Değişim rüzgârları esince...

16 Haziran 2019 Pazar

Bugün İstanbul’un seçilmiş, mazbatası elinden alınan Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile İzmir milletvekili, Saray’ın İstanbul Belediye başkan adayı Binali Yıldırım televizyonda karşı karşıya gelecek.
Yakın tarihimizde demokrasinin en çok yara aldığı 12 Eylül sürecinde bile genel seçime gidilirken TRT, seçime katılmasına izin verilen partilerin liderlerine eşit koşullarda söz hakkı vermişti. Liderler seçim öncesi ekranda yan yana gelmişti. Bu gelenek sonraki yıllarda da devam etmişti. O zaman TRT’nin açılımı Tayyip Radyo Televizyonu değildi!
Belleklerde en son 2002’de CHP lideri Baykal’la demokrasi tramvayını kullanmaya hazırlanan Erdoğan’ın ekran buluşması var.
İmamoğlu, daha belediye başkanı seçilmeden İstanbul’da pek çok konuda halka kolaylık sağlayan adımların atılmasını sağlamıştı. Seçimin yenilenmesi aşamasında da unutulmuş bir demokrasi geleneğinin canlanmasını sağladı. Bunun nasıl bir şey olduğu gerçekten unutulduğu için günlerdir şekli konusunda tartışmalar yapılıyor.

***

Gelenek canlandı, dedik ama, Yıldırım’ın bu role niçin soyunduğuna ilişkin yorumlara haklılık kazandıran gelişmeler de yaşanıyor.
12 Haziran Çarşamba günü bu köşede “Yeni bir oyun kuruldu” başlığı ile konuyu irdeledik. Erdoğan’ın geçici sessizliğinin ve Yıldırım’ın çıkışının ardında son düzlükte farklı bir oyunla sandığa gitme planı olduğunu vurguladık. Türkiye’ye, İstanbul’a verebileceği hiçbir şeyi kalmayan AKP’nin tek ama tek planının İmamoğlu’nun gördüğü büyük kabulü azaltmak olduğunu bir kez daha altını çizerek dile getirdik.
Erdoğan’ın önceki günkü konuşmalarında ucunu gösterdiği yeni oyun şöyle özetlenebilir:
Bu akşam İmamoğlu-Yıldırım televizyonda karşılıklı konuşacak. İki taraf ne derse desin, AKP’nin tam ve yarı resmi yayın organlarının bu yayını nasıl vereceği ve yorumlayacağı planlandı.
Erdoğan da o plan üzerinden yarından itibaren İstanbul sahnesine yeniden çıkacak. Son hafta bütün algıları bozacak söylemler geliştirecek.
Bir dizi yalan sıralanıp, “İstanbul bu zihniyete teslim edilemez” denecek.
Binali Yıldırım’ın 23 Haziran sürecindeki tek rolü bu akşamki televizyon programı olmalı. Sonrasını yine Erdoğan götürecek. Öyle görünüyor.
Yıldırım 31 Mart gecesi, “3800 farkla kazandık” dedi, sustu. Günler sonra sordular:
-Neden öyle dediniz?
“Bana bu bilgi verilmişti” dedi.
Yıldırım 6 Mayıs öncesi, “Oyları çaldılar” dedi, sustu. Kim çaldı, ne kadar çaldı, yanıt yok. Günler sonra sordular:
-Oylar nasıl çalındı?
“Ben onu siyaseten söyledim” dedi.
Bu akışın devamı şu:
Bu akşam Yıldırım, bir şeyler söyleyip susacak...

***

Başlıktaki sözün tamamı şöyle:
Değişim rüzgârları esmeye başlayınca, akıllı insanlar değirmen kurar, akıllı olmayan insanlar duvar örer!
Ekrem İmamoğlu bir değişim rüzgârıdır.
Bu rüzgâr karşısında 31 Mart’ta örülen duvarlar işe yaramadı. Yukarıda sıraladıklarımız yeni bir duvar örme girişimidir.
Türkiye, İstanbul bu değişimin tadını aldı. 23 Haziran’da bu tadı normal yollarla değiştirmez.
İmamoğlu büyük bir ezberi bozdu. Su indiriminden ulaşım indirimlerine kadar son üç ayda atılan adımlar halka şunu gösterdi:
Ülke kaynaklarının aslan payını iktidar sülalesi alıyor, bize damlayan kalıyor!
Sü-lale devrinin bitmesini istemeyenlerle birlikte son düzlükte kurulan oyunları bozmak için bu akşam hiç malzeme vermemek gerekiyor.
Bu akşam İmamoğlu’ndan çok büyük hamleler beklemiyoruz...
Oluşturduğu pozitif iklimin bozulmasına izin vermesin yeter...
Kalanını seçmen halledecek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024
Istakozgiller! 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları