İstanbul’u Fatih fethetti, Atatürk işgallerden kurtardı

29 Mayıs 2019 Çarşamba

İstanbul’un fethinin 566. yılı kutlu olsun. 29 Mayıs 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un surlarından içeri girişiyle birlikte sadece Osmanlı imparatorluğu değil, dünya da yeni bir sürece girdi. Osmanlı’nın cihan imparatorluğu bu büyük zaferle birlikte kesinlik kazandı.
Prof. Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nu altı ana bölüme ayırıyor. Kuruluş, yükseliş, dünya imparatorluğuna evriliş, duraklama, gerileme, çöküş...
Osmanlı’nın bütün evreleri bizim gerçeğimiz. Sadece başarılı dönemleri alıp ötekini görmezden gelirsek ya da tersini yaparsak her şeyden önce kendimize, kendi tarihimize ve geleceğimize kötülük etmiş oluruz.
Bu bağlamda Fatih Sultan Mehmet’in çağın en ileri silahlarını kullanarak İstanbul’u fethi büyük bir başarıdır.
Fatih’in başarısı sadece İstanbul’u fethinde değildir. Prof. İlber Ortaylı’nın deyimiyle en entelektüel imparatorlardan biridir.
Bu büyük başarının altını bir kez daha çizdikten sonra madalyonun öbür yüzüne bakalım...
Fatih’in topları surları döverken Gutenberg de matbaasını çevirmeye hazırlanıyordu. Matbaada ilk kitap basıldıktan sonra 30 yılda basılı kitap çeşidi 40 bini bulmuştu. Osmanlı değil 30 yıl 3 asır matbaaya, dolayısıyla kitaba, bilime sırtını döndü.
272 yıl sonra ilk kitap basıldıktan sonraki bir asırda, 1830’a dek bastığımız kitap çeşidi sadece 180’di.
İşte bu süreç Osmanlı’yı çağın gerisine götürdü.

***

Geldik 20. yüzyıla...
1915’te dönemin tüm küresel aktörlerinin İstanbul’da gözü vardı. İngilizler, “Denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur” stratejisiyle İstanbul ve Çanakkale boğazlarını mutlaka kontrolü altında tutmak istiyordu. Çarlık Rusyası’nın İstanbul’a taktığı ad şuydu:
Çargrad!
Birinci Dünya Savaşı’nın o acımasız koşulları içinde İstanbul’un nasıl paylaşılacağı konuşulurken, tarih sahnesine Mustafa Kemal çıktı.
Mustafa Kemal, İstanbul’un, dönemin sömürgecileri tarafından işgalini önleyen zaferi inşa etti.
1918’de Birinci Dünya Savaşı’nın kaybedenleri arasında olan Osmanlı, Mondros Mütarekesi ile tümüyle teslim oldu. Ordu dağıtıldı. İngilizler bu ağır mütarekeyi daha da ağırlaştırdılar; İstanbul işgal edildi. Bu öyle bir işgaldi ki, işgal kuvvetlerine selam vermeyenin vay haline... Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’nda elde ettiği zaferin ardından İngilizler şu hesabı yaptılar:
“Mustafa Kemal savaşı kazandı, ama artık ordusu yorgun, ülkesi yıkık. Bu zaferle yetinsin, Anadolu’da devletini kursun, İstanbul bizim olsun...”
Bu öneri iletilir iletilmez Mustafa Kemal’in ilk komutu şu oldu:
- İki süvari birliği Çanakkale’ye hareket etsin!
İstanbul, Atatürk’ün büyük kararlılığı ile 9 Eylül 1922’den 13 ay sonra 6 Ekim 1923’te işgalden bir kez daha kurtarıldı.

***

İstanbul’u Fatih Sultan Mehmet fethetti, Mustafa Kemal Atatürk iki kez işgalden kurtardı.
Dünya şehri İstanbul, bugün de pek çok bakımdan merkez konumunda dev bir kent.
İstanbul’u korumak, güzelleştirmek, daha yaşanası bir kent haline getirmek ülkeyi ve bu kenti yönetenlerin başlıca sorumluluğu. Onlar bunu ne ölçüde yerine getirdi?
Bu sorunun yanıtını en iyi yaşayanlar verir.
İstanbul’u fethedenlere, işgalden kurtaranlara selam olsun...
İstanbul’da artık her şey çok güzel olsun...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları