Bazen olmuyor işte, ne kadar iyi oynarsan oyna puanları hanene yazdıramıyorsun. Bu yıl Sivasspor ve Karabükspor’u şanssız takımların başına oturtuyorum. İkisi de ligin dibinde, oysa iki takımın çapından daha düşükler üst sıralarda yer alıyorlar. Futbolun cilvesi bu.. Şimdi Necmettin Şeyhoğlu Stadı’ndaki şanssız Karabükspor ile Galatasaray maçına yöneleyim. Bir Galatasaray’ın ligdeki konumunu ve oynadığı futbolu inceliyorum, bir de Karabükspor’un durumunu; tam bir tezatlık arz ediyor. Averaj ile 2. sıradaki Galatasaray, hâlâ kadrosunu oturtamamış; buyrun dün gece 14. resmi maçları, üst üste aynı kadro sahaya çıkamıyor ya da çıkarılmıyor! Evet, 11 ile yine oynanmış. Telles İstanbul’da, Emre ve Yekta kulübede. Başındaki hocanın (isim vermeyeceğime 2 maç söz vermiştim) mahireti bu.
Hayret, 26 dakika tempo yaptı Galatasaray; her bölgede şok baskıyla rakibi hataya zorladılar. Duran top golü moraliyle de bu zorlama, Karabükspor savunma ve hazırlık bölgesinde pas hatalarını da beraberinde getirdi. Farkın açılması, Burak ve Dzemaili’nin beceriksizlikleriyle bağlantılıydı. Neredeyse iskelet kadrodan yoksun Karabükspor’u, yedek golcünün akılcı vuruşuyla geçiyorsun. Yedek golcü deyip geçmeyeyim. Bravo Umut’a, kulübede oturmasını, sürekli sonradan oyuna girişini hiç dert etmiyor. Ne zaman oyuna dahil olsa, aslan gibi mücadelesini veriyor ve iki haftadır da takımına 3 puanı kazandırıyor. Kazandırıyor kazandırmasına da nasıl? Baş Hoca’nın aklı başına gelip, çift santrforlu düzeni düşünüp, Umut’u sahaya sürdüğü zaman. Bunu baştan uygulasa olmaz. İnadı inat ya...
Ve talihsiz sonuçlarla ligin dibinde dolaşan Karabükspor ise düne kadar sakatlık ve cezalılarla uğraşıyordu. Galatasaray karşısında da 4 eksik, özellikle Traore ile Ahmet İlhan’ın olmaması; ilk yarı hazırlık ve hücum sahasında tesirsiz kalmalarının başlıca nedeniydi. Yine de kendilerinden 4 kat daha değerli Galatasaray’ı, ikinci yarı önce durdurdular ardından onlar da bir duran top golüyle oyuna ortak oldular ama puana ortak olamadılar. Tolunay Kafkas ve talebeleri için şunu yazabilirim: Yenilgiye hiç kafayı takmayın. Kadronuz tam olduğunda, yukarılara hızla adım atarsınız. Size küme düşmek yakışmaz...