Ahlâk!

04 Ekim 2008 Cumartesi

Bak şu konuşana! Turgay Demireliki buçuk ulusal başarıyı arkasına alıp esmiş gürlemiş: “Boşa konuşuyorlar. Doğrudur! Yıllardır boşa konuşuyor, haybeye yazıyoruz. 20 yıldır O orada ve yalnızca bildiğini okuyor. Aydın Örsü gönderip yerine Tanjevici getiriyor, sonra da pusuya yatıyor. Ve.. En küçük bir başarının ardından patlıyor: Boşa konuşuyorlar!

Bu kadarıyla kalsa iyi. Tanjevici korumak isterken çizmeyi aşıyor ve Basketbol Milli Takımının başında ancak iyi ahlâklı insanlar yer alacaktır gibi nereye çeksen oraya gidebilecek bir demeç veriyor. Ne yani? Tanjevic ahlâklı da Örs ahlâksız mıydı? Ulusal takımdaki görev değişikliği bu nedenle mi yapıldı? 125 bin YTLye Fenerbahçeyi şampiyon yapan Örsün yerine 500 bin dolara Tanjevicin getirilmesine bu nedenle mi aracılık edildi? Ahlâk!.. Doğrusunu isterseniz, bizim tanıdığımız en ahlâklı insanlardan birisidir Aydın Örs ama Turgay her nedense her yerde onun yolunu kesmiş. Bilin bakalım neden? Biz nedenlerini biliyoruz ama hadi neyse. İyi ahlak bizde kalsın...

Hazır ahlâk tan söz etmeye başlamışken Turgay Demirele birkaç soru soralım. Söyle bakalım Turgay! Şu baskın seçim oyununu neden oynadın? Kimden korkuyorsun? Demokratik seçim ahlâkında, başkan aday adaylarına bir tek gün bile şans tanımamak var mı? 24 Ekim seçiminde aday olabilmek için başvuru yapma süresini bayram tatili içerisinde başlatıp, bayram tatili içerisinde bitirmişsin. Vay uyanık vay!

Ama.. Yanlış hesap Bağdattan döner dostum! Bitiş süresi resmi tatile denk gelen işlemlerin, tatil bitimindeki ilk iş günü sonuna kadar yapılabilmesi yasa gereğidir. Yani.. 1 Ekimde biten başvuru süresinde karşına kimsenin çıkmamış olması, 6 Ekim Pazartesi günü birinin aday olamayacağı anlamına gelmez...

Dur bakalım! Belki de ben aday olurum. Hiç kimse ortaya çıkmazsa ben aday adayı olurum. Çıkar televizyonlara konuşurum. Böylece.. İsteğin de yerine gelmiş olur. Hani demişsin ya? Bu kişilerin Türk basketboluna ne verdiğini, ne yaptığını her isteyenle tek tek tartışırım. Eğer sözünü ettiğin kişilerden biri bensem, (ki Tanjevic konusunu en çok eleştirenlerden biriyim) hodri meydan! Gel tartışalım. Kim ne vermiş, kim ne almış çıksın ortaya.. Önce alışverişler çıkar ortaya, sonra oturup karar veririm: Değer mi seninle uğraşmaya? Sen, demokratik hakları bile zorlayarak bu fahri i (her nedense) deliler gibi isterken, ben neden aday olayım ki? Öte yandan, Genel Kurulun seçim hakkına ambargo koymanı da bir basketbol adamı olarak içime sindiremiyorum. Bilemiyorum. Bakalım içimdeki rüzgar nereden esecek? Pazatresi akşamını bekle dostum. Biraz sancı çek çünkü biliyorsun ki..

Neyse! Şimdilik bu kadar yeter. Bu sütunu tarih ve yasal dayanaklarla işgal etmek istemiyorum. Seçim oyununu www.basketdergisi.comdaki köşemde anlatacağım. Yalnızca yüzün kızarsın diye...

e-posta: [email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk! 11 Mayıs 2020
Mücbir sebep! 24 Mart 2020
Ergin-Larkin 18 Mayıs 2019

Günün Köşe Yazıları