilgilendirir.
Açık konuşalım: Hatırlarsınız seçimden önceki son makalemi küskünleri sandığa çekmek için yazdım. Muhalefette maalesef ciddi oy kayıpları her şeye rağmen oldu. Onlar bu seçimin gizli kaybedenleri. Bir de önemli bir kazananı var: CHP örgütü ve muhalefet dayanışması! Onlar bu seçimlerde tam sınav verdiler ve vermeye devam ediyorlar.

Çifte standart şampiyonları kim?
Çifte standart konusunda AKP Türkiye’de ve dünyada “1” numara. Bundan hiç şüphemiz yok. Seçim itirazları muhalefet tarafından dile getirilirse “geçti Bor’un pazarı, derdinizi Marko Paşa’ya anlatın”. Olağan veya olağanüstü itirazları kendileri yaptığı zaman “bunlar demokrasinin vazgeçilmez hakları”. Şu farkla ki, burada iktidarı elinde tutanlar seçimin her aşamasını zaten bizzat kontrol edenler! Bu konuda internette gezen ve durumu tescil eden bir paylaşım var:
“Maç gününü sen seçtin, sahayı sen seçtin, orta hakemi sen seçtin, yan hakemleri sen seçtin, kaleyi sen seçtin, topu sen seçtin, hakemin düdüğü bile senin... Kaybettin! Kötü oynadığın için kaybettin. VAR’a da gitsen boş artık! Adam kazandı... Ver adamın golünü.”
YSK’nin kararı, Türkiye’nin yalnız demokrasi notunu değil, tüm kaderini belirleyecek... Umarım beynini tüm baskılardan koruyabilmiş insanların kararını yaşayacak Türkiye...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erken seçim mi dediniz? 18 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları