Kırılma noktası

16 Nisan 2019 Salı

Bir iktidarın, bir liderin, kırılma noktası nedir?
Bir iktidar, bir lider, ne zaman düşer?

***

Bu sorunun yanıtı Demokrasilerde ve Diktatörlüklerde farklıymış gibi görünür ama aslında aynıdır:
Bir iktidarın, bir liderin, kırılma noktası, onun artık yönetememeye başladığı noktadır!
Demokrasilerde bu nokta seçimlerde belirlenir...
Diktatörlüklerde ise, dün Mehmet Ali Güller’in de yazdığı gibi darbe ya da devrimlerle sonuçlanır.

***

Kırılma noktasına, yani yönetememe noktasına geliş Demokrasilerde aydınlık ve net, diktatörlüklerde ise karanlık ve karmaşık bir süreçtir:
Demokrasilerde, seçimi kaybeden gider.

Diktatörlüklerde, sorunlar çözülemez hale gelip halkın memnuniyetsizliği arttıkça, liderin yetkileri arttırılır, rejim merkezileşir ve sertleşir...
Liderin yetkileri arttırıldıkça, rejim merkezileşip sertleştikçe, lider hem tek sorumlu olarak eleştirilerin doğrudan hedefi haline gelir, hem de tek başına kaldığı için yönetememeye başlar:
Sorunların artması, merkezileşme ve baskı, birbirini tetikleyen sarmal olarak, uzun bir süreç halinde gelişir ve “yönetememe noktasında” kırılır; iktidar ve lider düşer.
Toplum yeterince endüstrileşmiş ve kentleşmiş, sınıfsal açıdan da gelişmişse demokratik devrim olur...
Toplum hâlâ Din/Tarım Toplumu veya Kabile Toplumu aşamasındaysa, darbe olur.

***

Peki, “yönetememe noktasına” ya da “kırılma noktasına” gelindiği nasıl anlaşılır?
İktidar ve lider, iç ve dış bütün müttefiklerini, dostlarını, destekçilerini tümüyle yitirdiğinde ve kendisiyle kader birliği yapmış olanlar tarafından bile eleştirilmeye başlandığında “kırılma noktasına” ulaşmıştır.

***

Böyle evrensel modelleri “Demokrasiler” ve “Diktatörlükler” paradigması çerçevesinde oluşturmak ve tartışmak kolaydır.
İnsanlığı Batı Dünyası ile Ortadoğu ve Afrika olarak iki uçta sınıflar, hem bu iki uçtaki hem de onların arasında kalan ülkelerin kendi aralarındaki farklılıkları yok sayar, emperyalizmin etkisini de göz ardı ederseniz, böyle bir genel model üzerine bir köşe yazısını kolay yazarsınız.
Ama kendi ülkenizin bu toplumsal modeller analizinde nerede yer aldığını irdelemeye çalışır ve yaşadığınız süreç konusunda bir yazı yazmaya girişirseniz, Maltepe’de bitmeyen oy sayımı döngülerinde kaybolur ve bağırmaya başlarsınız:
DİREN DEMOKRASİ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları