Olaylar Ve Görüşler

Onurlu ve güvenceli yaşam

12 Haziran 2019 Çarşamba

23 Haziran’da yapılacak seçim, ortadan kaldırılmak istenen laik demokratik hukuk devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kırılma noktasıdır. 23 Haziran’da yapılacak seçim, laik demokrasiye inanların başarılı olması ve yerel yönetimlerde iktidar olması ülkemizin geleceği için bir zorunluluktur.

 

Ülkemizdeki siyasal iktidarların sürekli bizleri yönetmeye alışkın olmaları, önemli ölçüde hukuku ve adaleti yok eden karar ve eylemlerinin sonucu yarattığı korku duygusunun toplumsallaşması sürecini yaşamaya başladık.
Topluma korku salanlara açık yüreklilikle sesleniyoruz-sesleneceğiz: Ey korkusuz korkaklar, sizlerden korkmuyoruz. Ülke çıkarlarını kendi kişisel çıkarlarınız uğruna hiçe saymanızın sonu gelmiştir. Ülkeyi kirli ellerinizden kurtaracağız, sizlerden korkmuyoruz, diye suratlarına haykıracağız.
Yüreğimize yürek katın. Korkuyu yenecek ve korkudan korkmayan toplumun sürekliliğini sağlayacak düşünce, inançla yolumuza ve mücadelemize devam edeceğiz.
23 Haziran’da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye seçimi, Türkiye’nin iç ve dış politikada olsun, ekonomik, siyasal ve sosyal anlamda yaşamsal sorunlarla karşı karşıya olduğu bir ortamda seçim yapılacaktır. 23 Haziran’da yapılacak seçim, ortadan kaldırılmak istenen laik demokratik hukuk devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kırılma noktasıdır. 23 Haziran’da yapılacak seçim de, laik demokrasiye inanların başarılı olması ve yerel yönetimlerde iktidar olması ülkemizin geleceği için bir zorunluluktur.

Tarihsel sorumluluk
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran CHP’nin, kurduğu Cumhuriyet’e karşı sorumluluğu var. Bugün bu sorumluluğu, her zamankinden daha çok öne çıkmış ve önem kazanmıştır. Aksi halde, Cumhuriyetin laik demokratik hukuk devleti yapısı yok olmaktadır. Erdoğan, Cumhuriyetin yapılanma ve işleyişini değiştiriyor. Devleti, din kurallarına göre yeniden inşa ediyor. Bu bağlamda 23 Haziran’da yapılacak yerel seçim, Türkiye’nin geleceği için yaşamsal önemdedir.
Sosyal demokratlar için yerel yönetimlerin görevi yalnızca bina, imar vb. fiziki yapı projelerinden ibaret değildir. Kültürel ve sosyal politikaların geliştirilmesi de yerel yönetimlerin görevleri arasındadır. Aynı şekilde sosyal demokratlar, yerel yönetimlerin gelişmesini demokrasinin katılımcılığının artırılması ve doğrudan demokrasiye doğru geliştirilmesi olarak görmektedirler.
Gerçekten de demokrasinin yaşam biçimine dönüşmesinde yerel yönetimlerin rolü son derece önemlidir. Çünkü demokrasi kültürünün ve geleneklerinin yerleşmesi en küçük yerleşim biriminden başlayarak her aşamada katılımın sağlanmasıyla olanaklıdır. Bu anlamda sosyal demokratlar, yerel yönetimleri ‘demokrasi okulu’ ya da ‘demokrasinin beşiği’ olarak görmektedirler.

Yerel Yönetimlerin başlangıcı
Avrupa’da yerel yönetimlerin- belediyelerin-kuruluşları 1860’lı yıllarda başlar. İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler faşizminin yerle bir ettiği Avrupa ülkelerinde Sosyal Demokrat partiler önce yerel yönetimlerde sonra, sonra Ulusal Parlemento seçimlerinde seçimleri kazanarak iktidar oldular. Avrupa’yı yeniden kurdular ve inşa ettiler. Avrupa huzur, güven ve mutluluk içinde yaşayan insanların barış adası sosyal demokrat iktidarlar tarafından kuruldu. Demokrasi ve sosyal hukuk devletini kurdular. Halkı yokluk, yoksulluktan kurtardılar, iş sahibi yaptılar. Sanayileşmeyi ve ekonomik kalkınmayı gerçekleştirdiler. Bu durum başta CHP ve laik demokrasiye inanlar için büyük bir fırsat yaratıyor. Dünya’da ve Türkiye’de onurlu ve güvenceli bir yaşam için demokrasi güçleri başarılı olmalı, sayın Ekrem İmamoğlu tekrar İstanbul Belediye seçimini kazanmalıdır.

CEZMİ DOĞANER
Avrupa Sosyal Demokrat Hareketi Başkanı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları