Miyase İlknur

‘Oğlanın adını Ekrem koyun’ ben böyle de gezerem

20 Nisan 2019 Cumartesi

Efendim Anadolu’da öyle iller vardır ki, o ilde yaşayan ya da doğmuş olanları isimlerinden anlamak mümkün. Mesela; adı Zülküf olanların Diyarbakırlı, Bekir olanların Nevşehirli, Ökkeş olanların Maraşlı, Düzgün olanların Tuncelili, Abdülvahap olanların Malatyalı olması gibi. Adı Ekrem olanlara da sorun, çoğu Erzurumlu çıkacaktır.
Erzurum’da adamın birinin bir oğlu olmuş. İsminin ne olacağını babaya sormuşlar. “Ben hele bir düşeneyim” demiş. Aradan haftalar geçmiş. Neredeyse kırkı çıkacak baba hâlâ oğluna bir isim koyamamış. Ha, burada babanın adı Ekrem’miş. Kırkı çıkmaya yakın eşi, “Bey, çocuğun kırkı çıkacak hâlâ adını koymadın. Konu komşu sorup duruyor. De hadi bir isim bul da koyalım çocuğa” deyince, adam elini şakağına koyup biraz düşündükten sonra “İyisi mi siz oğlanın adını Ekrem koyun, ben beyle de gezerem” deyivermiş.
YSK de, İstanbul seçimlerinde daha önce hiç yaşanmamış, önceki seçimlerde muhalefetten gelen itirazlarda dikkate almadığı itirazları bile kayda değer bulup tam 17 gün boyunca oyları saydırdı da saydırdı. Olmadı bir daha saydırdı. O ilçede fark kapanmadı bu ilçede saydırdı. Sonunda “Siz Başkanın adını Ekrem koyun, ben iktidardan gelen saldırıları sineye çekerim” diyerek mazbatayı verdi.
Aslında iktidar da YSK de yandaş medya da itirazlarının üfürükten olduğunu biliyordu ama yine de sinekten yağ çıkarmaya çalıştılar.
31 Mart akşamından beri ülke olarak çok gerildik. Bu süreçte ekranlarda en çok izlediğimiz ve bundan sonra ekranda görmezsek kesinlikle özleyeceğimiz AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Allah’tan “Hiçbir şey olmasa da kesinlikle bir şey oldu” diyerek hepimizi kahkahaya boğan o cümleleri söyleyince bizde ne sinir kaldı ne gerginlik. Birçok kişi bu sözleri nedeniyle eleştirdi Yavuz’u, ama ben haklı bulanlardanım. Gerçekten de hiçbir şey olmasa da kesinlikle bir şey oldu. Ne olduğunu belki Sayın Yavuz kavrayamamış olabilir. Biz ona tane tane anlatalım o halde.
Bu seçim var ya bu seçim;
Tek adam rejiminin sandıkla asla gitmeyeceğine inanan ülkenin yarısı, bu seçimle “Aaa sandıkla gidilebiliyormuş demek ki” inancına sahip oldu.
Biz oy versek de bu beceriksiz CHP’liler oylarımıza sahip çıkacaklar mı sanki” diyen parti tabanı, seçim gecesinden başlayarak 17 gün boyunca oy torbalarının üzerinde yatan görevlileri görünce, örgütüne selam durdu.
Daha önce bırakın aynı masada oturup kahve içmeyi bile kendi siyasi duruşuna halel gelecek kaygısıyla asla kabul etmeyecek CHP, İYİ Parti, HDP ve SP’liler, sırf parlamenter demokrasiye yeniden dönülebilir umuduyla, birbirlerine tahammül etmeyi, birbirlerini anlamaya çalışmayı, birbirlerinde eksik kusur aramamayı öğrendi.
Koalisyonlar döneminin tu kaka edildiği bir dönemde, uzlaşı kültürü olmadan hiçbir şeyin başarılamayacağını anladı.
Dayatmacı olmayınca herkesin kazançlı çıkabileceğini gördü.
Yıkılmaz denilenin yıkılabildiğini, aşılmaz denilen dağların aşılabildiğini, gedik açılmaz sanılan kalenin duvarlarının delik deşik olduğuna tanıklık etti.
Oy kullanmaya gitmeyeceğim. Nasılsa sonuç değişmeyecek” diyerek sandığa gitmemeye yeminli kesimin, Cumhur İttifakı’nın ve havuz medyasının akıl almaz saldırıları ve çarpıtmaları karşısında “Gideceğim ulan, bu kez de gideceğim” diye koştura koştura sandığa gitmesinin nasıl önemli olduğunu anlamasını sağladı.
Meslek ahlakını ayaklar altına alan iktidar destekli televizyon kanalları ile yazılı basının seçmen üzerindeki etkisinin sinek vızıltısına eşdeğer olduğunu test etti.
2014 yerel seçimlerinde Ankara’da, daha sonra da partili Cumhurbaşkanlığı referandumunda “atı alıp Üsküdar’a geçenler”e seyirci kalan seçmen, bu kez atın yularından sımsıkı tutunca, hiç kimsenin “Dehh” deyince bir adım bile kıpırdamayacağını gösterdi.
Bu ülkede artık yaşanmaz ve çekilmez düşüncesine kapılıp yurtdışına kapağı atmak, AB ülkelerinde mal mülk satın almak, çocuklarını yurtdışına okumaya gönderip hiç olmazsa onları kurtarmak düşüncesinde olanların, yeniden ülkesine, milletine güvenlerini tazeledi.
Az buz şeyler mi bunlar?
İşte 31 Mart akşamı kesinlikle olanlar bunlardan ibaret.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kelle İsterük! 20 Nisan 2024
89 dejavusu 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları