‘Tecavüzlerin’ Cumhuriyeti!

27 Ekim 2014 Pazartesi

İki gün sonra kutlanacak Cumhuriyet, artık öncekilerden çok farklı; uzun bir süredir tecavüze ya da saldırıya uğramaktan çok yorulmuş bulunuyor.
Cumhuriyete ilk tecavüzü II. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Sovyetler Birliği tecavüz edecek korkutmacasıyla, ABD-Amerika Birleşik Devletleri yaptı. Ülkenin bağımsız ekonomi politikası yapma, dış politikada tarafsız kalma olanağı kalmadı. Sol düşünce düşmanlığı sonucu demokratikleşme topal kaldı; eğitim giderek bilimsellikten uzaklaştı; Cumhuriyetin kültür ve sanat anlayışı bir yana bırakıldı.
Sonrasında, ABD ve iktidara gelmesini sağladığı sağcı yerli ortakları Cumhuriyete tecavüzlerini sürdürdü.
1960-70 arasının demokrasiyi sakatlıktan kurtarma çabası da seçimle gelmiş olan sağcı hükümet + askeriye + ABD’nin 12 Mart 1971 tecavüzü ile sona erdi; bunu izleyen 12 Eylül 1980 ve sonrası, Cumhuriyetin üzerinde ne elbise bıraktı, ne de dokunulmadık yer.
Tecavüzlere karşı çıkanların pek çoğu ya işkenceden geçirildi ya da acımasızca öldürüldü!

***

Sovyetler Birliği, 1990’ların başında dağıldıktan sonra, ABD tecavüz işini daha çok besleyip büyüttüğü taşeronlara veriyor. Son dönemde görev, yıllar boyu “o anı” büyük bir arzuyla bekleyen siyasal İslama kalıyor. Cumhuriyetin özellikle çağdaş eğitim; hukuk devleti, sağlam kurumsal yapı; bilimin yol göstericiliği; kadın erkek eşitliği; üreterek özgürleşme; dayanışma ve barış gibi değerleri, siyasal İslamın iktidara geldiği 2002’den bu yana 12 yıldır aralıksız ve artan bir hızla tecavüze uğruyor.
Bu yıl 13 Ekim’in hiç anımsanmamasının da kanıtladığı gibi, Cumhuriyetin Ankara’sı kimliğini tümüyle yitirdi; kültürü ve fiziğiyle başkent olmaktan çıkarıldı. Önce Güven Parkı yağmalandı; sonra Gençlik Parkı ve Atatürk Bulvarı kalmadı; daha sonra da CHP’nin de büyük katkısıyla, Atatürk Orman Çiftliği-AOÇ’nin kullanımında Büyükşehir Belediyesi yetkili kılındı; oraya Çankaya’nın yerine eskiye özentinin gösterişli bir sarayı yapıldı; Cumhuriyetin simgesi Çankaya yok artık!

***

Cumhuriyet Mustafa Kemal’in ikiz çocuklarından biridir; bilirsiniz ikizlerin öbürü de CHP’dir. Gerçekte, Cumhuriyet ile birlikte CHP de tecavüze uğradı.
CHP üst yönetimi AKP iktidarının siyasal İslamcı uygulamalarına Cumhuriyetin değerleri ve sol kimliğiyle karşı çıkmadı ve çıkmıyor.
Çünkü CHP’de, 2008’de başlayan kara çarşafa törenle altı ok takılması süreci derinleşerek ve yaygınlaşarak devam ediyor; yönetim, din düşmanı demesinler gibi bir büyük yanlış anlayışla, dört- beş yıldır sürekli olarak Cumhuriyet’e tecavüz uzmanlarından aday ve daha da ilginci yönetici seçiyor; Cumhuriyeti reddi miras ediyor; böylelikle Cumhuriyetçi ve solcu kadrolarını da, düşünsel ya da ideolojik kimliğini de iyice yitiriyor. Kendini, aşırı sağcıların estirdiği laiklik İslam düşmanlığıdır rüzgârına kaptıran ve o kesimlerden alkış alan parti, AKP uygulamalarına bu düzlemde karşı çıkamıyor, giderek Cumhuriyete tecavüz suçlarına ortak sayılıyor.
Bunlarla da yetinmeyen CHP, değiştirdiği niteliğiyle tecavüz sırasının kendisine gelmesi için uğraşıyor; Washington’ı, Pennsylvania’sıyla asıl tecavüzcü ABD’den destek arıyor; gerçek İslam bu değil yaklaşımıyla, hiç ama hiç kazanamayacağı bir yarışa, AKP ile İslamcılık yarışına giriyor. Parti o kadar bilinç izleştirildi ki, Cumhuriyet ile ilgili önemli bir sempozyumu 14-15 Kasım’da AKP’nin gerçek başkent saydığı İstanbul’da yapıyor. Yeni CHP diye diye ikizi Cumhuriyete neredeyse AKP’den daha iyi tecavüz edeceğini kanıtlamaya çalışıyor!

***

Cumhuriyet, tecavüzcülerin Cumhuriyeti’ne dönüştürüldüğünden size Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun diyemiyorum!
Ancak, şu gerçek unutulmamalıdır. Ne kadar tecavüze uğrarsa uğrasın, Cumhuriyetin değerleri o kadar sağlamdır ki bu topraklarda yeniden doğacak ve eninde sonunda mutlaka egemen olacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları