Adalet için Demokrasi için Görev!

21 Haziran 2019 Cuma

Ahhh Atatürk ah: Padişah’ın kullarını, kölelerini bir gecede Cumhuriyet’in özgür vatandaşları yaptın...
Ama kulluktan kurtulmak kolay değil...
Kölelikten kurtulmak kolay değil...
Özgür olmak ise hiç kolay değil:
Ana baba var, çoluk çocuk var...
Aşiret, toprak ağası, şeyh, şıh, reis, var...
Tarikat var, cemaat var...
Mezra, köy, mahalle var...
Okul var, arkadaşlar var...
İşyeri var, patron var...
Ve devlette seni özgürleştirmek isteyenlerle, seni kul köle olarak bırakmak isteyenlerin savaşımı var!

***

Aslında o özgürlük 29 Ekim 1923’te, “Bir gecede” verildi ama “Bir gecede” kazanılmadı:
Arkasında, Üçüncü Selim’den itibaren başlayan reform çabalarının Yeni Osmanlıların, Jön Türklerin, İttihatçıların, Müdafaayı Hukuk Cemiyetlerinin, Kuvayı Milliye’nin, Sakarya’nın, Dumlupınar’ın, bedeli kan ve gözyaşlarıyla sulanmış tarihi var.

***

Kimi zaman insanın kendini yenmesi, yurdunu işgal eden düşmanı yenmesinden bile daha zordur!
Bir toplumun, objektif koşullar (ekonomik ve sınıfsal gelişme) olmadan Demokratikleşmesi, Hukuk Devleti olması ise, insanın kendi kendini yenmesinden, kendi zincirlerinden, önyargılarından, öğrenilmiş çaresizliğinden kurtulmasından bile çok daha zordur!

***

Atatürk’ün tarihte eşi görülmemiş Bağımsız Cumhuriyet devriminden sonra:
Cumhuriyet’i Demokratik hedefine ulaştırarak taçlandırmak için...
İsmet İnönü de, Atatürk’ün kulluktan, kölelikten kurtarıp Cumhuriyet’in özgür vatandaşları yapmaya çalıştığı halkı, Demokratik Cumhuriyet’in Bağımsız, Demokratik Seçmenleri haline getirmek atılımına girişti.
Ne yazık ki, bu ikinci atılımdan yararlanmak isteyen eski rejimin egemenleri, toprak ağaları ve şeyhler, bırakınız Demokratik Seçmen olmayı, ekonomik ve sınıfsal gelişme tamamlanmadığı için henüz kulluktan kölelikten kurtulup tam anlamıyla özgür vatandaş dahi olamamış halkı istismar ederek iktidarı ele geçirdiler, o güzelim insanları aldatarak, yeniden, toprak ağalağına, şeyhliğe ve köle köylülüğe dayalı otoriter bir idare kurmaya kalktılar.

***

Çağdaşlık, Demokrasi, Özgürlük ve Adalet idealleri o kadar güçlüdür ki, bütün eski otoriter rejim taraftarları bile, henüz seçmen bilincine tam kavuşmamış olan halkı bu ideallerle aldatıp iktidara geldiler...
Ve sonra bu iktidarlarını Çağdaşlığı, Demokrasiyi, Özgürlükleri, yok etmek için kullandılar.

***

İstanbul seçimlerini kazanan Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası gasp edildiği için yapılacak olan 23 Haziran seçimleri, bu haksızlığa karşı hem Adalet’i, hem de Demokrasi’yi savunmak için Demokratlar tarafından bir kez daha kazanılmak zorundadır:
İster tatilde, ister işte olun...
İster İstanbul’da, ister İstanbul dışında olun...
Rehavete kapılmayın:
ADALET ADINA...
DEMOKRASİ ADINA...
VE ASIL, KENDİNİZE SAYGI ADINA...
BU PAZAR, SANDIK BAŞINA Gİ- DİN LÜTFEN!

“Aydınlanma” köşesinin adını İlhan Selçuk koymuştu. Bugün onun Pencere’sinden “Ölümsüzlüğe merhaba” diyoruz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları