Barış Doster

İktidar asıl neye kızıyor?

17 Nisan 2019 Çarşamba

Yerel seçimlerin üzerinden iki haftadan fazla zaman geçtiği halde, İstanbul’da sandıktan çıkan adaya mazbatası verilmiyor. İktidar, sürekli sayım sonuçlarına itiraz ediyor. Sayımların tekrarlanmasını istiyor. İstanbul’un kaybedilmesini bir türlü içine sindiremiyor. Kabul edemediği başka şeyler de var. Sıralayalım...
Cumhurbaşkanı, “Kimler, kimlerle beraber” diye sormuştu. Yanıtı seçmen verdi. Kimler kimleri yendi diye baktığımızda, üç büyükşehirde, Millet İttifakı’- nın ilçe belediye başkanlığından gelen adaylarının, Cumhur İttifakı’nın bakanlık, başbakanlık, TBMM başkanlığı yapmış adaylarını yendiğini gördük.
Seçimleri, sıradan bir yerel seçim olarak değil, ülkemiz için beka sorunu olarak gören, genel seçim havasına sokan, dahası adeta Türkiye’nin geleceğinin oylandığı bir referanduma dönüştüren iktidarın kendisiydi. Umduğunu bulamadı.
Seçimlerde, farklı partilerin belediye başkan adayları yarışmadı. Muhalefetin adaylarına karşı cumhurbaşkanının bizzat kendisi yarıştı. Meydanlara indi. Partisinin görsel malzemelerinde, reklam filmlerinde öne çıktı. Rakip adaylarla polemiğe girdi. Muhalefet partilerinin genel başkanlarından, belediye başkan adaylarından daha fazla miting düzenledi. Büyükşehirlerde sonuç ortada.

Egemenlerimiz neyi öğrenmeli?
Önceki yazıda da değindik; ülkemizi yönetenlerin egemenlik ile iktidar, Cumhuriyet ile demokrasi arasındaki farkı bilmesi gerekiyor. Aydınlanma bilgesi ve ustamız İlhan Selçuk’un, ders niteliğindeki şu satırlarını (“Suçlu Devlet”, Cumhuriyet, 25.08.1999) tekrar etmekte fayda var:
1- Egemenlik ile siyasal iktidar arasında üst-alt ilişkisi vardır. İktidar, egemenliğin hukuk yapısını oluşturan anayasaya bağlıdır.
2- Egemenlik bölünemez. Ama iktidar bir toplumsal sınıfın ya da katmanın denetimine geçebilir; bir siyasal parti iktidarı kullanabilir.
3- Egemenlik soyuttur; iktidar ise elle tutulurcasına somuttur; hükümetin başbakanı ve bakanları yürütme gücünü ellerinde tutarlar.
4- Egemenlik bir amaçtır; iktidar bir araçtır, yetki kullanır, parlamentoya hesap verir.
5- Egemenliğin olmadığı yerde bağımsız devlet de olmaz; iktidar için bu koşul gerekli değildir; sömürgelerde bile güdümlü iktidar vardır.
6- Egemenlik devleti simgeler, siyasal iktidar ise hükümetle vurgulanır.
7- Siyasal iktidarı, hükümetin ardındaki toplumsal sınıf, katman ve güçlerle birlikte ele almayan yaklaşım, körebe oyunundan öte bir anlam taşımaz.
Kıssadan Hisse: Yasalara ve sandık sonuçlarına saygı duymak, demokratik olgunluğun temel şartları arasındadır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları