Futbolumuzda çağdaş değil, yerleşik kendi tercihimize dönük yol seçildi. “Bağımsız olma becerimizi iyi kullanmadığımız” sistemi seçince desteklenmesi gereken yasalar tozlu raflarda kaldı! Kulüplerin sürekli borç batağında olma nedeni bu tutumda saklı. İnsan üretiminin; yani gençlerimizin alamadığı eğitim eksikliği ve sahiplenilmeme artık net olarak ortaya çıktı. Bu anlamda 40 yıla yakın kendi yöntemimle klasik bekleneni değil, başarı dolu zor ve meşakkatli yolu seçtim. Tabii ki yetersiz ve yalnız kalacaktım! Şimdi sahada ve finansta oyunun perdesi inmiştir! Hani eskiden derlerdi ya “Harç bitti yapı paydos” gibi olduk. Dibine kadar kulüplere verilen imtiyaz karşılıksız kullanıldı. Ama ayıp edenlerin esamesi dahi geçmez. Sonuçta en kolay uygulama ve unutulacak başarılar başarısızlıklara peşkeş çekildi.
Yani açıkçası kimse bağırıp çağırmasın. Kulüp borçlarından şikâyetçi olmasın. Ortada bir gerçek var. Batık kulüpler ve değişen kur ile ekonominin getirisi zor ödenecek borçlar var! Üretimi durdur, gençlerin yolunu kapat, sürekli yaşlı ve yabancılarla futbolu yönet, sonra da ödenemeyen paralar sonucu bat!
Yeni jenerasyonun tepkisi sadece alınacak futbolcu ve skora göre değişiyor. Öyle bizler gibi idealist tiplerin yokluktan ürettiği yıldız futbolcuları bilmiyor ve takip dahi etmiyorlar. Kulaktan dolma dedikodu değerinde pazarlama söylemleri ile kariyerli değerlerin hayatını söndürenlerin esaretindeyiz sanki! Yapılan yanlış uygulamaları süsleyenlerin hatalarını dahi unutturacak algıların nankörlüğü var! Geçmişte gerçekçi başarıları sahiplenip saygı ötesi sevgi ile süslenen nostalji artık yok.
İşin bizim açımızdan bir tehlikesi var! Takımlarımızın son ana kadar kadrolarına katmak istedikleri futbolcular nedeniyle umutlu olanların önü kapatılıyor. Yani gençler kolay vazgeçilen ve öğütülen oluyor. Trabzonspor son derece sıkıntılı dönemden gençlere dönünce kurtuldu. Bursaspor ise küme düştü. Ama yeni sezonda onların başarılı futbolu ile değer kazanabilir. Dünya sürekli tarama, yani gençleri tespitle görevli avcılarla dolu. Bizdeki acı gerçek ise ailelerin çocuklarına eğitim verecek kulüp ve teknik adam araması! Geçmiş dönemde iki kez idealim olan “Futbolcu Fabrikası” projem ertelendi. Semtlerde halı sahalara kulüpler isim vererek gerçeği saptırıyorlar! Bir genç namzedin kendini göstereceği vitrin kulüp takımı, yaş gurubu ligidir. Bunun da özendirecek şekilde göz önüne alınması ve teşvik edilmesi gereklidir. Ayrıca kadın futbolu da önem taşıyan yeni bir süreçtedir ve başarılıdır.
UEFA kapılarında CAS’a düşmemek için verilen teminatlar ve bankaların yapılandırması kulüplerin günlük arayışları olur! Futbol eğitimi, yetenekli, geleceğin yıldız gençleri ve onları çağdaş şekilde eğitimle üstlenecek teknik adamlara ihtiyaç vardır. Bu kadar net ve açık olan gerçek hâlâ raflarda tozlanan Kulüpler Yasası’na karşı çıkan kişilerce çözülemez. Kendimizi neden avutuyoruz? Futbol kalkınmasında uygun adım geleceğin futbolunu kendi ekolümüzle bütünleştirerek zamana karşı çalışmak zorundayız. Bu da hepimizin bütünleşmesi, yani, “Uygun adım” eğitimle olur. Futbol Federasyonunu ve profesyonel kulüplerden bunu bekliyorum! Bu şekilde tribünlerdeki taraftarlar da kendi varlıkları ile futbol heyecanını daha çok yaşayacaktır.