Olaylar Ve Görüşler

İstanbul seçiminin iptaline ilişkin YSK’nin kararı

31 Mayıs 2019 Cuma

Sandık görevlilerinin “kamu görevlileri” arasından belirlenmesi kuralının ihlali gerekçesiyle İstanbul seçiminin iptali, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 27. Dönem milletvekili genel seçiminden sonra ikinci kez uygulandı ve sorun yarattı. AKP’nin aynı zarf içine konulan 4 oy pusulasından sadece biriyle yaptığı itiraz sonucu YSK’nin verdiği iptal kararı hukuki dayanaktan yoksundur.

 

1. Giriş
31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı (İBBB) seçiminin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz’un 16, 20 Nisan ve 22 Nisan 2019 tarihli aynı içerikli üç dilekçe ile “seçimin neticesine ve dürüstlüğüne müessir olaylar ve haller nedeniyle iptali ve yenilenmesi” istemiyle yaptığı olağanüstü itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK), seçimden 36, itirazcının ilk dilekçesinden 20, son dilekçesinden 14 gün sonra istem doğrultusunda karar verdi.
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 113. maddesinin III ve IV. fıkralarına göre YSK’nin yedek üyelerle birlikte tam sayı ile toplanarak 4’e karşı 7 oyla aldığı karar, seçimden 52, itirazcının ilk dilekçesinden 36, son dilekçesinden 30 gün sonra 22 Mayıs 2019 günü 6.5.2019 tarih ve K. 4219 sayılı olarak 212, karşı oy yazılarıyla birlikte 250 sayfalık gerekçeli karar olarak YSK’nin internet adresinde yayımlandı.
YSK kararının 98-200. sayfalarındaki “Seçimin neticesine müessir görülen olay ve hallere ilişkin inceleme ve tespitler” hakkında 200-211. sayfalarda “değerlendirme” yapılmış; 211-212. sayfalarda varılan “sonuç” şöyle açıklanmıştır:
“1- 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İBBB seçiminin iptaline ve seçimin yenilenmesine,
2- İstanbul İl Seçim Kurulu tarafından İBBB için verilen mazbatanın iptaline,
3- İBBB yenileme seçiminin 23 Haziran 2019 tarihinde yapılmasına, ... oyçokluğuyla karar verildi.”

2. YSK kararının gerekçesi
6.5.2019 tarih ve K. 4219 sayılı YSK kararının ayrıntılı gerekçesi, sözü edilen 11 sayfalık “değerlendirme” başlığı altında açıklanmıştır. Gerekçenin sonuca giden bölümleri şöyle özetlenebilir:
“İstanbul ili genelinde 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiği görülmektedir. Kanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilçe seçim kurulları tarafından izah edilememiştir. Sandık kurulu başkanlarının geniş yetkileri ve görevleri, seçimin güvenilirliğini sağlamak için getirilen şekil şartlarına uyulmaması ve siyasi partilerle sandık kurulu başkanları listelerinin paylaşılmaması suretiyle siyasi partilerin etkili bir itiraz yolu kullanamadıkları dikkate alındığında; sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak belirlendiği 754 sandıkta oy kullanan seçmen sayısının 212.716; İBBB seçiminde CHP ve AKP adayları arasındaki oy farkının 13.729 olması nedeniyle, bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenlerle sonuca etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile bir bütün olarak değerlendirilen diğer kanuna aykırılık ve usulsüzlükler, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldıran ve seçimin sonucuna müessir olay ve haller kapsamında görülmüş; bu nedenle seçimin iptali ve yenilenmesine karar verilmesi gerekmiştir.”

