Amerika’da Başkanlık yarışı kızışıyor - 2

02 Temmuz 2019 Salı

6 Kasım 2020’de yapılacak seçimde Cumhuriyetçilerin adayı tekrar Trump olur mu henüz belli değil ama Demokratik Parti onun karşısına çıkaracağı adayı belirlemeye çalışıyor.
Aday adaylarının hepsinin üzerinde yüzde 100 uzlaştığı tek konu var: Ülkedeki en büyük sorun Donald Trump.
Bunun dışında farklı yaklaşımlar sergiliyorlar. En fazla gündeme gelen konular ekonomi, göçmen politikası, sağlık sigortası, silahsızlanma, yurttaşlık hakları, iklim krizi ve dış politika.

Irkçılık sorunu tartışmaya damgasını vurdu
Bunları parti içinde tartışırken birbirlerini eleştirmekten de geri kalmıyorlar. Özellikle Joe Biden, Obama döneminde Başkan Yardımcılığı sırasında yaptıkları nedeniyle ateş altında.
İki ayrı program halinde yapılan yayında en gergin anlar da, 54 yaşındaki siyah Senatör Kamala Harris’in, “Buradaki tek siyahi insan olarak ırk meselesi hakkında konuşmak isterim” diye söze başlayıp doğrudan Biden’a bakarak konuştuğunda yaşandı.
Irkçı olduğunuzu düşünmüyorum ama okullardaki ırkçılıkla mücadele için farklı kökenden öğrencilerin okula aynı otobüsle taşınması uygulamasına karşı çıktınız. Kaliforniya’da devlet okullarına entegre edilen ikinci sınıftan küçük bir kız vardı ve okula her gün otobüsle giderdi. O küçük kız bendim” derken sesi titredi.
Biden, sadece ülke çapında bunun kural olmasına karşı çıktığını söylese de, gerçekten de Amerikan tarihindeki en ırkçı yasa önerilerinden birini veren senatöre geçmişte destek olmuştu.
Bu nedenle TV performansından sonra partililer arasındaki desteği yüzde 5 azalırken, Kamala Harris’inki yüzde 6 oranında arttı.

***

Irk ayrımcılığı sorununa değinenlerden biri de, Indiana eyaletindeki South Bend kentinin 37 yaşındaki Belediye Başkanı Pete Buttigieg’dı. Aday adayları arasında en genç olanı o.
16 Haziran’da 54 yaşındaki, 7 çocuk babası Eric Logan adlı siyah vatandaşın, polis tarafından sorgulama sırasında arabada öldürülmesi, South Bend’de ırkçılık tartışmalarını alevlendirdi.
Buttigieg, bu olay sorulduğunda hayalini şöyle anlattı: “Bir gün beyaz bir şoför ve bir siyah şoför, polisin kendilerine yaklaştığını gördüklerinde, tam olarak aynı duyguları hissetmesi; korku değil, güven duymasını sağlamak istiyorum.
Trump’ın seçim kampanyasından bu yana ırkçılık ABD’de tırmanıyor. Nitekim Şubat 2019’da Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir çalışmaya göre, beyaz Amerikalıların yüzde 63’ü, siyahların ise yüzde 84’ü, polisin siyahlara daha az adil davrandığını düşünüyor.

Devlet eliyle çocuk kaçırma
En çok eleştiri alan konulardan bir diğeri, Trump’ın göçmen politikasıydı. Eski Colorado Valisi John Hickenlooper, Amerika’da utanç konusu haline gelen uygulamanın adını koydu:
Devlet görevlileri, çocukları ailelerinin kollarından çekip kafeslere koyuyor ve onları başkalarının evlat edinmesi için çalışıyor. Biz Colorado’da buna çocuk kaçırma diyoruz!
Dünyanın en zengin ve göçmenlerden kurulu ülkesinin, göçmenlere zulmü utanç tarihine geçti.
El Salvadorlu Oscar Alberto Martinez Ramirez ve 23 aylık kızı Valeria, 23 Haziran’da Meksika ile ABD’yi ayıran Rio Grande Nehri üzerinden ABD’ye geçmeye çalışırken öldü.
Henüz 2 yaşına basmamış bir bebek, yüzü yere dönük şekilde bir nehrin sularında bu dünyadan göçtü. Babası ev yapmak için gerekli parayı toplamak istiyordu.
Böyle bir dünyada Trump ve onun gibiler sorundur, ona oy verenler de, onu Başkan yapan sistem de...
Ama tüm bunların asıl kaynağı nedir derseniz, o insanlığa dair daha derin bir sorun: Açgözlülük, sömürü ve bireysel faydacılık.
Kapitalizm, insanlığın bu büyük defolarının üzerinde yükseldi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları