Olaylar Ve Görüşler

100. yıla doğru Türkiye ve TBMM

23 Nisan 2019 Salı

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 2019 günü yüz yaşına giriyor.
Yüce Meclis’imiz; savaş yitirmiş bir milletin elde kalan topraklarında önce otuz kongre, tamim, bildiri ile başlayan bir direnişin ilmik ilmik ördüğü benzersiz bir anıttır. Buna bir destan diyebiliriz. Halkımız, 23 Nisan 1920 günü Milli Meclis’ini kurdu. Meclis’in Başkomutanlığı altında, kurtuluş ordusu ile İstiklal Savaşı’nı kazandı. Bağımsızlık ilan etti. Yetmedi. Türkiye Cumhuriyeti’ni devlet rejimi niteliği ile dünyaya onaylattı.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’i önce Meclis Başkanı, 1923’te Cumhurbaşkanı seçti. 1921 ve 1924 Anayasalarını yürürlüğe koyarak Cumhuriyetin hukuksal yapısını da ördü.
Meclis idi, devlet oldu.
Bu devlet, yüz yıldır sürüyor. Türkiye Cumhuriyeti, bu süreçte toprak yitirmedi. Hatay’ı kazandı. Kuzey Kıbrıs’ta kardeş bir devlet kurup yaşattı.
Yaşıtı pek çok yapay devlet; bu süreçte değildi, silindi, bölündü. Cumhuriyetimiz her alanda genleşerek sürüyor. Ana dilimiz Türkçe gelişti, uluslararası güç kazandı. Benzer ülkelerin pek çoğu gibi, bu yüzyılda iç anlaşmazlıklar, darbeler, ayrışmalar yaşadık. İç ve dış çalkantılara rağmen milli birliğimizi, toprak bütünlüğümüzü, ortak kültürümüzü koruduk.
Devlet bir birikimdir.
Bizim en değerli siyasi varlığımız, devletimizin kurucusu Millet Meclis’imizdir. Ortak paydamız, güven kaynağımız, demokrasimizin onurlu bekçisidir.
Devlet bir dayanışmadır.
Bütün yurttaşlarını eşitlikçi, rekabetçi demokrasi kuralları ile kucaklayan bir devletimiz olmalı. Her yurttaş bu duyguyu, olguyu yaşamalı. Ülkenin vazgeçilmez, eşit bireyi olduğunu damarlarında hissetmeli. Belki de bugün bu olgunun, tam anlamı ile yapılaşmadığı söylenebilir.

Barışık devlet
Türkiye artık milli üstü hukukun evrensel değerleri, kurumları ve kuralları ile barışık bir devlet düzeni sürdürmelidir.
Devletin erkleri arasındaki denge, denetim ve yönetim uygulaması kurucumuz Millet Meclisi’nin yapısı ile çözülebilir.
Kişilerin inançlarının ve düşüncelerinin Meclis’e eşit ulaşabilmesi için önündeki engelleri hızla kaldırmalıyız.
Meclis’in yönetmediği, sonuçlandıramadığı, denetlemediği uzlaşmazlık, milli dayanışmayı engeller. Demokrasi bütüncül bir yöntem ve yönetimdir. Bize özel bir demokrasi düşünülemez.
İçte ve dışta var olan sorunlarımız; Cumhuriyetin kurucu değerleri, kurumları, yükümlülüklerimiz, bağlantılarımız dikkate alınarak ve tartışılarak çözülmelidir. Bütün sorunların, tekil değil çoğulcu demokrasi kuralları içinde çözülmesi için adres TBMM’dir.
Meclis’in denetleyemediği siyasal kişiler ve yapılar bizim Cumhuriyet ve demokrasi birikimimiz ile örtüşmez.
Eleştiriye ve çözüme açık bir devlet, yurttaşlarına inanç ve güven verir.
Belli dönemlerde yüce Meclis’e hizmet vermiş kıdemli vatandaşlar olarak yüzüncü yılı kutluyoruz.
Başta ilk Başkanımız Atatürk olmak üzere parlamentolarımızda görev yapan herkesi saygı ve rahmetle anıyoruz.  

Hüsamettin Cindoruk / Eski TBMM Başkanı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları