Erinç Yeldan

‘Aşk ve Kapital’ ve ‘İmkânsız Sermaye’

26 Haziran 2019 Çarşamba

Her şeyin çok güzel olacağına inan­cımızın çelikleştiği bir yaz var önü­müzde. Sıcak yaz günlerinde serin bir yel misali, iki kitap birden masama ulaştı. Her ikisi de Yordam Kitap’tan. Sizlerle paylaşma heyecanımı engelle­yemedim.
İlki Aşk ve Kapital: Karl ile Jenny Marx ve Bir Devrimin Doğuşu. Mary Gabriel tarafından 2011 yılında kaleme alınan bu eser, Benan Eres tarafından Türkçe­mize kazandırıldı. Mary Gabriel’in Marx ailesinin on binlerce sayfayı bulan mek­tuplarından, günlük yazışmalarından, Marx’ın makalelerinden, kitaplarından derlenmiş devasa bir devrim kitabı. Kitabın tanıtım yazısında da vurgulan­dığı üzere, “Tarihe yeni bir gözle bakıp bambaşka bir gelecek gören Marx ve Engels’le birlikte dünyayı, kurulu düzeni değiştirmeye çalışan insanlar ve tarihin hızla aktığı 19. yüzyılda Avrupa...
Karl ve Jenny Marx, kızları Jenny­chen, Laura ve Tussy, en yakın dostları ve dava arkadaşları “GeneralFriedrich Engels... Mary Gabriel, Marx’ın geniş ailesinin hikâyesini, dönemin önemli olayları ışığında ve Marx’ın önemli eser­leriyle harmanlayarak anlatıyor. Gabriel, aile üyelerinin hayat hikâyelerini kaleme aldıkça, Marx’ın dünyayı değiştiren me­tinlerinde yazılanlar kadar bu metinlerin yazım süreçlerinin ve zamanındaki etki­lerinin de önemli olduğunu keşfediyor. Yazara göre, Jenny ve Karl arasındaki özveriye dayalı ilişkinin doğası anlaşıl­madan, Kapital’in yazım sürecini hakkıy­la değerlendirmek zor olacaktır.
Mary Gabriel, kitabının ilk satırlarını yazmaya koyulduğu günlerde daha henüz 2008’in yaşanmamış olduğunu; ve dolayısıyla, periyodik genişleme dönemlerinden birini yaşamakta olan küresel kapitalist sistemin işleyişini sor­gulayanların çok azınlıkta olduğunu dile getiriyor. Ama Gabriel’in araştırmaları derinleştikçe, sistemin sonsuzluğuna ilişkin dogmatik inançların yerini sorgu­lamaların başladığını ve 2008 finansal kriziyle birlikte, kapitalizmin ve “serbest” piyasa ekonomisinin geleceğinin açıkça tartışılır hale geldiğini okuyoruz. Marx, daha modern kapitalizmin doğuşunun ilk yıllarında, 1850’lerde, bu kaçınılmaz çöküşün izlerini sürmekteydi.
Marx ve ailesi, hep birlikte, hayatları boyunca bu izi sürdüler; yoksulluğu, acıyı, ölümleri ve sevinçleri birlikte pay­laştılar; sosyal, politik ve ekonomik bir devrimi birlikte soludular. Bizzat Mary Gabriel’in sözleriyle, “Marx ailesindeki kadınlar olmasaydı Karl Marx var olmaz­dı ve Karl Marx olmasaydı, dünya bugün bildiğimiz dünya olmazdı.”

***

1850’lerden bu günlere; ve giderek 21. yüzyılın ikinci yarısına ilişkin dina­mikler, tarihsel birikimin yönlendirdiği tahayyüller... Bunlar da elimizdeki ikinci çalışmanın konuları: İmkânsız Sermaye: 21. Yüzyılda Kapitalizm, Sosyalizm ve Toplum. Yazarı Alp Artınörs. “Ser­maye düzeninin krizini sadece dünya pazarı ekseninde değil, İstanbul’un ‘Salı Pazarı’ndan görüp değerlendiren bir çalışma”.
Kitabın tanıtım yazısında Altınörs, amacını açıkça ortaya koyuyor: “kapita­lizmin tükenişi ve iflasının, bizzat kapita­listlerce bu denli yüksek sesle itiraf edil­diği başka bir dönem yaşanmamasına rağmen, kapitalizmi aşan yeni bir toplum tahayyülünün bu denli kısır ve cılız olma­sının üzerine giden bir çalışma...
Aslında çelişkilerin özü son derece ya­lın ve gerçek; Marx’ın Aşk ve Kapital’in ilk sayfalarında yer alan deyişiyle, “se­faletini azaltamadan servetini artıran her toplumun esas nüvesinde çürümüş bir şey vardır”.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları