Öztin Akgüç

Öngörüler - Gerçekleşmeler

11 Ekim 2008 Cumartesi

İktisadın bir bilim, yararlı bir bilim olabilmesi, doğru kestirimlerde bulunması için, yol gösterici olması gerekir. Olaylara doğru tanı koymak, sağlıklı öngörülerde bulunmak, sorunlara çözüm getirecek politikalar üretmek, yaşanacak olumsuzlukları en düşük maliyetle atlatmak, yararlı bilim olmanın asgari koşullarıdır. İktisat, insanların gönencini arttırmayı amaçlar. Günümüzde olduğu gibi; iktisat, daha uyanık olanların, etik değerleri olmayanların ya da düşük düzeyde olanların, dürüstleri, etik değerlere bağlı olanları ya da bilgi, algılama düzeyi yetersiz olanları kandırma, sömürme aracı, gerekçe uydurma sanatı olmamalıdır.

Belki anımsanır. Birkaç yıl önce, ekonomi büyür, dış ticaret hacmi genişler, işsizlik oranları düşer, pembe tablolar çizilir, bir tür nurlu ufuklar edebiyatı yapılırken, bunun sürekli olamayacağı, yaygın bir deyişle saadet zincirinin kopacağı, kriz, bunalım tohumlarının atılmakta ya da yeşermekte olduğu uyarısında bulunulmuş; bu bağlamda öneriler de yapılmıştı. Bu köşede de yeni bir para sistemine geçişin gerekli olduğu, bunun altyapısı için dünya merkez bankasının kurulmasının zorunluluğu savunulmuştu. Yeni bir para sistemine geçiş, dünya merkez bankası kurulması kuşkusuz bu satırların yazarına özgü, özgün öneriler değildir. İlgi, kabul görmeyeceği biline biline yıllar öncesinden beri savunulmaktadır. Ne yazık ki günümüzde yeni bir para sistemine geçiş, bazı çevrelerce büyük bir bunalıma girildikten sonra hatırlanmış, gündeme getirilmeye başlanılmıştır. Zamanında alınmayan önlemlerin alternatif maliyeti, günümüzde yaşandığı ve yaşanacağı gibi yüksek olmaktadır.

***

ABD, bir seri kamulaştırma dışında, 700 milyar USDlik bir kurtarma planı ile, krizin şiddetini hafifletmeyi, sürecini kısaltmayı hedeflemektedir. Ancak kurtarma paketinin yasama organlarınca kabulüne karşın, piyasalarda tedirginlik, duraksama sürmektedir. Sürekli kandırılan insanların büyük bölümü bile krizin mali yükünün, mali portesinin bu denli hafif olabileceğini, 700 milyar USD ile atlatılabileceğini düşünmüyor. Zaten ABD gibi bir ülke böyle krizi, bunalımı 700 milyar USD ile atlatabilecekse, yaşananlara kriz demek de doğru olamaz. Genellikle, psikolojik tepkinin büyük olmaması için yük hafif gösterilmekte, aysbergin su altındaki kısmı saklanmaktadır.

Kişisel olarak krizin olacağını öngörmüş ancak bu denli büyük boyutlu olabileceğini kestirememiştim. Ekonomiyi yönetenlerin geçmişten, krizle mücadeleden ders alacaklarını ummuştum. ABDde Fed bir süre faiz indirimi ile sorunun atlatılabileceğini ya gerçekten öngördü ya da böyle bir izlenim vermeye, sorun o kadar hafif ki faiz indirimi ile çözülür, iletisi vermeye çalıştı. Yapay olarak bir süre, jöleli saçlı gençlerin de katkısıyla barajlar yükselişe geçti, kriz başlamadan bitiyor havası yaratılmak istendi. Ancak sorunun köklü, derin olduğu ya sonradan görüldü ya da pansumanla, Aspirin tedavisi ile bu işin geçiştirilemeyeceğinin bilincine varıldı. Aldatmacadan görünüşte vazgeçildi. Görünüşte diyorum; hâlâ kurtarma yasaları ile, mevduat sigorta sınırlarını yükseltme ile, finansal kurumlar arasında birleşme ve satınalma faiz indirimi ile sorunun çözülebileceği iletisi, izlenimi verilmeye çalışılıyor.

Talep yetersizliği varsa, özel tüketim ve yatırım harcamaları kısılıyorsa, gelecek konusunda kuşkular, en azından duraksamalar varsa, güven bunalımı başlamışsa, geçmiş deneyimlerin ortaya koyduğu gibi, maliye politikasının, özellikle kamu harcama politikasının devreye girmesi gerekir. Kamu harcamaları, iş olanağı yaratır, ülkenin altyapı eksikliklerini giderir, eğitim, sağlık gibi gelişmeye yönelik giderleri arttırır. Bir ölçüde fiyat artışını tetiklese de, krizden en az maliyetle kısa sürede başka çıkış yolu yoktur. ABD en azından F. Rooseveltin New Deal programından esinlenmelidir.

Kuşkusuz yangını da kendi haline bırakırsanız, yangına kova ile su dökerseniz, bir süre sonra söner. Önemli olan, kısa sürede, en az zararla yangını söndürmektir. Kapitalizm bir süre daha yaşamak istiyorsa, daha akılcı, daha az istismarcı, daha az açgözlü olmalı, etik değerlere uyum göstermelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları