Adnan Dinçer

Kervan!

10 Temmuz 2019 Çarşamba

Yaşlı gezegenimizde artan sosyal ve ekonomik arızalar dışında sportif ayıplar da günden güne fazlalaşırken güzel şeylerin hakkı yeniliyor. İnsan aklı daima yenilikten yanadır. Bunun en tipik söylemi de “Doğada tek değişmeyen, değişimdir!” cümlesinde buluşur. Bir kervanımız var! Özelikle geçmiş dönemin ve hâlâ iklim nedeniyle çölde giden deve kervanlarının kılavuzu bizim çok acımasızca kıydığımız ama Nasrettin Hoca’nın da en önemli figürü olan “Filozof eşek”tir. Günümüzde özellikle geri kalmış ülkelerde para peşinde koşan ve sermayesi ile dünyanın sahibi olduğunu sanan, sorumsuzca “çok bildiğini” parasıyla kabul ettiren egoların elinde; emek, başarı, yaratıcılık dışlanmıştır. Hazırcılık dönemi hâkimdir dünyaya. Birileri yapar, satar ve egemen olur. Ötekiler alıcıdır veya önemsizdir dönemindeyiz.
ABD tüm dünyayı ele geçirmek, yönetmek adına bir iki karşıtı ile mücadele verirken spor alanında da bir güçtür. Ama futbola yanaşmamış, sevdirememiş sadece lüks sayılacak transferlerle yine lüks havasındaki ligi ile işi götürmüştür. Bu alanda unutulan “kadın özgürlüğü” olunca ortaya yenilik olarak, kadın futbolu ve eğitimi ben de varım demiştir! Tribünler futbolu sevmeyen, ama “kadın futbolu” iradesiyle gurur duyar hale gelen bir dünya gerçeği ve başarısıyla karşımızdadır! Konuyu Kadınlar Dünya Kupası’na getirirsek, zamanında ülkemde rahmetli Duygu Asena ile kapıştığım gerçeğe takılırız! O, kadına futbol olmaz ve erkek sporudur, karşıyım derken; ben estetiğinden bahsederek futbolu güzelleştiren kadının olacağını savunmuştum. Köln Spor Akademisi’nin ortaya koyduğu gelecek şimdi kendini kabul ettirmiştir. Finale gelen ve arka arkaya Dünya şampiyonluğunu kimseye kaptırmayan ABD haklı bir kupa almıştır.
Futbol kalitesinin cinsiyet ayrımı yapamayacak kadar ileri zıpladığı bir turnuvada Almanya, Fransa, İsveç, Hollanda dikkat çekmiştir! Tribünler Fransa’da yapılan bu gösteride hep dolu olmuştur! Kişisel beceri ve takım, taktik uygulaması daha etkin biçimde sahaya yansırken tempo, baskı, fizik güç ile mental gelişme sonucu sahaya inmiştir.
Bu turnuvada 950 bin bilet satılmış ve dünyanın en büyük kadın turnuvası olmuştur. Yani klavuz kervanı doğru yere götürmüştür. Yıllarca önce yanıma aldığım kadın yardımcım ve bu anlamdaki düşünceme karşı duranlar ülkemizin bu alanda belki de başarı şansını anlamsızca engellemişlerdir! Bu konuda üç büyükler geçmişte büyük hatalar yapmıştır! Kökünde eğitim yatan bu gerçek için kulüplerin harekete geçmeleri ve tribünlerin önüne böyle bir ligi oturtmaları zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir. Her alanda “Varız!” diye yırtınırken somut gerçeğin sahada kanıtlanacağı “Kadın Futbol Ligi” teşviki TFF ve kulüplerin görevidir. Özellikle üç büyüklerin! Bu başlangıçta belediyelerde de amatör bir yapı ile sosyal hizmetler çalışması ve özendirici eğitim verilmesi söz konusu olabilir. Neredeyse yirmi bin teknik adama diploma dağıtan TFF, bu alanda kendini hançerlemekte ve suskun kalmaktadır! Hızlı ve özendirici çalışma, kulüp rekabeti, tribünlerde bulunacak mutlu, rekabetçi insan sayısına saygı, ilgi getirdiği gibi sevdiğimiz bir alanda kendi fiziği, görüntüsüyle sadece manken olmak yerine sportmen olma özentisini kadına kazandıran kurumsal, hırslı bir rekabet yaratılabilir. Ayrıca bu kadar yabancı erkek futbolcunun bulunduğu ligimizde kadınlarımız kendi eğitim başarımız olarak doğruyu bulmamıza katkıda bulunurlar. ABD’de olduğu gibi futbol düşüncelerimiz renklilik kazanır. Ne dersiniz kervana katkıda bulunmak gerekmez mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sınırlar! 23 Mart 2024
Kocaman ayıp! 12 Mart 2024
Olmadı! 4 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları