Sanat Düşmanlığı Baskıya Dönüşürken...

30 Ekim 2014 Perşembe

Son günlerde sanata müdahaleler ve
sanatçılara yapılan baskılar ayyuka çıktı... AKP’nin sanat ve sanatçı düşmanlığı iyice görünür oldu!
Sadece son birkaç gün içinde yapılanlara
bakalım:
Devlet Tiyatroları’nda sahnelenen eserlere iktidarca yapılan müdahaleler sansüre dönüştü, Genel Müdür Mustafa Kurt ve İstanbul Müdürü Şakir Gürzumar istifa etti...
Eskişehir’de, Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen’le fotoğraf çektirdikleri için Devlet Opera ve Balesi sanatçıları uyarıldı...
Ünlü besteci ve virtüözümüz Fazıl Say’ın besteleri Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın repertuvarından çıkarıldı...
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şef’i değerli sanatçı Rengim Gökmen görevlerinden alındı...
Ayrıca en büyük saldırı olarak, bütün sanat etkinliklerini taşeronlaştıran, sanata ve sanatçılara büyük darbe vuran, TürkiyeSanat Kurumu TÜSAK, yasa tasarısı gündemde.

***

Aslında temel sorun, otoriter politikacıların sanatı (ve bilimi) denetim altına almak istemesinden kaynaklanıyor...
AKP iktidarı, bütün temel hak ve özgürlükleri sınırlar ve kısıtlarken demokrasiyi iğdiş ederken, bilime ve sanata da el attı...
(Üniversitelerin hali malum; YÖK Başkanı bile baskıya ve suskunluğa isyan etti; o sorun başka bir yazı konusu.)
İktidar, sanata en büyük darbeyi TÜSAK yasa tasarısı ile indirmeye hazırlanıyor...
Bu tasarı, sanatı, sanat kurumlarını ve sanatçıları, piyasaya, taşeronlara ve siyasal iktidara mahkûm ediyor...
Sanat eğitimini ve üretimini tümüyle yozlaştırıyor.
Rengim Gökmen, sadece uygar ve demokrat kişiliğiyle değil, sanatçı kimliği ve sorumluluğuyla da bu tasarıya karşı çıktığı için görevden alındı.
Fazıl Say olayı malum: Dünya çapındaki bu dâhi sanatçımız, özgürlüğü, çağdaş yaşam alanını korumak amacıyla demokrat ve laik toplumdan yana tavır aldığı için, iktidarın hedefi.
Büyükerşen’le fotoğraf çektiren Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının uyarılması, hem Anadolu’nun bağrında bir cennet yaratan Büyükerşen düşmanlığından, hem de DOB sanatçılarına hadlerini bildirme çabasından kaynaklanıyor.
Mustafa Kurt ve Şakir Gürzumar olayı ise bildiğimiz sansürün sonucu; AKP bağımsız tiyatroya tahammül edemiyor.

***

Tarih, sanatı ve bilimi denetim altına almaya çalışan bütün otoriter ve totaliter eğilimli politikacıların yenildiğini gösteriyor...
Ama sayesinde iktidara geldikleri Cumhuriyetin değerini bile bilemeyenlerin bu gerçeği görmeleri olanaklı mı!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları