Arif Kızılyalın

Şeker Bayramı, Cumhuriyet ve TFF seçimi

04 Haziran 2019 Salı

Dostlukları pekiştireceğimiz, kin ve öfkeyi geride bırakacağımız günler yaşıyoruz. Kimimize göre “Ramazan Bayramı”nı kutluyoruz, kimimizin söylemsel tercihi ise Şeker Bayramı.
Peki işin aslı ne?
Edebiyat kökenli tarihçilere sorduk, araştırdık. Bizi 1500’lü yıllara ve bir İstanbul motifi olan mahyaya; yani “ışıklı mesaj tabelası”na kadar götürdüler. Mahya bizim kültürümüzün geleneği. Anlatılana göre iki minare arasına padişahın uygun gördüğü mesajlar, kandiller yardımıyla yazılırmış ramazan akşamları. Arife gecesi de şin-kef-re harflerinden oluşan “şükür” yazısı, vokal (sesli harf) kullanılmadan nakşedilirmiş halatların üzerine. Top patladığında gece gündüze dönermiş 3 saat boyunca.
İşte o yüzden ramazanın bitimindeki 3 günlük bayrama insanlar, yüzyıllar boyu “şükür bayramı” demiş. İşin içine tatlı, güllaç, şerbet girince halk “Şeker” Bayramı demeye başlamış Osmanlı döneminde. Çünkü ötreli okursan “şükür”, esreli okursan “şeker...” Demek ki “şeker” tarafı gelmiş işimize. Doğrusu da bu galiba!

***

Gelelim Cumhuriyet’e; zor günleri geride bırakan Türk basınının “batırılamaz” armadası, tüm sayfalarında doğru bildiğini yazmaya devam ediyor.
Öyle ki son 7-8 ay içinde Cumhuriyet’in kimi zaman tek sayfaya sığışan spor servisi haber ve yorumlarıyla spor dünyasının tozunu attı.
• Mesela TFF’deki istifa süreci Cumhuriyet’in “Federasyon başkanından bahisçi olmaz” manşeti sayesinde başladı.
İstanbul’daki FIFA seminerinde başkan Infantino’ya, “Federasyon Başkanı’nın bir bahis şirketinin sahibi olması etik mi” sorusunu yöneltip Yıldırım Demirören’in TFF’den istifa sürecini hızlandıran da “bizim” gazeteydi.
 Yasal bahis ihalesinde Sayıştay raporlarına bakarak kulüplerden 10 milyar liralık bir gelir elde eden bu sistemin 142 profesyonel takıma niçin “sadaka” gibi isim hakkı verdiğini sorgulayan tek gazete yine Cumhuriyet’ti.
 TFF’nin yayıncı kuruluş beIN Sports’a “bile bile” kaybettiği 80 milyon dolarlık ek yayın paketi davasını gündemde tutan tek gazete Cumhuriyet’ti. Ki burada Cumhuriyet’le konuyu bir internet sitesinde eş zamanlı yazan spor yazarı Tahir Kum, “Katarlı TFF”nin baskısı ile ekmeğinden oldu.
 Başakşehir’in iktidarca korunup kollanmasını ilk günden itibaren gündeme getiren Cumhuriyet, Video Hakem Uygulaması (VAR) sisteminin “çifte standart”ını birçok kez sütunlarına taşıdı.
 İBB havuzlarındaki “harem-selamlık” uygulamasından tutun da F.Bahçe’nin şu sıralar gündemindeki “Fener Ol” kampanyasının en önemli destekçisinin Ulu Önder Atatürk olduğunu anımsatan kurum Cumhuriyet’ti.
 Galatasaray’daki ibra krizini genel kurul öncesi haberiyle manşetine taşıyan tek kurum yine Cumhuriyet oldu.
 Son olarak yeni TFF Başkanı Nihat Özdemir’in listesindeki “Saray etkisi” ve yönetimdeki “AKP” ağrlığını da medyada sadece Cumhuriyet gündem yaptı.
Bu bağlamda habercilikten gelme yayın yönetmeni Aykut Küçükkaya’yla genç ekibini kutlamak gerek. Çünkü, “Spor sayfası transfer yazsın, sporun siyasi tarafı önemli değil” diyebilirlerdi; demediler, haberi önemsediler. Katarlı-Havuz müteahhitlerinin sözü Cumhuriyet’te geçmediği için de “vicdanımızın sesi”ne kulak verip cesurca yazdık; yazacağız da!

***

Yeri gelmişken, TFF seçimleri geride kaldı. Listede AKP’yle ilişkisi olmayan yok gibi. Bir önceki yönetimde inşaatçılar, müteahhitler çoğunluktaydı. Şimdi maşallah AKP’nin “kaybeden siyasetçileri rehabilite etme” merkezine dönmüş. Burada önemli olan TFF’deki birinin falanca partiye mensubiyeti önemli değil. Keza, futboldan gelen Servet Yardımcı, Mehmet Baykan, Ali Düşmez fazlaca üzerlerine alınmasın bu eleştirimizi. Çünkü bu kişiler, on yılların spor yöneticileri, arada siyasete girip çıkmışlar. Ayrıca herkes, hepimiz, istediği partiye kayıt yaptırır, destekler, kime ne! Ama siz belli bir liyakat çizgisini aşmamışken sırf iktidarın iteklemesiyle TFF’ye giriyorsanız sıkıntı vardır. Örneğin Rıdvan Dilmen, TFF’ye girse kimse ağzını açıp tek kelime etmezdi, “Ama Saray’a yakın” diye... Çünkü Dilmen, önemli bir futbol figürüdür Türkiye için. Lakin, Mustafa Denizli’leri, Lemi Çelik’leri, Oğuz Çetin’leri, Cüneyt Tanman’ları, Ali Gültiken’leri almayıp gidip AKP ilçe başkanlarını listeye doldurursanız insanlar da konuşur. Sonuçta torba değil ki ağzını büzesiniz toplumun, gazetecilerin!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 Nisan! 24 Nisan 2024
Yeni TFF Başkanı! 20 Nisan 2024
Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları