Çankaya...

27 Ekim 2014 Pazartesi

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun, dünyada yeni bir çağın açılışının simgesi.
Yenilmiş, işgal edilmiş, dağılmış, parçalanmış Osmanlı İmparatorluğu’ndan dünya emperyalizmine kafa tutan, savaşan, onu yenen ve yeni bir Cumhuriyet kuran ilk örnek.
Çankaya, bu ilk örneğin simgesi.
Çankaya yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin yü
reği, ruhu, kayası.
Çankaya, bu mucizeyi gerçekleştiren mu-zaffer komutanın, kurucu büyük dehanın, Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri.
Çankaya, Atatürk’ün evi.
Ondan sonra gelenler, -İsmet İnönü dahil-orada ne hissetmişlerdir, bilemem. Onlar, birer misafir gibi gelip gitmiş olmalılardır.
Yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan orada oturmamakla çok doğru bir iş yapmıştır. Orası onların yeri değildir. Abdullah Gül orada otururken gelip gidişlerinde nasıl eğreti kaldıklarını hissetmiş olmalıdır R.T. Erdoğan.
Cumhuriyetin kuruluş felsefesini ortadan kaldırmaya yeminli bir siyasal anlayışın iktidar olunca kendinden öncesini reddetmesinde şaşılacak bir şey yok.
Cumhuriyet döneminde yapılan her şeyi inkâr ederek her şeyin kendileriyle başladığını öne sürmek, bu siyasal iktidar için kaçınılmaz olmalıdır. Onlar da bunu yapmışlardır.
Ama bunu yaparken toplumu da bölüp parçalamış, kendinden olan ve olmayan ayrımcılığı yapmış, kin ve nefretle doldurmuşlardır.
Öfke-kin-nefret-şiddet.
Bugün ülkenin günlük hayatında böylesine artan kavga, öldürme, yaralama, çarpma rastlantı değildir. Toplumda yaratılan “öfkekin-nefret-şiddet” zincirinin sonuçlarıdır.
Bu sonuçlardan siyasal iktidar ve onun başı sorumludur.
Burada da kalmayacaktır. Halkın artan tepkisi, toplumun kabul edemeyeceği uygulamalara karşı çıkması, polis şiddetiyle de önlenemeyecektir. Daha çok şiddet, daha çok tepkiyi doğuracaktır.
“Makul şüphe”den “mutlak suçlu”ya giden yolu kısaltmak, siyasal iktidarın yanlışlarını örtmeye yetmeyecektir.
Suça kadar uzanmış olan yanlışlar, ortaya çıkmış suçlar, yolsuzluklar, saklanmış paralar, alınıp verilen rüşvetler, üstleri nasıl örtülürse örtülsün ortadan kaldırılamayacaktır.
Borçla yaşamaya alıştırılmış kitlelerin, inançla hipnotize edilmiş kesimlerin otomatlaşmış desteğiyle, olan biteni düşünebilecek olanların da ev, araba, konfor telaşına düşürülmesiyle oluşan bir ortam kimseyi yanıltmasın.
Bu apati (duyuların körleşmesi), bu refleks kaybı geçicidir. Hiç kimse hayatının böyle anlamını kaybetmesine sürgit razı olamaz.
Çankaya oradadır.

***

Çankaya oradadır ve şimdi artık asıl sahibiyle baş başadır. Çankaya aydınlanmadır. Çankaya
Rönesans’tır.
Çankaya uygarlaşmadır.
Çankaya, dünyada aşağılanmış, yenilmeye mahkûm sayılmış, bir halkın, bütün dünyanın gözleri önünde ayağa kalkmasıdır.
Çankaya, bir toplumun bütün dünyada saygınlık kazanmasıdır.
Çankaya, bir toplumun kayıp geçmişinden kazanılmış geleceğine uzanmasıdır.
Çankaya, bir dünya mucizesinin ışığıdır.

***

Elbette bu siyasal iktidarın Çankaya ile ilgili niyetleri de vardır. Henüz bilmiyoruz ama orayı da değiştirmek, kendileri için tehdit olan Çankaya’yı kimliğini değiştirerek katlanılır kılmak niyetleri vardır.
Böyle bir şey olabilir mi, göreceğiz.
Ama bildiğim bir şey var.
Türkiye, 1923 yılında Çankaya’ya güveniyordu.
Türkiye, gene Çankaya’ya güvenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı gene Çankaya’da oturacaktır.
Bunu biz göreceğiz. Çocuklarımıza kalmayacak…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları