Gülengül Altınsay

Derbi Sınavında Sorular Nereden?

30 Ekim 2014 Perşembe

Futbolumuz düşüşte.
İşin kötüsü düştükçe azla yetinmeye alıştırılıyoruz. Baksanıza küçük başarıları bile destanlaştırıyoruz artık.
Son dönem övüle övüle havalara çıkarılan bir Beşiktaş var mesela.
Tarihin en güvensiz, en güçsüz Arsenal’ine bir gol atamıyorsunuz, Beşiktaş “kafa tutmuş” oluyor. Avrupa Ligi’ni, birlikte oynama deneyimi çok az ikinci on birle götüren Tottenham’ı yenemiyorsunuz, “futbol dersi vermiş” oluyorsunuz.
Tamam çok güzel maçtı benim için de ama “mahalli lig”e dönmüş Sırp Ligi’nden Partizan’ı yeniyorsunuz, “tarih yazmış” oluyorsunuz.
Gönül tabii ki bu övgülerin gerçek olmasını istiyor.
Ne var ki gerçeklere bakıldığında bu abartılı övgüler sanki sonra çok yüksekten düşürmek için Kartal’ı.
Öyle bir düşürecekler ki yerinden kalkamayacak.
Benim Beşiktaş için korkum da zaten bu.
Beşiktaş’ın övülesi pek çok şeyinin olduğu doğru.
Her şeyden önce sahada iyi mücadele ediyorlar. Zaman zaman oyunun temposunu yükseltip takım olarak güzel futbol oynuyorlar. Yani her şeyin soru işareti içerdiği kulüpte hiç olmazsa saha içinde ışık ve umut var.
Ama bu takımın en üst sınırı... Hâlâ olağan futbolu değil.
Beşiktaş’ın önünde üç turnuvada çok sayıda maç var. Şimdi övgü düzme değil, zaafları ve eksiklikleri konuşma zamanı...
1. Bir kere oyunun inisiyatifini elinde tutan ve çok zor kaybeden “winner” bir takım değil henüz Beşiktaş.
Rakiplerine göre çoğunlukla topla daha çok oynayan daha çok koşan taraf Beşiktaş ama verilen emek karşılığını yeterince bulmuyor.
Çünkü önemli olan topla çok oynamak değil akıllı oynamak.
2. Beşiktaş kendisinden hızlı oynayan rakipler karşısında özellikle defansta büyük zaaflar gösteriyor.
Savunmaya çabuk gelip kademelerini kuran bir takım Beşiktaş’ı yavaşlatıp sıkıştırıyor.
3.Skora göre oyunun içinde hocanın ve futbolcuların tavrı değişiyor. Kara Kartal geriye düşünce coşuyor, ileri geçince savunma telaşına düşüp acemileşiyor. Zaten geçen sene de öne geçtiği kaç maçı berabere bitirmişti.
Son Erciyes maçına bakalım.
Beşiktaş 1-0 geride: defansif Veli çıkıyor, Cenk giriyor ve Beşiktaş çift santrafora dönüyor.
Beşiktaş 2-1 önde: Demba Ba dururken takımı en kısa yoldan rakip alana taşıyan Oğuzhan çıkıyor, Sivok giriyor. Ama Pedro sağ beke, Necip de orta alana geçmiyor. Beşiktaş savunmaya yığılıyor ama hızlı rakip ataklarında hiçbir şey yapamıyor.
Sonuçta skoru korumak için yaptığınız tedbirler rakibe yarıyor.
Aslında bu sadece yanlış değişiklik sorunu değil, başta Bilic’in, dolayısıyla takımın mantalite sorunu.
4. Beşiktaş dengeli bir takım da değil. Bazı mevkilerde hâlâ boşluk var, bazı futbolcuların da alternatifleri yok. Mecburiyetten en verimli olmadıkları yerlerde oynuyor futbolcular. Bir sakatlık takım içinde 3-4 futbolcunun yerinin değişmesine yol açıyor.
Erciyes’in ikinci ve üçüncü golünde tamam Necip’in hatası var. Ancak burada Necip’i mi suçlamak lazım, yoksa onu orada oynatanları mı? Ligde galibiyeti olmayan Erciyes’te Cenk Ahmet diye bir sağ bek varken şampiyonluktan bahseden Beşiktaş’ta sağ bek yok.
5.Benim için en önemli olanı Beşiktaş’ta bazı oyuncularda ahlaki ve kişilik sorunu olması. Metin-Ali-Feyyaz dönemine atıfla “kolej takımı” diyenler var günümüz Beşiktaş’ına. Bir taraftan bakınca bunun işaretleri var. Başka bir taraftan bakınca da bayağı bir “lümpenlik” bir ağabey-baba feodallik de görülmüyor değil. Başta Gökhan Töre’nin adliyeye yansıması gereken vukuatları var. Erciyes maçında ettiği laf küfür mü, değil mi, ona bakmıyorum ben. Sarı kartı varken yardımcı hakemle bıktırıcı biçimde, kendini attırmak istercesine uğraşması yakışıksız. Böyle davranışların Beşiktaş kimliğiyle ilgisi olmamalı. Bu, şampiyonluklardan da, galibiyetlerden de çok daha önemli benim için.
 Sonuç: Şimdi hem Beşiktaş takımı için hem de Bilic için gerçek sınav Fenerbahçe maçı olacak. Skor açısından değil. Çoğu kişi kazanırsa yüceltecek, kaybederse batıracak Kara Kartal’ı... Ben Beşiktaş’ı da F.Bahçe’yi de, temel zaaflarını gidermek için hangi adımları attığı açısından değerlendireceğim.
Evet derbi bir sınav. Ama sorular ne?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları