En Büyük Yayıncı Kim?

12 Kasım 2014 Çarşamba

Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’na 850 yayınevi katılıyor. TÜYAP’ın altı salonunda birbirinden göz alıcı standlar var. Enine ve boyuna büyüklükleri ile dikkati çekiyor bazıları. En çok yazarı olanı, en çok çeşit kitabı yayımlayanı ve satanı bulmak için tahminler yapılıyor. Bu büyüklüklerden “En büyük yayıncı hangisi” sorusuna bir cevap bulunmaya çalışılıyor.
Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin (IPA) “Global Publishing Statistics” (Ekim 2014) adlı dünya yayıncılık sektörü hakkında yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye, 1 milyar 682 milyon Avro ile dünyanın en büyük 12. yayıncılık sektörü. Yayımlanan yeni kitap sayısında 47.352 başlıkla dünyada 11. sıradayız. Yayıncılık sektöründe en hızlı büyüyen üç ülkeden biri de Türkiye.
Yayıncılık sektörümüzün 10 yıldır süren bu dikkat çekici büyümesinde yayıncılarımızın büyük emekleri ve yatırımları ile kitap okuma alışkanlığının hızlı artışının yanında kuşkusuz alınan bir dizi olumlu karar ve sektörün önünü açan tedbirin de etkisi var. Devlet TEDA Türk Edebiyatının Dışa Açılım Projesi, Uluslararası Kitap Fuarlarına katılım ve onur konuklukları, halk kütüphanelerine kitap alım bütçelerinin artırılması, korsan yayınla etkin mücadele, dijital yayıncılıkta (e-kitapta) KDV’nin yüzde 8’e düşürülmesi, “Yazarlar Okullarda” gibi bir dizi önemli proje ve tedbirle destek oldu. Bunların belki de en önemlisi 2003’te Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 55. maddesinde yapılan değişikliktir. Bu kanun değişikliği ile ilk ve ortaöğretim kurumlarında ders kitapları dışında okutulacak kitaplar ve eğitim araçlarından Talim Terbiye Kurulu denetimi kaldırıldı. Bu denetimin kalkması ile de eğitim ve çocuk ve ilkgençlik yayıncılığında önemli gelişme kaydedildi ve hem kalite hem de ürün sayısı arttı.
2013 yılında 1732 yayınevi 536.259.040 adet kitap üretmiş. Kişi başına 7.1 kitap düşüyor. 536 milyon adet kitabın yüzde 48.5’ini tek bir yayınevi üretmiş ya da ürettirmiş. Bu büyük üretimi kim yaptıysa en büyük yayınevi de odur.
Bu yüzde 48.5’i ilköğretim ve lise öğrencilerine dağıtılan 206.241.635 adet ders kitabı oluşturuyor. Hepsini üreten ya da kâğıdının cinsinden gramajına, içlerinde yer alacak metinlerden resimlere, noktasından virgülüne kadar denetleyerek ürettiren Milli Eğitim Bakanlığı’dır (MEB). Yani Türkiye’nin en büyük yayıncısı Milli Eğitim Bakanlığı’dır.
3 Ekim 2014’te Resmi Gazete’de yayımlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim ve Kültür Yayınları Yönetmeliği” ile 11 yıl sonra ilk ve ortaöğretim kurumlarında ders kitapları dışında okutulacak kitaplara tekrar bakanlık denetimi getirildi. Aynı yönetmelik ile MEB onlarca yıl sonra yeniden yayıncılığa başlıyor ve yayıncıların çok büyük ve rekabet edilemez bir rakibi haline geliyor. Yani MEB artık sadece ders kitaplarını üretmekle kalmayacak, eğitim, kültür ve çocuk yayıncılığı alanlarında da yayın yapacak ya da okullarda okutulacak bu tür kitapları da denetleyecek. Bakanlık denetiminden geçmeyen kitabı öğrenciler okuyamayacak.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı bir entelektüel, akademisyen, yazar ve çevirmendir. Nabi Avcı’ya edebi ve bilimsel eserlerin yönetmeliklerle denetlenemeyeceğini, yönetmeliklerin geçici, eserlerin kalıcı olduğunu hatırlatmaya gerek yok sanırım. Edebi ve bilimsel eserlerin yazımının çoğalması ve kültürün gelişmesinin ilk şartı da okura seçme hakkı tanımak ve rekabet ortamı sağlamaktır. Yine bir entelektüel, akademisyen ve yazar olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da kitaplarının denetlenip öğrencilerin okuması engellenseydi ne hissederdi, diye sormalı. Sürekli büyüyen ve gelişen bir sektörü, kültürün ana damarını desteklemek yerine engellemeye çalışmanın anlamı nedir? Üretimin yarısından fazlasını devletin yaptığı ve daha da büyümeye çalıştığı başka bir sektör var mıdır?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları