Nijerya-Fransa ve Fransa-Norveç karşılaşmalarını izledikten sonra samimi futbol düşüncesi ile yıllardır bu konudaki fikrimi beynime ve sergilediğim inancı bana Köln Akademisi’nde büyük eğitmen futbol adamı Detmar Kramer sağlamıştı. Çok öteden gelen bir sabırlı görüştü o zaman. Hatta rahmetli Duygu Asena ile bir saatlik tartıştığım radyo bandım hatıra olarak hâlâ elimde durur!
Konu, “Futbol kadınlar için olmaz ve erkek oyunu olup yapılamaz!” tezine karşı duruşumdur! Siyasi gerginlik nedeniyle Çin ile Amerika neredeyse füzelerini ateşlemekten bahsederken geçmişte kalan bu kupada final ikisinin arasında oynanmıştı! Uzayan karşılaşmada Amerikalı kadın futbolcu kazanılan penaltıyı gole çevirip Amerika kupayı alınca, attığı golden sonra çıkardığı formasının altındaki siyah sutyen dikkat çekmiş “Kara Sutyenli Kadın!” başlıklı yazıma ilham olmuştu. Bu nedenle ilk tebriği UEFA Asbaşkanı bizzat beni arayarak şahsıma yapmıştı! Bu sevinç anı ve yazımdaki yorum dikkat çekerken, kadınlar futbol finali Çin ile Amerika’nın gerginliğine son vermiş ve Başkan Clinton soyunma odasına giderek takımını tebrik etmişti.
Aradan yıllar geçti. İlk uygulamamı Antalyaspor’da yapmadan daha evvel ülkemde Dinarsu firmasındaki kadın futbol çalışması önemsenmemişti! Rahmetli ağabeyimiz Beşiktaş Genel Sekreteri Ferhan Dinçer ile bu konuda bir proje hazırlamıştım. Son gidişimde Antalya’da küçük yaştan yönlendirdiğim kadın antrenör arkadaşım da teknik kadrom içinde yer almıştı. Ne var ki bu çalışmayı benimseyen medyaya karşı kendi reklamı olmayan başkan tepki gösterince istifa ederek görevden ayrılmak zorunda kalmıştım. Geç kaldığımız bu alanda çalışmalar yapılıyor ve aradaki büyük eğitim boşluğu doldurulmaya çalışılıyor.
Benim hâlâ bu anlamda çalışmam var, bunu zamanı gelince açıklarım! Asıl vurgulamak istediğim gerçek, Dünya Kupası’ndaki kadınların tempolu, baskılı, çağdaş futbolu süratli ve taktik başarı ile sergilemeleridir. Tatile giren liglerimizin boş vakitlerinde fanatizmin getirdiği sıkıntı ile bunları görmeyen futbol seyircilerine TRT’deki naklen maçları tavsiye ediyorum. Bir kadının topa ve sahaya verdiği estetikle izleyenlerin buluşması olacak karşılaşmalar 24 takımlı ve 4 grup halinde Fransa’da oynanıyor. İnce detayları ve haberleri gazetemiz vermektedir. Benim asıl üstünde durduğum, futbol kalitesinin çok gelişmiş olduğu. Fransa ve Almanya bu konuda çok mesafe almış.
Futbol gelişmesini anlamak isteyenler için kadınlara bakmak gerekecek ve oradan çıkacak yıldızlara kayacak günlerin yakınlığını görmenin uzak olmadığını anlayacaklardır. Bu anlamda çok dikkatli ve hevesle oynayan eşitlik ve yaşamdaki ortaklığa yol açan bir gerçeği bu turnuvada göreceklerdir. Seyirci, endüstriyel yakınlık, takdir ve nezaketin sahaya yansıdığı müthiş enstantanelere hazırlıklı olun.
Futbol bir bütündür! Ve artık cinsiyet ayrımcılığını aşmıştır. Bunu Fransa’da oynanan Kadınlar Dünya Kupası’nda görmekten korkmayın! Çünkü yaşam ve dünya hızla değişiyor. Dar alanda kısa paslaşmalardan bıktık futbolda. Büyük ve kitlesel düşünelim. En önemlisi biz erkekler de kadın estetiğinin hakkını vermek için kadınlarımızın futboldaki yeteneklerine saygılı bir yaklaşımla Dünya Kupası’nı izleyelim. Belki yeni ilhamlar doğar!