3. YSK kararının değerlendirilmesi
a) Sandık kurullarının yapısı
6.5.2019 tarih ve K. 4219 sayılı YSK kararının ağırlık merkezi, sandık kurullarının 13.3.2018 tarih ve 7102 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la değiştirilen yapısındadır.
7102 sayılı kanunun 3. maddesiyle 298 sayılı kanunun “Sandık kurulu başkanının belirlenmesi” başlığıyla değiştirilen 22. maddesi şöyledir:
“İlçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirler.
Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin de bulunmaması hâlinde en yaşlı üye kurula başkanlık eder.”
“Sandık kurulu üyelikleri” başlıklı 23. maddenin 7102 sayılı kanunun 4. maddesi ile değiştirilen VI. fıkrası ise şöyledir:
“İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, 22’nci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirilen listeden sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekme suretiyle tespit eder ve bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirler.”
b) Sandık kurulu başkanlarının kamu görevlileri arasından belirlenmesi kuralının hukuki niteliği
31 Mart 2019 günü yapılan İBBB seçimini il genelinde 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiği gerekçesiyle oyçokluğuyla iptal eden YSK kararı, 298 sayılı kanunun 22. maddesinde 7102 sayılı kanunla yapılan değişiklikle getirilen sandık kurulu başkanlarının kamu görevlileri arasından belirlenmesi kuralının emredici kural olarak değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu görüşü desteklemek için 22. maddede bu kurala bir istisnaya yer verilmemesine karşılık, 23. maddenin son fıkrasında sandık kurulu üyeliklerinde yedek üyelerle doldurulması mümkün olmayan eksiklerin “ilçe seçim kurulu başkanı tarafından, o çevrede bulunan ve sandık kurulunda görev verilmesinde sakınca olmayan kimselerden” doldurulmasının öngörüldüğüne işaretedilmiştir.
Ne var ki 22. maddenin II. fıkrasında iki aşamalı olarak kamu görevlisi olmayan partili bir sandık kurulu üyesinin de başkanlık etmesi hükme bağlanmıştır. Bu fıkraya göre “Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin bulunmaması halinde en yaşlı üye kurula başkanlık eder.” Sözü edilen “en yaşlı üye”, 23. maddenin II-V. fıkralarında düzenlenen usule göre bir seçim çevresinde seçime katılan ve ilçede teşkilatı bulunan siyasi partilerce ilçe seçim kurulu başkanına bildirilmiş ve onun tarafından görevlendirilmiş beş üyeden biridir. Bu üye kamu görevlisi değildir; ama 22. maddenin II. fıkrasında düzenlenen “Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde”, “kamu görevlileri arasından belirlenen ... üyenin [de] bulunmaması durumunda”, ikinci aşamada “kurula başkanlık” etmesi öngörülen üyedir.
Bu nedenle sandık kurulu başkanlarının kamu görevlileri arasından belirlenmesi kuralı, emredici değil, 22. maddenin II. fıkrasında iki aşamalı olarak istisnası gösterilen düzenleyici bir kuraldır. Dolayısıyla bu kurala dayanılarak İBBB seçiminin iptali, hukuka uygun değildir.
c) YSK kararındaki iptal gerekçesinin yetersizliği
Katı bir şekilci anlayışla verilen 6.5.2019 tarih ve K. 4219 sayılı YSK kararında 31 bin 186 sandıkta yapılan İBBB seçiminde 754 sandık kurulu başkanının kamu görevlileri arasından belirlenmemiş olması, başlı başına seçimin sonucunu etkileyen bir durum olarak kabul edilmiş; ancak 298 sayılı kanunun 21-23. maddeleri gereğince 1 kamu görevlisi başkan, siyasi partilerce bildirilen 5 üye ve kamu görevlileri arasından belirlenen 1 üye olmak üzere toplam 7 üyeden oluşan sandık kurulu yönetiminde gizli oy ilkesine göre yapılan bir seçimde bu durumun nasıl gerçekleştiği açıklanmamıştır. 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmaması ile seçim sonucunu etkilemeleri arasında sebep-sonuç ilişkisi, uygun nedensellik bağı kurulmamıştır. 212 sayfalık karar metninde bu konuda tek bir cümle yoktur.
Kaldı ki 754 sandıkta kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanlarının seçimin sonucunu etkilediği, tarafsız davranmadığı gibi bir iddia da ortaya atılmamıştır. Zaten İBBB seçimini CHP adayı İmamoğlu’nun kazanmasına karşılık, il genelinde ilçe belediye başkanlıkları ve belediye meclisleri seçimlerinde AKP adaylarının çoğunluğu sağlaması, seçim sonuçları üzerinde sandık kurulları başkan ve üyelerinin hiçbir etkisi olmadığını, görevlerini tarafsızlıkla yaptıklarını göstermektedir. Bu bakımdan 31 Mart 2019 İBBB seçimini kazanamayan AKP adayı Binali Yıldırım ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oyların çalındığı yolundaki iddiaları, onlara yakışmayan, hiçbir dayanağı olmayan propaganda sözleridir.
11 üyeden oluşan YSK, 7 üyesinin oyuyla kanıtlanmamış, kanıtlanmasına gerek duyulmamış bir varsayımla yaklaşık 9 milyon seçmenin iki kez açık sayım ve döküm yoluyla sayılan ve tutanağa geçirilen oylarını yok sayarak İBBB seçimini, geçerli oyların yaklaşık yüzde 49’unu oluşturan 4 milyon 170 bin 116 oyla başkan seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını iptal etmiştir. Bu, kamu görevlisi bulunmayan sandıklarda bu konuda hiçbir kusuru olmayan seçmenlerin kurallara uygun olarak kullandıkları oyların ve bu oylarla yapılan seçimin geçersiz sayılması demektir. Ne 298 sayılı kanunda, ne başka bir kanunda böyle bir kural yoktur. YSK aararı, anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokolü ile güvence altına alınan seçme ve seçilme haklarının ihlali anlamına gelmektedir.

4. Özet ve sonuç
298 sayılı kanunun 13.3.2018 tarih ve 7102 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca “kamu görevlileri” arasından belirlenmesi kuralının 24 Haziran 2018 günü birlikte yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 27. Dönem milletvekili genel seçiminden sonra 31 Mart 2019 yerel genel seçimlerinde ikinci kez uygulanışı, İBBB seçiminde sorun yaratmıştır. Seçimi kaybeden AKP’nin aynı zarf içine konulan 4 oy pusulasından sadece biriyle yapılan İBBB seçiminin iptalini istemesi üzerine YSK, istem doğrultusunda ve istemle sınırlı olarak, 4’e karşı 7 oyla iptal kararı vermiştir. İptal kararı, onu haklı gösterecek hukuki dayanaktan yoksundur.
Bu kararla 31 Mart 2019 günü yapılan İBBB seçimi için yaklaşık 9 milyon seçmenin kullandığı oylar yok sayılmış; geçerli oyların yaklaşık yüzde 49’unu oluşturan 4 milyon 170 bin 116 oyla başkan seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilmiştir. 23 Haziran 2019 günü bir kez daha sandık başına gitmek zorunda bırakılan yaklaşık 10 milyon seçmenin vereceği oylarla YSK kararıyla yapılan haksızlığın düzeltilmesi, sağduyunun gereğidir.

Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
Eski Adalet Bakanı 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları